The Matrix

21:43:00

Gerçek nedir? Sandığınız dünya size gerçekleri sunuyor mu yoksa gerçekleri bulacak kişi siz misiniz? 
Aslında yaşadığımız Dünya'da özgür müyüz? Yoksa bizi yöneten kişiler mi var? Peki gerçeği öğrenmeye hazır mısınız?

O zaman sizi Matrix ile tanıştıracağım:

Platon'un Mağara Alegorisi duydunuz mu? 

Platon'un Devlet adlı eserinde yer alan bu Mağara Alegorisi'de bulunan imge ve benzetmelerle aslında Platon bizlere devletin ideal yöneticileri olan filozofların anlatır.
Bir mağaraya doğru yolculuk yapıyoruz. Burada doğdukları andan beri tutsak olan insanlar arkalarını göremeyecek şekilde zincirlenmiştir. Sırtları mağaranın girişine dönük olduğu için gördükleri sadece duvara yansıyan gölgelerdir. Ve duydukları yankılardır. Bildikleri sadece bunlar. İnandıkları o gölgeler ve yankılar. 
Bir gün tutsaklardan birisi zincirini gevşetir ve mağaradan dışarı çıkar. İşte ilk çıkış ve güneş ile ilk defa karşılaşma. Bu yüzden gözleri acır ve geçici körlük yaşar. Bu duruma alıştığında geçici körlük geçer ve etrafındakileri görmeye başlar. Artık tek bir yöne bakmamaktadır. Etrafındaki tüm yönlere bakmaktadır. Bunca zamandır gördüğü ve inandığı şeylerin aslında arkalarındaki bir ateşin önünden geçen insanlar ve onların taşıdıklarının gölgesi olduğunu bunların bir yansımadan ibaret olduğunu gerçeklikle alakası olmadığını fark ettiğinde mağarada zincirlenmiş kişilere gördüklerini anlatmaya gider. Mağaraya girdiğinde o ortamın ona karanlık geldiğini ve eskisi gibi mağaradakileri göremediğini fark eder. Mağaradakilere olanları anlattığında ise anlatılanlara inanmazlar ve inanadıkları o gölgelere ve yankılara geri dönerler. Hatta dış dünyanın gerçekliğini gördüğü için onu yozlaşmış biri olarak görürler. Ve mağarada kalmaya devam ederler.
Bu alegorisinde zincirlerini kıran kişi filozoflardır ve ona inanmayan kişiler ise insan/halktır. 

Bu durum size tanıdık geldi mi?

İşte Matrix filminde zincirlerini kırmaya çalışan Neo'nun gerçeklerin peşinden gitmesini izleyeceğiz. Aslında bir yazılım firmasında çalışan Thomas Anderson geceleri Neo ismiyle internet korsanlığı yaparak yasa dışı ürünler satarak para kazanır. İki kişiliği yaşayan biri. Ancak bazı şeyler onu tatmin etmez. Bir şeyler vardır. Bir gizem, gerçeklik, merak. Rüyaları gerçek mi yoksa hayal mi? Bunları düşünürken bir gün Trinity bilgisayarına giriyor ve onunla görüşmek istediğini yazıyor. Ve Neo görüşmeye gider. Tabi bu görüşme sonra kafasında binlerce soru olacaktır. Bunların cevabı ise Morpheus'tadır.


