Bu filmde o beklediğimiz hint şarkıları, hint dansları yok. Buram buram dram buram buram yaşam var bu filmde. İzlerken herhangi bir yorum okumadım film hakkında.  Genelde bir film izleyeceksem ruh halime göre film izlerim ya da IMDb top 250 ye bakarım. Fakat bu film o gün beni izle dedi. Ve başladım izlemeye.

Dhobi Ghat'ın ne olduğunda bahsederek başlayacağım anlatmaya. Mumbai/Bombay şehrinde bulunan  Dünya'nın en büyük açık hava çamaşırhanesi. 

Bu bilgiyi filmden önce bilseydi "ne alaka açık hava çamaşırhanesi?" derdim ancak orada parası olan insanlar bu açık hava çamaşırhanesinde çalışan insanlara kıyafetlerini yıkatıyorlar. Biri evinize geliyor kirli kıyafetlerinizi alıyor ve yıkayıp ütüleyip geri getiriyor. Bir nevi açık havada yapılan kuru temizleme gibi.



Bu bilgiden sonra gelelim filmin konusuna:

Bu filmde birbirlerinden farklı hayatlar yaşayan dört kişinin yaşadıklarına şahit oluyorsunuz. Bu dört kişi şans eseri birbirlerinin hayatları ile kesişiyor. Arun yalnız başına yaşayan bir ressam, Shai Amerika'da yaşayan bir bankacı ve fotograf çekmeye tutkun biri, Munna ünlü olma hayali kuran bir çamaşırcı ve Yasmin yeni evlenen ve Mumbai'ye taşınan kardeşine videolar çeken bir kadın. Birbirinden farklı dört hayat. Asla bir arada olacakları düşünülemeyen dört insan. Farklı düşünceler, farklı deneyimler ve bir şehir. 

Hayat da böyle değil midir? Hepimiz farklı hayatlar yaşıyoruz, kimimiz darbe almış kimimiz mutlu ama en önemlisi yaşamaya devam ediyoruz. Ne yaşarsak yaşayalım hayallerimizi gerçekleştirmek için uğraşıyoruz. 

Bu film bana bu duyguları hissettirdi. Ne yaşarsak yaşayalım hayat biz olsak da olmasak da devam ediyor. Kendimizin önemini sadece kendimizin anlayacağı ve aslında bizim yaşamımızın başka kişilerin yaşamını da etkileyeceğinin en güzel örneği Yasmin'in çektiği videolar. Ve benim için filmin en hassas noktası oldu. Ailesinin istediği kişi ile evlenen ve sevginin ne olduğunu öğrenmeye çalışan, hayatı anlamaya çalışan bir kadın.


Oyunculuklar gayet başarılı. Bana hayata olan bakışlarını hissettirdiler. Dört karakterde hayatın içinden ve hayatı bir yerinden anlamaya çalışıyorlar.

Yönetmen koltuğunda Aamir Khan'ın karısı Kiran Kao oturuyor. Şehrin iç yüzünü göstererek insanların hayatlarına değinmesini beğendim.

Başrol oyuncuları; Aamir Khan, Monica Dogra, Preteik Babbar, Kriti Malhotra'dır. Film 2010 yılında yayımlanmıştır.




Eleştirebileceğim bir nokta filmin sonu olabilir. Sanki yönetmen sonunu bize bırakıyor. Hayat devam ediyor, siz tamamlayın der gibiydi. Kesin net sonlardan hoşlanıyorsanız bu duruma dikkat etmeniz gerekir.




"Deniz havası çok garip geliyor. İnsanların arzuları gibi kokuyor. "










IMDb puanı: 7.0
Benim Puanım: 8.0
Keyifle Seyirler :)