Seda Meydan Kızgın Tavada Aşk
14:23:00Sizlere kızgın tavaya konup pişen herhangi bir yemeğin özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Malzemelerin ayrı ayrı bir tadı vardır. Ta ki kızgın tavaya girene kadar. İlk başta yaşanacakları kabul etmek istemeyen malzemelerimiz kızgın tavanın ateşi ile birbirleriyle özdeşip yeni bir tad oluşturur. Artık eski malzeme olmaktan çıkıp bambaşka güzel bir yemek oluşur. Eski hallerine dönmek ise imkansızdır.
İşte bu kitapta okuduğum aşk tam da bu şekilde ilerliyor. Etkilenme, kabul etmeme, inkar etme ve en sonunda yaşanacaklara boyun eğme. Peki aşk nedir ? Bunu en iyisi Ali'ye soralım.
Ali Beylioğlu (ana karakterimiz) zengin bir ailenin çocuğudur ancak o holdingde yönetici olmak yerine kendi restoranında şef olarak yaşamını sürdürür. Soyadı ona birçok kapıyı ardına kadar açar ancak o kendi ayakları ile yere sağlam basmanın derdindedir. Yakışıklı ve zengin olduğu için çoğu kadın onun peşinde sıra olmuş beklerken o ilişkiye girdiği her kadına mesafesini belli ederek onlarla beraber olur. Yani "benimle olmak istiyorsan şartlar bu karar senin" diyerek onlara ümit vermez.
Mutfağı onun terapi yeridir. O mutfağı ile var olan bir adamdır. Bu mutfaktan çıkıp o sıkıcı holdingde çalışmayı asla düşünmez. Tabi bazı sorumlulukları ve abisinin ısrarı ile gitmesi gereken toplantıya yetişmek için restorandan çıktığında hayatının değişeceğini nereden bilebilirdi?
Arabası bozunca mecbur otobüse binmek durumda kalır ve otobüs kartı olmadığı için birisinin onun yerine basması gerekir. Kimse ilgilenmez o hariç. Ben basarım diyerek beyaz elleriyle kartı okutur ve yerine gidecekken ona para vermeye çalışan Ali'yi tersleyerek yerine geçer. Bu ikili aynı yerde inince Nehir ona patlayarak benim mi takip ediyorsun diye sorar ancak kader onları aynı yere sürüklemiştir bile.
Nehir, eniştesi ve teyzesi ile yaşayan anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş biridir. Kendi ayakları üstünde durmaya çalışan güçlü olmak için çırpınan bir kadındır. Mülakat için Ali'nin de hissesi bulunan holdinge doğru ilerlerken adamın onu takip ettiğini sanır ve ona patlar. Ali kendine patlayan bu kızın ilk başta hallerine şaşırsa da çünkü çoğu kadın ondan hoşlanır ve ona iyi davranırlar. Ondan etkilendiğini kendine inkar ederek yoluna devam eder.
Hayat, onları bir araya getirmek için uğraşırken Ali'nin en yakın arkadaşı Nazenin evleneceği için restorandaki işinden ayrılacaktır. İşte bu yeri boşalan işe Nehir'i alarak Ali ondan uzak durması gerektiğini kendine hatırlatır çünkü çalışanları ile ilişkiye girmeme kuralı vardır.
Peki aşk kural dinler mi? Tabiki dinlemez ve yaşanacakların habercisi olacak kıvılcım ortada dolaşmaya başlamıştır. Tavada pişen aşkın malzemeleri özdeşmeye başladığında o özdeşmeyi durdurmak isteyen etkenler kendini göstermeye başlayacaktır. Nehir'in korkuları ve ailesi, Ali'nin geçmişi bu aşkın özdeşmemesi için çırpınırken unuttukları şey kızgın tavanın içinde olduklarıdır. Kızgın tavanın ne yapacağını ise sadece içindekiler karar verecektir. Tabi kızgın tava ile beraber.
Keyifle okuduğum bir kitap oldu. Okurken bir sonraki sayfada neler olacak derken kitabı bir günde bitirdim. Ali'nin aşkı için yaptıklarını okurken kendimi o aşkın içinde buldum. Nehir'in kendi gücünü bulmak istemesi hoşuma gitti. Çünkü güçsüz kadın karakter okumak benim hoşuma gitmiyor. Nehir ayakları üzerinde duracağını kanıtlamak için yaptıklarını okurken Ali'nin sinirlendiğini bilsem de hoşuma gitti. Çünkü kadınlar ayakları üzerinde durmalıdır.
Ali'nin hayatına aşkın girmesi ile yaşadıklarını okurken bir adama aşk duygusunun yakıştığını hissettim. Tabi bu duyguyu Nehir'e hissettirmek istemesi ve onun her şeyi göze alması beni etkiledi.
Peki siz bu kızgın tavada pişen aşkı okumaya hazır mısınız? Eğer romantik türde kitaplardan hoşlanıyorsanız mutlaka bakmanızı öneririm.
"Sen fırsatın varken istediğin şeyi yap ama bu birilerini cezalandırmak için değil, sadece kendin için olsun."
"Ama insan yolunu bir yerden sonra kendi başına çiziyordu. Eğer çizmezse mutsuz oluyordu."
"İnsan bir şeye sahip olmadan o şeyin hayaliyle idare edebiliyor ama sahip olup da elinden alınınca gerçekten acı çekiyor."
"Senin anlatmak istediğin şey; insanın görünüşüyle , öncesinde hafızasına kazınmış şeylerin birleşiminden ortaya çıkan ön yargı. Bu insanı aldatır, yanıltır. Tanımak için bir insanı sadece bakmak yetmez."
4 yorum
Severek okuduğum kitaplardan biriydi, yorumuna sağlık ☺️
YanıtlaSilBen de severek okudum :)
SilÇok değişik bir anlatımı varmış kitabın
YanıtlaSilBen sevdim bakalım sen sevecek misin :)
Sil