"Morpheus: Şu anda kendini tavşan deliğinden düşen, Alice gibi hissediyorsundur.
Neo: Öyle de denebilir.
Morpheus: Bunu gözlerinde görebiliyorum. Sende zaten uyanmayı bekleyen ve gördüğü şeyleri kabul eden birinin bakışları var. Ne ilginçtir ki bunlar "gerçek" ten pek farklı değil. Kadere inanır mısın, Neo?
Neo: Hayır.
Morpheus: Neden?
Neo: Çünkü hayatımı kontrol edemediğim fikrinden hoşlanmıyorum.
Morpheus: Ne demek istediğini çok iyi anlıyorum. Sana burada olma sebebini açıklayayım. Buradasın, çünkü bir şey biliyorsun. Bildiğin şeyi, açıklayamıyorsun ama hissediyorsun. Hayatın boyunca hissettin. Bu dünyada yanlış olan bir şeyler vardı. Ne olduğunu bilmiyordun, ama oradaydı. Beynindeki bir kıymık gibi seni deli ediyordu. Seni bana getiren işte bu his. Neden söz ettiğimi biliyor musun?
Neo: Matrix mi?
Morpheus: Peki ne olduğunu öğrenmek istiyor musun?
[Neo başıyla onaylar]
Morpheus: Matrix her yerdir. Etrafımızı çevreler. Şu anda bile, bu odanın içinde. Pencereden baktığında ya da TV'yi açtığında onu görebilirsin. Çalışmaya gittiğinde onu hissedebilirsin. Kilisede bile... Vergilerini öderken. Gerçekleri görmeni engellemek için gözlerinin önüne çekilen bir dünya bu.
Neo: Ne gerçeği?
Morpheus: [Neo'ya doğru eğilerek] Bir köle olduğun gerçeği Neo. Sen de herkes gibi bir köle olarak doğdun. Dokunamadığın tadamadığın ya da koklayamadığın bir hapishanedesin. Beyninin içi bir hapishane.
[duraksar]
Morpheus: Ne yazık ki, Matrix'in ne olduğu kimseye anlatılamaz. Bunu kendin görmek zorundasın. [İlaç kutusunu açar, içindekileri eline boşaltır ve ellerini uzatır ] Bu senin son şansın. Bundan sonra, bir geri dönüş olmayacak. Mavi hapı alırsan, [sağ elini açar ve mavi hapı gösterir] Bu hikaye sona erer, yatağında uyanırsın ve istediğin her neyse ona inanırsın. Kırmızı hapı alırsan [sol elini açar ve kırmızı hapı gösterir], Harikalar Diyarı'nda kalırsın. Ben de sana tavşan deliğinin gittiği yerleri gösteririm. [Neo, hafif bir duraksamadan sonra kırmızı hapa doğru yönelir] Unutma... Sana vadettiğim tek şey gerçek. Fazlası değil."




 Seçimlerimiz bizi şu andaki durumuza getirmedi mi? Peki biz bu dünyada neyiz? Simülasyonun içine tıkılmış bir insan mı yoksa oradan çıkmaya çalışan biri mi?

Filmde verilmek istenen mesajlara gelelim:

Ana karakterin ismi Neo. Harflerin yeri değişince oldu sana One. Türkçe anlamı tek,  bir. Seçilmiş kişi anlamını da taşıyor. 


"Filmde yer alan Zion şehri musevi inancında kıyametten sonra toplanılacak olan yer olarak tasvir edilmektedir. Morpheus Yunan Mitolojisi’nde rüya tanrısıdır. Filmdeki rolü de insanları bir nevi rüyadan uyandırmak.
The Matrix filmini sinema açısından bu kadar önemli yapan özelliklere biraz değinelim. Bilim kurgu filmleri hep gelecekte ve ya başka bir gezegende başka bir dünyada geçen olayları konu ediniyordu. The Matrix’de ise konu günümüz ortamında geçmektedir. Bu sinemada bir ilkti. Filmde 360 derece kamera kullanılmıştır. Bir sürü fotoğraf makinesini oyuncunun etrafına dizerek aynı anda çekim yaparak görüntüler elde ediliyor. Daha sonra bu fotoğraflar art arda konularak sahne filme ekleniyor. (Kurşunlardan kaçma sahnesi, Trinity’nin polisleri tokatlama sahnesi…) Bu yöntem daha önce uygulanan bir yöntemdi fakat bu kadar ses getirmemiştir ve bu kadar etkileyici bir şekilde sahnelenmemişti." 




  "Larry ve Andy Wachowski kardeşlerin yazıp-yönettiği bir bilimkurgu film. 1999 yılında gösterime girdi. Filmde Keanu ReevesLaurence FishburneCarrie-Anne Moss ve Hugo Weaving gibi yıldızlar yer almaktadır."

