Kadriye Altınbaşak Ne Bileyim Seviyo Sandım

12:36:00

Sizleri Melike ile tanıştıracağım. Melike, hayatın en dibini görmüş bir kadın. Bu kadın en dipten kendi tırnakları ile toprağı kazıyarak hayata tutunmaya çalışacak. Onun hayatını okumaya hazır mısınız?

O zaman onun hayat yolculuğuna tanık olalım.

Melike 15 yaşında aşık olduğunda hayatının değişeceğini bilmeden Hakan ile ilgili hayaller kurar. Bu hayaller o kadar güzeldir ki hayatının merkezi bir anda Hakan olur. Kendince tek başına aşkını yaşarken bir gün ona yazdığı şiirleri, yazıları onun eline tutuşturup verir. Peki Hakan ne yapar ? Bütün okula bu yazıları anlatıp Melike ile dalga geçer. Bu sayfaları okurken zaten Hakan benim için bitmişti. Belki de ben mantık ile yaşamıma devam eden biri olduğum için böyle yazıyorum ama kimsenin duyguları ile dalga geçilmez. Bu duygular özeldir. Melike de bu duruma dayanamadı. Düşünsenize aşık olduğunuz kişi sizin duygularınız ile ulu orta dalga geçip sizi herkesin önünde rezil ediyor. 15 yaşında bir kızsınız, hayatınızın en güzeller yılları olması gerekirken duygularınız hiçe sayılıyor. Tamam Melike'yi sevmiyorsun sevmek zorunda değilsin ama onunla konuşup "Kusura bakma Melike ben sana karşı böyle duygular hissetmiyorum." demek bu kadar mı zor? 

Melike'nin hayatı eskisi gibi devam etmediği için o hayatından vazgeçmek istedi. Evet hayatından vazgeçmek istedi ancak onu kurtardılar ve ikinci hayatına yeniden başlaması gerektiğini anladı. Hayat devam ederken bir süre sonra Hakan yine karşısına çıktı. Ve Melike ona inandı. Belki de inanmak istedi. O güzel hayallerini yaşacağına inanmak istedi. Hakan ile ilgili hayalleri o kadar güzeldi ki ona sözler verip tutacağına hep inandı. Aşık olmak böyle bir şey sanırım. Görmek istediğimiz şekiller ile yaşamak istiyoruz. Yaşamak istediklerimizi dualar ile anlatıyoruz, dualar ediyoruz.

""Nasıl dua ettiğinize, neye dua ettiğinize dikkat edin; öyle dualar vardır ki ömrünüze mal olur da haberiniz olmaz. " derlerdi ya haklıymışlar. "Hayırlısı buysa benim olsun." cümlesi ile "Onu ömrüme hayır et Allah'ım." duaları, özünde aynı gözükse de anlamları ve kabul oldukları hali çok farklıdır. "Hayır" hiç "şer" barındırır mı içinde?  Ettiğiniz duaya dikkat edin öyleyse."

Her şeye rağmen Hakan ve Melike evlendi. Melike'nin yaşadıklarını okuduğumda aynen şunları düşündüm. "Bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur." Belki değişmiştir dedim. Belki ben haksız çıkarım beni haksız çıkartır dedim ama maalesef okurken anladım ben haklıydım. Melike çocuğu için her şeyi yapacak kadınlardan biri. O çocuğu için her şeye katlanmaya razı ancak Hakan'dan boşanması gerektiğini anladığında düşündüğü tek şey kızıydı.

Güzel bir aşk ihanet, şiddetle bitti Melike için. Şimdi kucağında bebeği boşanmış dul bir kadın olarak nasıl yaşayacaktı? En dipten nasıl yukarı çıkacaktı?

