Fulden Ufacık

Kendinizi sorgulamaya hazır mısınız? Bu kitabı sadece okumak için okumanızı istemem. Sindirerek hayatınıza bir şeyler katacak düşüncesi ile okumanızı istiyorum. Hayatınızı değerlendirerek hayatın önemini anlayarak okumalısınız bu kitabı. Kitap birçok başlıklar ile derlenmiştir. Zaman Yönetimi, Alışkanlıklar, Stres, Empati, Başarı, Tecrübe, Güven... Bu başlıklar ile hayatınızın her anında karşılaşıyorsunuz ve belki de hatalarınızın temelinde yatan o konuları yeniden değerlendirmeye hazır mısınız? Kitapta sevdiğim özellik; bahsedilen...

Size keyifli bir zaman geçirtecek Paris sokaklarında geçmişin buğusu ile karşılaşacağınız güzel bir romantik- komedi (içinde biraz da fantezi mevcut) film ile geldim. Bu film sizleri 1920'lı yılların Paris'ine götürecek ve o dönemde yapılan partilere, entellektüel sanatçılar, ressamlar, yazarlarla yapılan keyifle sohbetlere yelken açtıracak.  Geçmişe özlem duyuyor musunuz? Keşke şu zamanda yaşasaydım dediğiniz bir zaman var mı? Benim var. Sanırım okumayı ve yazmayı seven çoğu kişide...

Zaman hep ileriye doğru mu yol alır? Zaman kavramının sizdeki etkisi nedir? Augustine Of Hippo'ya göre;  "Soran olmadığı sürece zamanın ne olduğunu biliyorum. Ancak soran birine onun ne olduğunu açıklamak istediğimde, bilemez hale geliyorum." Zaman kavramı öznelliğini korumaya devam ederken hayatınızı düşünmenizi istiyorum. Aslında şimdiki zamanda mı yaşıyorsunuz yoksa bu bir yanılsama mı? Gerçekler nedir? Sizin gerçek olarak gördüğünüz şey bir hayal ise? Ya...

William Shakespeare'ın oyunlarını severim. Hatta okuduklarımı da sevmişimdir ancak bu oyunu sevemedim.  "Hırçın Kız, yazar ve şair William Shakespeare tarafından tahminen 1594 yılında yazılmış bir komedi oyunudur. Shakespeare, bu oyununda kadın-erkek ilişkilerine ve Ortaçağ Avrupası’ndaki sosyal statülere dem vurmaktadır." Aslında o dönemde yaşayan kadınlara nasıl bakıldığı anlatılıyor. Kadını sadece bir mal, eşya olarak gören bir zihniyet. Kadın kocasına itaat etmeli, kocasının sözünden çıkmamalı, kocası ne...

"Bir bakışı ömre bedel." diye bir söz vardır. İşte bu şiir kitabı bana bu sözü hatırlattı. Bir bakışı ile kalbinin merkezine konan bir aşk işlenmiş şiirlerinde. Bu bakış için ömrünü adayacak bir sevgili. Ondan sevgi beklerken ağaç olup kökleri beklediği yerde daha da derinlere inen bir adamın sevdiğine yazdığı şiirleri konuk oluyoruz. "Dicle Gözlüm Dicle nehridir sanki gözlerin Baktığın yer vurgun misali O...

Animasyon filmi bittiğinde gözlerimdeki yaşların kendini bıraktığını ve hayatı sorguladığımı hatırlıyorum. Sevginin gücünü hissettiren, savaşın bir aileyi nasıl darma duman ettiğinin en büyük kanıtlarından biri. Bazen onca kelime boşuna kullanılır bazen onca haykırış boşunadır. İşte bu animasyon sizlere bu boşuna çırpınan haykırışları tekrardan hatırlatıp sizin yüreğinize dokunacak.  "Isao Takahata'nın yazıp yönettiği 1988 yapımı animasyon filmdir. Animasyonun yapımı için Studio Ghibli ile anlaşan Shinchosha'nın ilk film projesidir. Film Akiyuki Nosaka'nın, II....

Hayalleriniz sizin için ne kadar önemli? Hayallerinizin peşinden giderken yaptıklarınızı düşünmenizi istiyorum. Hayallerinize giden yollar ne kadar engebeli olursa olsun o yolda yürümek için neleri feda ettiğinizi hatırlatmak istiyorum sizlere.  Hayalleriniz hayatınızda önemli bir yerde. Tıpkı MEKS'in hayallerinin onların hayatındaki önemi gibi... Sizleri MEKS tayfası ile tanıştıracağım. Mehmet, Emrah, Kardelen ve Selinda... Birbirleri için her şeyi yapacak dört dost.  Onların dostluğunu okumak bana iyi geldi....

