Sophie Kinsella Finding Audrey (Audrey'yi Bulmak)

9:41:00 PM


Lise çağında olan bir genç kız için yaşadığı her olay onun hayatını şekillendirir, iyi veya kötü yönde. Audrey için de bu durum geçerlidir. Okulda başına gelen olay sonrasında ağır bir depresyon dönemine giren Audrey evden dışarı çıkmaz, evin içerisinde bile güneş gözlüğü ile dolaşmaktadır ve ailesi dışında insanlarla iletişim kurmaktan kaçınır. Taa ki erkek kardeşi Frank'ın oyun arkadaşı Linus'un bir gün onları ziyaret etmek için eve gelmesine kadar..

Ben İngilizcemi geliştirmek için orijinal diliyle okudum. B1-B2 arası, biraz romantik biraz da komik olaylara yer verildiği için dili biraz daha anlaşılır. Eğer kitabın Türkçesini okumak isterseniz, Artemis Yayınları kitabı "Audrey'yi Bulmak" olarak çevirip yayımladı.

Audrey, Linus'u ilk gördüğünde atak geçirmesi, Frank'ın LOC oyunu için kurduğu grup için iyi olmamıştır. Çünkü Linus ile evde pratik yapmaları gerekmektedir. Evde pratik yapmaları için de Audrey'den sorun olmayacağına dair güvence alması gerektiğinin farkına varır Frank. İşte bu güvence ile Linus, Audrey'in hayatına sevimli gülüşü ve komik notları ile girmiş olur. Bu notların devamında da Audrey ile Starbucks'ta buluşmak vardır...

Eser ana hatları ile Audrey'in içinde bulunduğu depresyon sürecini Linus'un hayatına girişi ile nasıl atlatmaya çalıştığını ele alır. Bu durumu anlatırken Audrey'in ailesinden de bahsedilmesi benim hoşuma gitti. Özellikle Frank'ın bilgisayar oyunu olan LOC bağımlılığı ve annesi Anne'in bu duruma tepkisini ustalıkla işlemiş yazar. Bazı bölümlere serpiştirdiği komik anlar ise kitabı sürekleyici hale getirmiş bana göre. 

"Life is all about climbing up, slipping down and picking yourself up again. And it doesn't matter if you slip down. As long as you're kind of heading more or less upwards. That's all you can hope for. More or less upwards." (Şunu anladım ki hayat yukarı tırmanmak, aşağı kaymak ve kendinizi yeniden toparlamaktan ibaret. Aşağı kaymanız önemli değil. Az çok yukarı doğru ilerlemeye devam ettiğiniz sürece... Tek umabileceğiniz bu. Az ya da çok, yukarı.)

Eserde Audrey'in yaşadığı olay hakkında bilgi verilmemiş, sadece yaşadığı olayın ona etkisi ve bu durum ile nasıl mücadele ettiğinden bahsedilmiş. Sanırım yazarın anlatmak istediği şey bir kişiyi etkileyen bir olay karşısındaki tutumu. Olayların kişi üzerindeki etkisi değişken olabileceğinden dolayı eserde bahsedilmediği izlenimine kapıldım.

Bana göre bu eser, yüksek beklentiye girilmeden, kafa dağıtmak isterseniz okuyabileceğiniz bir eser olduğunu düşünüyorum.

You Might Also Like

0 comments