Nevra Çağlayan Gülüşüne Gizlediğim Öyküler

21:47:00

Yazarın kitap hakkında yazdığı önsöz şu cümle ile başlıyor: 

"Her yaşam bir öyküdür sevgili okurlar." İşte bu cümleyi okuduktan sonra düşündüm. Hepimizin hayatı, hikayeleri farklı ve farklılarımız ile bir bütünüz aslında. İşte bu kitapta birbirinden farklı on hikaye bizleri karşılıyor. Tıpkı hayatın bizi karşıladığı gibi.

Hayat mutlulukla geçerken bazen yere düşüp tökezleriz ama umudumuzu kaybetmezsek, yanımızda var olduğunu bilirsek o zaman hayatın güzelliklerini görmeye başlayacağız. İşte bu on öykü bana hayat bize ne sunarsa sunsun önemli olanın mutlu olmamız gerektiğini, umudumuz ile var olduğumuzu yeniden hatırlattı.

Yazar, yazdığı eserler ile bir çok ödül almış. Bu öykü kitabında da ödül aldığı iki öyküsü mevcut. Ödül alan eserleri okurken ayrı bir zevk alıyorum. Bu kitapta da bunu yaşamak beni çok mutlu etti.

On ayrı yaşanmışlık, hissedilen duygu yoğunlukları ile yaşamın kendisini yeniden hatırlatıyor. Öykülerin dili anlaşılır. Okurken sizleri yoracağını düşünmüyorum. Hatta öykü türünde bir kitap okumak istiyorsanız ancak hangi kitap ile başlayacağınızı bilemiyorsanız bu kitaba bakabilirsiniz.

Öyküleri anlatırken yazar, okuyucunun öyküde yaşanılanları daha iyi hissetmesi için ünlü kişilerin sözlerini de hikayelerine serpiştirmiş. Bu benim çok hoşuma gitti. Hem güzel sözleri yeniden okudum hem de hayatın güzelliğini sözler ile yeniden keşfettim.

Öykülerin içinde bulunana şiirler öyküler ile o kadar güzel harmanlanmış ki okurken mest oldum ve şiirlerin tadı damağımda kaldı. Bu şiirlerden bazıları yazarın kendi şiirleriydi. Bir kısmı da benim çok sevdiğim şairlere ait. Öyküler ve şiirler bütünleşerek güzel bir melodi dinlememi sağladı.

Gelelim kitabın içinde bulunan on öykünün ayrıntılı incelemesine:

İlk öykünün ismi "Annem Bir Mucizeyi Gerçekleştirdi". Atatürkçü bir kadın olan Yekta Hanım'ın (yazarın annesi) kızı sayesinde 84 yaşında onunla kitap çıkarmasının, kızının annesine ve ailesine olan sevgisini ve onların duygularını yaşadıklarını okuyoruz.

İkinci öykünün ismi Kafka'nın Kenti Prag'da Nazım'ı Yaşarken Aşkı Bulmak". Bu öyküyü okurken Prag sokaklarında yeniden gezdim ve o güzel şehri tekrardan gitme zamanımın geldiğini hissettim. Ayrıca öykünün içine Nazım Hikmet'in Prag'da yaşadığı zamanlarda yazdığı şiirlerin bulunması beni ayrıca mutlu etti. Bu arada bu öykünün içinde Franz Kafka'dan da bahsediliyordu. 
Seda bir yıl önce Prag'da tanıştığı Murat ile buluşmak için Prag'a doğru bir yolculuk yapmasıyla başlıyor hikaye. Onların hikayesini okuyoruz.

Üçüncü öykünün ismi "Yarım Kalan Öykü "Deniz'in Çığlığı"". Bu hikaye 202 yılında KÜSADER tarafından düzenlenen ulusal öykü yarışmasında, 2.'ilk ödülü kazanmıştır. 
İşçi olarak çalıştığı yemek fabrikasından evine doğru yaptığı yolculuk ile başlıyor hikaye. Deniz için artık önemli olan biricik oğulları. Onlar için her şeyi yapan bir anne bir kadın. Onun yaşadıklarını mücadelesini okuyoruz.

"Gece, yalnızlıktı onun için. Gece anılar denizinin azgın dalgaları arasında boğuşmaktı..."

"Bugün özgürlüğün kapısını araladım, yarın bilinmeyenler kalesine yol alacağım. Beklentilerimi dikerken surlara; yarım kalan öyküme inat, bir deniz kabuğu gibi yeni kıyılarda umutla yol almaya devam edeceğim!"

Dördüncü öykünün ismi "Pes Etmek Yok! (Zümrüd-ü Anka'nın Gizemi)". Hayatı evlatları için çalışarak geçen Metin Bey artık hastadır. Yaşayacak az vaktinin olduğunun farkında evlatları için yapacaklarını ve geçmişini okuyoruz.

"İnsan aklını bahçeye benzetiyordu. O bahçe kendi haline bırakılırsa; ortalığı yabani otların kaplayacağını, eğer o bahçeye iyi bakılırsa; orada güzel ve faydalı bitkiler yetişebileceğine inanıyordu."

Beşinci öykü "Annemin Likör Takımı". Tülin, anılarının güzelliğinin etkisiyle büfedeki annesinin likör takımını temizlemesi ile başlıyor hikaye. Daha sonra onun yaşadıklarını okuyoruz.

"Anılar bizim için sevdiklerimize ve kaybetmek istemediklerimize tutunmanın bir yoludur."

"Eski anıların, senin yeni umutların olmalıdır."

Altıncı öykü "Sılaya Özlem". Çocuk yaşta evlenmek zorunda kalan ve yabancı ülkede yaşaması gereken bir genç kızın gerçek yaşam öyküsünü okuyoruz.

"Yolumuzu çizen zincir çok önemlidir, halkaların sağlam olması gerekmektedir."

Yedinci öykü "Yol Ayırımındaki Aşkı". 2019 yılında "Yüreğe Dokunan Kadınlar" adına düzenlenen yarışmada 4.'lük ödülü olan hikaye, 1939 yılında gerçekleşen Erzincan depreminde kurtulan bir çocuğun hayatını okuyoruz.

Sekizinci öykü "Zamansız Veda!" Dağcılık Sporu ile uğraşan Zeynep ve arkadaşlarının öyküsünü okuyoruz.

Dokuzuncu öykü "Antika Saat". Takı takmayı sevmeyen ama annesinin ona hediye ettiği altın saatin onun için önemini ve yaşadıklarını okuyoruz.

Onuncu öykü "Yarına Çeyrek Kala" Sevda düşünde yazdığı bir şiir ile birincilik ödülü aldığını görür. Bu sayede yazması gerektiğini anlar ve onun bu serüvenini yaşadıklarını okuyoruz.


You Might Also Like

4 yorum