Kitabı dinleyerek okudum diyebilirim. İlk kez böyle bir deneyim yaşadım. Açıkçası çok hoşuma gitti. Eğer benim gözlerim çabuk yoruluyor ama kitap da okumak istiyorum diyorsanız bu sesli kitaplara mutlaka bakmalısınız. Ben başka kitapları listeme ekledim bile. Kitabın Türkçesini maalesef bulamadım. Bu yüzden ben çevirdim adını. Kısa bir hikaye diyerek konuyu anlatacağım. 20-21 dakika dinleme süresi vardı. Birde hızını kendi istediğinize göre ayarlayabiliyorsunuz. Ben ilk deneyim diyerek...

Sizlere gerçek bir hikaye anlatacağım. Yazarın nişanlısı sayesinde kitap olan bu hikayede okula duyulan özlem ve sevgi bir çocuğun hayatını nasıl etkilediğine şahit olacaksınız. Leyla'nın annesi ve babası çalışmadığı için o da şeker satarak evin geçimini sağlar. Leyla 11 yaşlarında bir kız çocuğu ve okula gitmeyip şeker satıyor. Ailesi onun getireceği paraya bakıyor. Kazanılan para babasının kumar masasında harcanıp bitiyor. Bir gün Leyla...

Sizlere kızgın tavaya konup pişen herhangi bir yemeğin özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Malzemelerin ayrı ayrı bir tadı vardır. Ta ki kızgın tavaya girene kadar. İlk başta yaşanacakları kabul etmek istemeyen malzemelerimiz kızgın tavanın ateşi ile birbirleriyle özdeşip yeni bir tad oluşturur. Artık eski malzeme olmaktan çıkıp bambaşka güzel bir yemek oluşur. Eski hallerine dönmek ise imkansızdır. İşte bu kitapta okuduğum aşk tam da bu şekilde...

İlahi Aşk nedir? "İlahi aşk kavramı karşımıza daha çok tasavvufi bir kavram olarak çıkmaktadır. Bu kavram sevginin dünyaya ait olan her şeyden uzaklaşıp ilahi güce yönelmesi anlamına gelmektedir. Aşk bir varlığa duyulan aşırı sevgiyi ifade etmektedir. İlahi aşk kavramı ise dünyevi şeylere duyulan sevginin yerini sevgiyi yaratan ilahi varlığa yöneltilmesine denilmektedir. İlahi aşk beşeri sevgiden çok daha öte bir anlam taşımaktadır. İlahi aşk...

Çocuk kitaplarının çocuk gelişimi için önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kitap da çocuklarınıza yardım etmenin güzelliğini, hayvan sevgisinin önemini ve nasıl kodlama yapılacağını çok güzel bir şekilde açıklayarak çocuklarınıza sunuyor. Bu kitabı okul öncesi dönemde olan çocukların ve ilkokula yeni başlayan çocukların çok sevceğini düşünüyorum. Gerek kitabın içindeki çizimlerin güzelliği gerekse çocukların merak duygusunu ortaya çıkarıp öğrenme hevesi ile yeni bilgileri öğrenecekleri güzel bir yolculuk olacak...

Bazen bazı olayları değiştirmek isteriz ama elimizden sadece bakmak gelir, işte bu duyguları hissederek kitabı kapattım. Kitabı bitirdiğimde içimdeki ses "ama neden böyle oldu ki? ben böyle bir son beklemiyordum." dedi. Sonu beni şaşırttı en önemlisi ise beni etkiledi. Bazen tam olacak derken bir şey olur, ve o şey hayatımızı etkiler, işte bu kitap bunun en iyi özeti. Bir kaza ile başlayan bir roman...

Hayatın herkese eşit şartlar sunmadığını fark ettiğim zaman kendime şunu sordum: Neden onların durumu böyle? Daha sonra büyüdüm ve eşitlik kavramının ne olduğunu öğrendim. Fakat Dünya yine aynıydı ve kimse eşit şartlarda yaşamıyordu. Yine kafamdaki soruların cevabını aramak için çırpındım. En sonunda bu sorunun cevabını üniversitede işletme bölümünde okurken buldum. Gücü elinde tutan işletme (kişi) ayakta durup rakiplerine fark atarken onu takip eden işletmeler ise sadece güçlü taklidi...