Fulden Ufacık

 "Kaybettiklerinizi bulacağınız dergi" sloganı ile yola çıkan Buluntu Dergisi, beşinci sayısında her insanın ufak da olsa yaşamını etkileyen bir konu ile okuyucularını selamlıyor. Hatıralar...

"Bazı anlar ve sevdiklerimize ait gülüşler zamanın bir yerinde öylece duruyor. İzi hiç silinmemiş. Bazı izleri kendimiz kazımışız. Bunların toplamına "hatıralar" mı deniyor? Zaman bunca anıyı neresinde saklıyor?" Damla Karakuş

Dergideki yazıları okurken kendi hatıralarına doğru yolculuk yapıyorsunuz. Kimisi bilinmeyen bir yerden yüzünü gösteriyor, kimisi olduğu yerde gülümsüyor, kimisi de acı veriyor. Kişi onları nasıl görüyorsa öylece duruyorlar. 

"Adler'in dediği gibi, "gereksiz ya da anlamsız hatıra yoktur. Bir hatırayı değerlendirmek ancak hizmet ettiği hedef ve amacın belirlenmesiyle mi mümkündür."" Mavi Çınar

Dergini içersinde  Cemil Kavukçu ile yapılan bir röportaj da mevcut. Öykülerin engin dinginliğine doğru ufak adımlarla iletmenize yardımcı olurken, iç dünyasını ve kişilere olan etkisini irdelemenizi sağlıyor. Özellikle röportaj okumaktan hoşlanan kişilerin seveceğini düşünüyorum.

Derginin içerisinde Dublinliler ve Ormandan Gece Gelen kitaplar hakkında inceleme yazıları da yer alıyor. Bu sayede bu iki kitap hakkında bilgi edinebileceksiniz. 

Bekleyiş, anılar, kişilerin ruh halleri öykülerde çok güzel işlenmiş. Unutmak ve hatırlamak arasındaki o ince çizgi ilmek ilmek dikilmiş her öyküde. Her öyküde kendinizden veya etrafınızdan bir şeyler bulacaksınız. 

"Yaşamak, bu dünyadan uyanıp bir nehrin bağrında uyanmak olsun. Unutulmamak dileğiyle..." Nilay Öner 

Derginin içersinde birçok türden yazılar olması hoşuma gitti. Edebiyatın güzelliğini bir derginin sayfalarında hissetmemi sağladı bu durum.

Haydar Ergülen kelimeleri ilmek ilmek şiirlerine işlemiş. Kelimelerin içinde kaybolup o ruha giriyorsunuz. Şiirleri okurken duyguların yoğunluğu buram buram ruhunuza işliyor.

"Kimse gecesinden bir aşk bağışlamaz
kimsenin kelimeler kuyusu olan kalbinden de toplanmaz aşk
kimsenin kederinden çalınmaz
ve ödünç de alınmaz kimsenin yağmurundan...
Aşk karanlığını bağışlar insana
kalbini sen toplarsın ona
kederi sen yakıştırırsın
ve sendeki yağmuru paylaştırırsın
kimin gözyaşından kaldıysa"

Bu kitabı okumadan önce mutlaka serinin ilk kitabını okumalısınız. Diğer türlü bu kitapta yaşananlar kafanızda tam olarak oturmayacaktır. Kitabın Türkçesi var mı, bilmiyorum. Dil olarak, eğer İngilizceniz A2 seviyesindeyse rahatlıkla okuyabilirsiniz bu seriyi.

İlk kitabın heyecanlı bitiş yerinden devam ediyor kitap. Acaba ne olacak, sorusunun yanıtını da almış oluyoruz. Nick ve Charlie'nin ilk kitabın sonunda olan olaydan sonra neler yaşadıklarını okuyacağız bu kitapta. Öncelikle kitabın karikatür şeklinde yazıldığı için -çizimlerin bulunmasında dolayı- rahatlıkla okuyacağınızı düşünüyorum. LGBTIQ+ insanlarının yaşadıklarını anlattığını söylemem lazım. Eğer seriye başlayacaksınız bunu bilerek okumanızı isterim. Onların neler yaşadığını daha iyi anlayacağınız, empati kuracağınız bir kitap bana göre.

Charlie'nin Nick'e karşı anlayışları tavırları kalbimi fethetti. Sevdiği kişiyi bu kadar ince ruhla  düşünmek bana göre herkesin harcı değil. Nick'in kendisi hakkında yaptığı keşifte, onun yanında olduğunu her an belli etti. Onu hiçbir şeyde zorlamadı ve kendini bulmasında yardımcı oldu.  

"I just seeing you sad makes me sad."

"Senin üzgün olduğunu görmek beni üzüyor."

Her insanın davranışını yaşanan herhangi bir olay tetikler. İşte bu kitapta da bazen bilgimiz ancak içine girdiğimiz zaman daha net anladığımız bir durumun etkisini göreceksiniz. Bazen patlama noktasına geldiğimizde duygularımızı yeniden gözden geçiririz ve hayatımız hakkında bir plan yaparız. Bazen de düşünmeden bir şeyler yaparız. Her iki yolda da artık hayatımız eskisi gibi olmayacaktır. İşte bu durumu, Nick'in üzerindeki etkisine şahit olacaksınız bu kitapta.

İnsanların -çok yakınınız bile olsa- ne düşüneceğini tam olarak kestiremediğiniz bir durumda en doğru kararın onlara gerçek olan neyse onu söylemek olduğunu çok güzel anlatılmış. Size seven kişi sizi olduğunuz gibi sevecektir.

İkinci kitabı da birincisi gibi çok sevdim. Eğer bu tarz kitaplar okumaktan hoşlanıyorsanız bu seriye mutlaka bakmalısınız.