Rümeysa Betül Doğan Kedilere Kitap Okuyan Kız

21:22:00

Bu şiir kitabında hayat devam ederken dünyada yaşanılan olaylara imgesel bir anlatım ile okuyucularına sunuyor. Bu anlatımda ilahi yönler de mevcut. İnancın hayat üzerindeki etkisini de şiirlerine serpiştirmiş.


"Zaman

İlmek ilmek işledim zamanı.
Bu masumiyet türküsü söyledim,
Geçtim oturdum sonra köşeme,
-Usulca-

Çocuklar ağlamamalıydı mesela.
Kuşlar hapsedilmemeliydi kafeslere...

Hasretler çoğalmamalıydı,
Ben açmamalıydım şemsiyemi yağmura.
Islanmalıydım
-usul usul-

Uçurtmalara takılmalıydı gözlerim.
Bir özgürlük şarkısını,
Pelesenk etmeliydim dilime.

Denizler dalgalandıkça, açılmalıydı içim.
Suya değdikçe ayaklarım,
Uçmalıydım enginlere."

Şiirlerde zamanın akıp gittiğini ve hayatımızı güzellikler ile yaşamamız gerektiğini anlatıyor. Doğanın nimetlerinden yararlanarak onu korumalı ve doğa ile iç içe yaşamalıyız.

"Tarlabaşı'nda incir kuşları,
Ağaç
Ve bir miktar bitki çayı kokusu...
Büyük bir insan olmak mı,
Kalbe dolmak mı?
O büyük marifet..."

Sevginin önemini ve hayatın güzelliklerini serpiştirmiş şiirlerinde. Hayatta yaşanılanları bilerek yaşamak gerektiğini anlatmak istemiş.

"Sevmek Ve Güzellik Kavramı

Neydi güzel olan?
Bir çift anlamlı göz etrafında yapılan,
Anlam şölenleri mi?

Yaranmak mıydı?
Kabullendirmek miydi kendini?

Ya da bir onaylanma hali miydi?
Bu güzellik denen illet,
Kandırmaca mıydı?

Benliğini gizlemek miydi?
İyi yapılmış makyajlı bir yüzün ardına?
Neydi peki anlam?
Basit bir görsellik hikayesi mi bu?
Aşk için bir ortam hazırlığı mı?

Sevmek bu kadar basit miydi sahi?"

İç güzelliğin önemini, insanları düşünmenin marifetini çok güzel anlatmış şiirlerinde. Bazı şiirlerinde Allah sevgisinden ve ölümün kaçınılmaz sonundan da bahseder.

Eğer bu tarz şiirlerden hoşlanıyorsanız bakabilirsiniz.

"Mavi Bir Uçurtma

Bir baba çaresizliği hayat.
Bir uğultu, bir sessiz gök gürültüsü hali.
Siyah bir gecede inleyen kurt sesi,
Mum ışığında kaybolan bir hayal perdesi.

Hayat boş bir kağıt,
Karalayıp karalayıp, sildiğimiz.
Silerken parçaladığımız,
Yirmi birinci yüzyılın afili kaybedenleriyiz biz.

-Dur şimdi, evine dön
Sadece şarkını dinle-

Ve gidelim şimdi,
Mavi bir uçurtmanın peşinden.
Gidelim,
Bir Beyrut şarkısını pelesenk edip dilimize."

"Eski Bir Yer

Eski Bir Yer isimli bir kafede,
Bir kız Rozalina.
Kitapçının kapısının önünü,
Kafe olarak kullanıldığı bir yer burası.
Genelde dünyadan sıkılmış
Ve kendini kitaplara vermişlerin,
Uğrak yeri.

Burada gözleri konuşur insanların daha çok
Ve daktilosu ile gelmişse bir şair,
Daktilosunun sesi ile karışır
Kahve kokusu.

Yarım bırakılmış sigarasında ise,
Hayallerini bıraktı,
Rozalina,
Eski bir yer'de.

Yorgun bir yazar,
Her gun öğle saatlerinde,
Boş kağıtları ile kalemini alıp,
Gelir
Eski Bir Yer'e.

Sevdiği gelir aklına,
Şiirler yazar ona.
Ve hatıralarında kalan,
Sevgili suretini Rozalina'ya,
Giydirir bir akşamüstü...
O esmer yüzlü, siyah gözlü kıza,
Vurulur.

Rozalina kırmızı şalı boynunda,
Kitaplarına sarılır sıkıca.
Yürür gider.
Umudu yoktur çünkü
Gerçek aşkan yana.
Ve

Aşk gider,
Aşk yiter..."


You Might Also Like

7 yorum

  1. Çok hoşuma gitti şiirler. Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Şiirler baya güzeldi. Efsane birşey ben bunu alıyorum sanırım 😆teşekkür ettiiimmmm❤️❤️❤️❤️

    YanıtlaSil
  3. Hi! Thank you for this comment :) I am following you and your blog is beautiful :)

    YanıtlaSil
  4. Anlatım için teşekkürler😊

    YanıtlaSil