Melike'nin dipten yukarıya çıkışını okuyoruz bu kitapta. Melike bana göre kadınların güçsüzlükten kendilerini bırakmak yerine daha emin adımlarla daha istekli bir şekilde adım atmaları gerektiğini hatırlatacak kadınlardan biri. En dipte oturup kendisine acımak yerine o evladı ve kendisi için ayağa kalkan bir kadın. 

Kitapta onun yaşadıklarını onunla yaşayıp o güçlü kadının kendi gücünü nasıl bulduğunu okuyacaksınız. Bu kitapta Melike'nin duygularının bazılarını sizler de yaşadınız. Onun yaşadıklarına karşı duruşunu herkesin okumasını istiyorum çünkü sizi en dipten ancak kendiniz çıkarabilirsiniz. 

Şimdi hayatınızda yoluna gitmeyen şeyler için mücadele etmeye hazır mısınız? Eğer hazırsanız kendi hikayenizi oluşturmaya Melike gibi adım atın. Unutmayın yaşadığınız yaşam sizin ve onu en iyi şekilde yaşayın.

"Hayat gibi yani; bazen karmaşık, bazen basit, bazen sıradan, bazen sıra dışı ama her zaman gerçek."

"Güven çok kolay kazanılmıyor bu doğru ancak bir insana güvenmeyi seçmişsen hataya düştüğünü kabul etmek istemediğinden, inatla sana yapılan bütün yanlışları görmezden geliyorsun uzun bir süre."

"Korku, insanı esaret altına alır. Korktuğunuz şey her ne ise sizi zamanla ele geçirir ve içinden çıkamayacağınız bir hale getirene kadar da yakanızı bırakmaz. Cesaret ise "Daha kötü ne yaşayabilirim?" diyerek attığınız ilk adımın beden bulmuş halidir."

"Hakkını helal et! Onlara göre her şey bu cümleyi söylemek kadar kolaydı. Siz hakkınızı helal ediyordunuz her şey sis bulutu gibi dağılıyordu, oh ne güzel. Hakkınızı helal edince karşınızdaki vicdanını rahatlatıyor, hayatına kaldığı yerden devam ediyor ve sizi asla düşünmüyordu."

"Dipteydim. Dibin dibinde. Olur da bir gün sizde bu dipleri yaşarsanız, tedirgin olmayın; aksine rahatlayın çünkü bundan daha derini yok ve bu sizin sıçrama zamanınızın geldiğinin göstergesidir."

"Hayatınızı kaçırdığınız yerden tutmak için elinizi uzattığınızda başka engellere de takılabiliyoruz ama "En büyüğünü yaşadım." dediğiniz hiçbir olay size ağır gelmez artık. Sınandığınız durumlar karşısında yara alabilirsiniz ama emin olun bunlar sizi öldürmez. Öldürmeyen acılar da sizi güçlendirir ve hayata yeniden başlarken daha güçlü olursunuz her acının ertesinde."

"Kırma kimseyi, kırdığın yerden kırılırsın."

"Kadın hiçbir zaman güçsüz değildir, sadece bazen yorulur da ondan dinlenir. Siz, gücü tükendi sanırsınız oysa o yalnızca kısa bir mola vermiştir. Kadın hiçbir zaman aciz değildir, sadece ara ara kendinden başkasına ihtiyaç duyar. Bir eşe, bir sevgiliye belki biraz sevgiye. Eğer bu ihtiyacı acizlik olarak algılıyorsanız sorun sizdedir. Kadın hiçbir zaman cesaretsiz değildir. Kimi zaman bir erkekten daha erkek, benim diyen adamdan daha adamdır. Siz "kadın halinle" diyerek cümlenize başlamadan önce o, "kadın haliyle" birçok şeyi başarmıştır bile. O yüzden "Kadın işte!" demeden önce bir kere daha düşünün olur mu? Çünkü siz her kadın işte dediğinizde, o "Kadınım işte." diye gurur duyuyor kendisiyle. Birileri engel olmaya çalışsa da o kadın işte!"

