Asha Lemmie Yağmurun Elli Adı

8:52:00 PM


Noriko için her şeyin dönüm noktası Kamiza Malikanesi'nin önünde durduğu 1948 yazıydı. Annesinin eline sıkıştırdığı bir mektup ve ona söylediği son sözler ile manzarası olan bu geleneksel malikaneye bakıyordu. Verilen sözler ve söylenmeyen onca kelimenin havada uçuştuğu Kyoto'da, Noriko Kamiza 8 yaşında hayatın başka bir yüzünü görmek için malikanenin içerisine ilk adımını attı.

Annesinin onu, büyükannesi ve büyükbabasına bırakıp mavi bir arabaya binmesi ise her zaman onun derin kuytularında yer alacaktı. Bu malikanede ona ayrılan tek yerin tavan arası olması ve ondan beklenen tek şeyin itaat etmek olduğunu bilerek günler hatta yıllar akıp gitmişti. Çünkü itaat etmek ve düşünmemek Noriko için hayatta kalmasına olanak tanıyan iki özellikti.

Büyükannesi ve büyükbabasına göre Noriko, kraliyet soylarına düşmüş bir lekeydi. Her lekenin yok edilmesi gerektiğini düşünen büyükannesi için Noriko bir ötekiydi. Tam bir Japon değildi çünkü babası Afro-Amerikan bir askerdi. Annesi ise aristokrat olmasına rağmen evliyken yasak bir ilişki yaşamıştı. Noriko ise bu ilişkiden ortaya çıkan bir birey olarak kabul edilemezdi. Gayrimeşru olduğu her gün banyodayken morarıncaya kadar beyazlatılmaya çalışılan derisinden kendisini belli ediyordu. Noriko ise küçük benliyle umut ediyordu, her gece tavan arasındaki pencesine bakarak. 

Hayatının yönünü değiştirecek o olay ise kendisine söylendiğinde, ruhunda daha önce hissetmediği duyguların aralandığından habersizdi. Varlığından haberdar olmadığı ağabeyi Kyoto'daki malikaneye yaşamaya geldiğinde ona karşı duyduğu derin bağ, kendi hayatı için savaşmasına yardım edecekti. İtaat ve düşünmemek üzerine kurduğu bu hayat döngüsünde abisi Akira sayesinde özgürlüğün kırıntılarını tadacaktı. Bu kırıntıların onun yaşamındaki derin etkisi ise yıllar ilerlecekçe bazı alınan kararlar ile yol bulacaktı. 

"Sanırım çok kötü bir şey oldu. Burada, bu akıp giden dünyada, büyük bir parçanın eksik olduğuna dair derin bir his var içimde. Onu bulmam gerek. O şey her neyse onu bulmalıyım. Ama önce, gerçekten adımı hatırlamam gerekiyor."

Noriko'nun derin ve yürek burkan hikayesinde abisi Akira'nın onun için tırmandığı ağaçlar gibi tutunduğu bir dal olmasını, Akira'nın da ciddi bir yüz ifadesi ile yaptığı her seçimin arkasında durmasını okurken iki kardeşin çözülemeyen bağına şahit olacaksınız. Noriko'nun küçük bir çocukken yaşadıklarının bir kadın olduğunda yapacağı seçimlerin zemini hazırlarken son bölümlerde ise kendi hayatı için önemli bir seçimin onu beklediğini anlayacaksınız.

"Neyi seçersen seç," diyor sabırla, "sadece ilerlemeye devam et."

Her bir bölümde yüreğinizdeki yağmur damlalarının toprağa karışıp Noriko'nun ağaçlarına döneceği bir roman. Ustalıkla düşünülmüş karakterler ve dönemin Japonya'sını yansıtan geleneksel kurallar ve mekanların büyüsü ile sayfalar akıp giderken kalbinizde 8 yaşındaki Noriko'nun masumluğu yer alacak.

Eğer bu türde eserler okumaktan hoşlanıyorsanız bu kitaba mutlaka bir şans vermelisiniz.


You Might Also Like

0 comments