Mutlaka izlemeniz gerektiğini düşündüğüm hayatınızı sorgulamanızı sağlayacak  bir film. Ben devam filmlerini de izleyeceğim.

"Matrix bir sistemdir, Neo. Bu sistem bizim düşmanımız. Ama sistemin içindeyken ne görüyorsun? İş adamları, öğretmenler, avukatlar, marangozlar. Kurtarmaya çalıştığımız insanların zihinleri. Ama biz başarana kadar, bu insanlar da sistemin bir parçası ve bu da onları düşmanlarımız yapıyor. Şunu anlamalısın: Bu insanların çoğu serbest bırakılmaya hazır değil. Ve büyük bir kısmı o kadar içine girmişler, sisteme o kadar bağımlı hale gelmişler ki, onu korumak için savaşabilirler... Beni dinliyor musun, yoksa kırmızı elbiseli kadına mı bakıyorsun? Tekrar bak. Dondur! Matrix'te değil miyiz? Bu sana bir şeyi öğretmek için dizayn edilmiş bir program. Eğer bizden biri değilsen, onlardan birisindir."

"Bildiğin yol ile yürüdüğün yol arasında bir fark var."

"Yolu bilmek ile o yolda yürümek farklı şeyler."

IMDb puanı: 8.7
Benim puanım: 9.7
Keyifle Seyirler  :)

You Might Also Like

19 yorum

  1. Hocam 2 puanı nerden kırdınıızz 😆 matrix diyoruz 10 da 10000 yanii😍❤️❤️❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa ben 0.3 puan kırdım 🙈 o da belki serinin devamı daha iyi diye :)

      Sil
  2. Efsaneee iki hafta once tekrar izledim ilk bolumu ama bence 3. Bölüm daha guzel aksiyon olarak

    YanıtlaSil
  3. İlk filmin büyüsü başkaydı.. Devam ikilemesinde o tadı asla bulamadım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diğerlerini izlemedim bilemeyeceğim ama ilki güzeldi :)

      Sil
  4. Ben de bu aralar Matrix'i izleyeyim diye düşünüyordum :))

    YanıtlaSil
  5. Tv’de denk geldimi bakıyordum, açıp özellikle baktığım olmadı. :D Ama izlerim. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu seriyi sevdim tabi ben daha ilkini izledim şimdilik bakalım devamı nasıl olacak :)

      Sil
  6. çok küçükken izlemiştim seriyi ve o yaşta izlerken tabi altında yatan mesajları çok algılayamıyor insan ama inanılmaz sevmiştim. sonraları burada bahsettiklerini anlamıştım tabi verdiği mesajlar filmin kendisi kadar tüm zamanlara ulaşabilecek bir şey :) belki bir süre sonra tekrar izlesem iyi olur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçükken izlediğimiz filmlerin bazılarında ne anlattığını anlamasak de severiz sanki bizi çeken bir şey vardır. Ben de seriye devam edeceğim :)

      Sil
  7. İzlediğim en güzel serilerdendi😊

    YanıtlaSil
  8. Çok heveslendim, küçükken baştan sona izlemiştim ama çok az hatırlıyorum, sanırım tekrar izleyeceğim! Ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ilk filmi sevdim ben devamını da izleyeceğim :)

      Sil
  9. kaç defa izledim ama anlamadım yaniiii :)

    YanıtlaSil
  10. "Hiç gerçek olduğunu sandığın bir rüya gördün mü? Ya o uykudan hiç uyanmasaydın rüya olduğunu nasıl anlayacaktın?"

    Müthiş bir alt metin, derin metaforlar, anlamlı replikler, görsel şölen ve çok fazlasının birleştiği bir film The Matrix. İlk filmin tadı bambaşka. Morpheus sabaha kadar konuşsa dinlenir. 2 ve 3'de o hissi alamıyorsun fakat onlar da güzeldi tabii.

    YanıtlaSil