"Şimdi düşünüyorum da hayat bize beklentilerimizi azalttığımızda daha mutlu olacağımızı gösteriyor ama bizler çoğunlukla ellerimizle gözlerimizi kapatıp bu kısmını göremiyoruz. Kendinize kızdığınız kadar da kendinizi seviyorsunuz ve bu acılarla ayna karşısına geçip,
-Ben neler yaşadım da yıkılmadım.
diyerek güçleniyorsunuz. Zaman sonra "Beni öldürmeyen acı güçlendirir." mottosunun yaşayan örneği oluyorsunuz ve bu güçle büyüyorsunuz."

"Her ne yaşamış olursan ol, bazı şeylerin sende bıraktığı derin yara kolay iyileşmiyor ve bu maalesef bütün hayatını etkiliyor. Kabuk bağlıyor ama arada sırada kaşıdıkça kanatıyorsun. Sen her ne kadar kaşımak istemesen de bazı anlarda o yara karıncalanıyor ve istemsizce kanatıyorsun. İşte en büyük hatalarını da tam bu zamanlarında yapıyorsun."

"Kırılmak çok kötü bir şeymiş biliyor musunuz? Aslında "Sana kırıldım." demenin altında çokça neden yatarmış da bu insanın dilinden "kırıldım" diye çıkarmış."

"Tırtıl "öldüm." demiş; Allah, "Hayır, kelebek oldun." demiş. Öyleyse bugün sürünenler, yarın da kanatlanıp uçabilirler..."

"Demem o ki hayatın size ne zaman Dur!" , ne zaman "Yürü...", ne zaman "Koş." diyeceğini hiçbir zaman bilemezsiniz. Bir kalem vermiyorlar size, "Kaderinizi kendiniz yazın." diye ama kocaman bir sayfa veriyorlar böyle en beyazından, en temiz olanından. İşte siz böylece doldurmaya başlıyorsunuz kaderinizin size sunduğu bu tek seferlik geleceği.
Yok olmak, pes etmek, vazgeçmek kolay ama "Ben buradayım." demek, var gücüyle ayağa kalkmak, tamamen senin tutumuna ve zamana bağlı ki zor olan da bu zaten. Şimdi soruyorum sana: Yere düştüğünde ayağa kalkmak için ne bekliyorsun ya da seni yere düşürenin ne olduğunu sanıyorsun veya düştüğünü sandığın yer neresi? Öyleyse bir bak etrafına! eğer hala bir ışık varsa oralarda sıkıcı tutun o ışıktan aldığın umuduna. Elbette bir tek benim başıma gelmedi bu yaşananlar. Her gün milyonlarca insanın başına gelen şeyler bunlar. Bundan çok daha fazlasını, en zorunu, en acısını gören de olmuştur mutlaka ama sen unutma! Hayat, hepimize tek seferlik bir şans sunuyor ve diyor ki,
-Ya düştüğün yerde kalacaksın ya da düştüğün yerden kalkacaksın. ikincisini seçersen şayet, tüm gücünle son nefesine kadar savaşacaksın!
Böylece tercihi sana bırakıyor. Dedim ya hayat senin. Belki de bazı bitişler, bazı başlangıçların habericisidir, kim bilir? Öyleyse dik dur! Sen "Bitti." demedikçe başlamayacak bazı şeyler. Hadi, son bir gayretle sen de söyle, "BİTTİ."



You Might Also Like

6 yorum

  1. okunurmuş buu. tam bizim ülkenin halleriiii :)

    YanıtlaSil
  2. Okunabilir bir kitap yorum için teşekkürler😊

    YanıtlaSil
  3. (""Nasıl dua ettiğinize, neye dua ettiğinize dikkat edin; öyle dualar vardır ki ömrünüze mal olur da haberiniz olmaz. " derlerdi ya haklıymışlar. ) Ne kadar doğru bir söz. Kitap güzele benziyor, şans vermek isterim.

    YanıtlaSil