Fatma Hilal Çinici Yıldızların Altında Uzun Bir Gece

7:44:00 PM


Gecenin karanlığında beliren yıldızlara eşlik eden farklı birçok kandilin ışıkları bir araya geldiğinde, haftanın son gününün sinyalleri çoktan etrafı sarmıştı. Yazar bu gecenin özel olduğunu okuyucuya daha ilk sayfalarda hissettiriyor. Okuyucu ise bu hissin peşinden giderek kandillerin ışıkları ile karşılaşıyor.

Her bir kandilin sahibi, ışığının gücünü diğerlerine göstermek için yarışırken o hafta neler yaptıklarını herkese sunmanın peşindeler. Bu ışıklı kandillerin sahibi nefret, yalan, şiddet, irade, sevgi, merhamet, kıskançlık gibi duygu ve davranışlar...

İrade'nin toplantıyı başlatması ile her bir duygu ve her bir davranış o hafta hangi insanın kalbinde nasıl ve neden yer aldığını, kendilerinin insanda hangi davranışları uyandırdığını anlatırken, diğerlerinin de kendi fikirlerini söylemesi ile okuyucuyu düşündüren bir tartışmanın kapıları aralanıyor.

"İnsan denen yaratılmış varlık, iyi ve kötünün, doğru ve yanlışın eşit uzaklıkta olduğu bir kalple bize ev sahipliği yapıyor. Bizler elbette ki tek başımıza hareket edemiyoruz. Tercihler neticesinde varlığımızı ortaya koyabiliyoruz. Görüyorum ki insanın meyli nereye kayarsa hayatı da o doğrultuda şekilleniyor."

Her bir duygu ve davranış, kalplerine girdikleri insanların yaşadıklarını kendi bakış açılarıyla toplantıda aktarırken aslında her bir olayın arka planı diğerleriyle irdeleniyor. Yazar burada okuyucuya bir olayın farklı bakış açıları da olabileceğini göstermek istemiş. 

Eserde bir ana konu yerine birden çok konunun irdelenerek yazılması hoşuma gitti. Her bir konunun -duyguların ve davranışların anlattığı- derin anlamlarını ilmek gibi işlemiş yazar. Özellikle zıt duygu ve davranışların birbiriyle olan diyaloglarını okurken insanların yaptığı her seçimin hem kendi hayatlarını hem de çevresindekilerin hayatlarını etkilediğini yeniden fark edeceksiniz.

"Doğru tercihler, doğru kişiler, doğru adımlar atabilmek için insanın yapabileceği tek bir şey var. Kendini tanımak.. Kendini tanımayan, kendine alelade davranan, kalbine çağırdığı duygularını gözden geçirmeyen insanlar, doğru tercihlerde bulunamıyor ve zarar görüyor. Bu noktada insanın kendini tanıma dürtüsünü yok eden faktörlerin başında düşünme ve akıl etme yetilerini kullanmaması diyebiliriz."

Yazar, insanın seçimler yaparken kendisini anlamasını ve tanımasının önemini göstermek için duygu ve davranışların anlatımından yararlanmış. Bu anlatımı sade bir dil kullanarak yapması ile okuyucunun ana fikirden kopmamasına yardımcı olmuş.

Eğer sizi düşündürten eserler okumaktan hoşlanıyorsanız bu eseri inceleyebilirsiniz.


You Might Also Like

0 comments