Aşk kelimesinin anlamı herkes için farklıdır. Kimisini geçmişe sürükler, kimisini şimdiki zamanın ortasında bırakır. Aşkın öznel bir duygu olduğunu düşünenlerdenim.
Bu kitapta ise deneme ve şiirler ile aşkın çektirdiği acılara mutluluk serpiştirilmesine şahit olalım. "Bu nasıl olacak bir insan acı çekerse mutlu olabilir mi ?" sorusunun kafanızda dolaştığının farkındayım. Benim de okurken kafamda bu soru dolaştı durdu. Ancak kitapta aşkın anlamına yüklenen duygular yaşanılanlar veya yaşanılmak istenen hayalleri okuduğumda kafamdaki soru işareti azaldı.
Aşkına karşılık bulamayan çoğu kişi acı çeker ama bu acıya mutsuzluklarına da ekler. Bu kitapta aşkın acı çekme halini mutlulukla anlatılmış. Çünkü aşkı yakalayan bir insan (ister karşılık bulsun ya da bulmasın) bu duyguyu tattığı için şükredip aşka sarılması gerektiği dile getiriliyor.
"Bir insanı severken öncelikle acabalardan, tedirginlikten kurtularak sevmeliyiz. Karşımızdaki kişiden de böyle sevmesini bekleyerek."
Bir insanı hiç bu düşüncelerle sevdiniz mi? karşınızdaki kişiyi olduğu gibi kabul ettiniz mi?
Aşk birisini olduğu gibi kabul ederek güzellikle severek tohumlarını yeşertiyor. Manevi olarak sevmek gerekiyor bir kişiyi.
Kitapta aşkın güzelliklerinden bahsederek içindeki duyguları kağıda aktarmış. Kağıt ve kalemin birbiriyle yaptığı ahenkli dansa aşkın güzelliği eşlik etmiş.
Eğer bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız bakmanızı öneririm.
"Adam Severse
Mevsim bahar olur
Bahçeler renklenir
Güller dikeninden soyutlanır
Adam severse,
Denizin mavisine bulanır kadın
Güneş olur ısıtır seni
Yağmur inmez yüreğine
Adam severse,
Kadın güler
Adam o gülüşe ömrünü adar…"
"Eğer biriyle zorunlu kalarak yürümektense o yolu yalnız ve hüzünlü yürümeyi tercih ederim. Zorunluluk diye bir şey yoktur benim için ve tüm insanlar için de öyle olması gerekir. Sizi zorunda bırakan insanlardan uzak durun, kurtulun."
"Denizin yosun kokan kısmında oturup
Şaraplardan elde edemediğim sarhoşluğu
Masmavi denizin yeşile bürünmüş kısmında
Arıyorum yokluğunda yosun kokularında"
"Sadakat nedir diye sormuş Diken, Gül'e...
Gül boynunu bükmüş tevazu ile
Benim seni himaye edip
Vazgeçmeyişimdir demiş..."
"Gecenin bir vakti
Durup dururken aklıma gelir
Gülüşünü hayal ederim.
Birden şiir oluverir
Dökülürsün yüreğimden.
Kağıt ile kalem başlar fısıldaşmaya
Ateşler yükselir,
Mısralar yanar,
Dizeler coşar gülüşünün etrafında..."
Bu kitapta ise deneme ve şiirler ile aşkın çektirdiği acılara mutluluk serpiştirilmesine şahit olalım. "Bu nasıl olacak bir insan acı çekerse mutlu olabilir mi ?" sorusunun kafanızda dolaştığının farkındayım. Benim de okurken kafamda bu soru dolaştı durdu. Ancak kitapta aşkın anlamına yüklenen duygular yaşanılanlar veya yaşanılmak istenen hayalleri okuduğumda kafamdaki soru işareti azaldı.
Aşkına karşılık bulamayan çoğu kişi acı çeker ama bu acıya mutsuzluklarına da ekler. Bu kitapta aşkın acı çekme halini mutlulukla anlatılmış. Çünkü aşkı yakalayan bir insan (ister karşılık bulsun ya da bulmasın) bu duyguyu tattığı için şükredip aşka sarılması gerektiği dile getiriliyor.
"Bir insanı severken öncelikle acabalardan, tedirginlikten kurtularak sevmeliyiz. Karşımızdaki kişiden de böyle sevmesini bekleyerek."
Bir insanı hiç bu düşüncelerle sevdiniz mi? karşınızdaki kişiyi olduğu gibi kabul ettiniz mi?
Aşk birisini olduğu gibi kabul ederek güzellikle severek tohumlarını yeşertiyor. Manevi olarak sevmek gerekiyor bir kişiyi.
Kitapta aşkın güzelliklerinden bahsederek içindeki duyguları kağıda aktarmış. Kağıt ve kalemin birbiriyle yaptığı ahenkli dansa aşkın güzelliği eşlik etmiş.
Eğer bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız bakmanızı öneririm.
"Adam Severse
Mevsim bahar olur
Bahçeler renklenir
Güller dikeninden soyutlanır
Adam severse,
Denizin mavisine bulanır kadın
Güneş olur ısıtır seni
Yağmur inmez yüreğine
Adam severse,
Kadın güler
Adam o gülüşe ömrünü adar…"
"Eğer biriyle zorunlu kalarak yürümektense o yolu yalnız ve hüzünlü yürümeyi tercih ederim. Zorunluluk diye bir şey yoktur benim için ve tüm insanlar için de öyle olması gerekir. Sizi zorunda bırakan insanlardan uzak durun, kurtulun."
"Denizin yosun kokan kısmında oturup
Şaraplardan elde edemediğim sarhoşluğu
Masmavi denizin yeşile bürünmüş kısmında
Arıyorum yokluğunda yosun kokularında"
"Sadakat nedir diye sormuş Diken, Gül'e...
Gül boynunu bükmüş tevazu ile
Benim seni himaye edip
Vazgeçmeyişimdir demiş..."
"Gecenin bir vakti
Durup dururken aklıma gelir
Gülüşünü hayal ederim.
Birden şiir oluverir
Dökülürsün yüreğimden.
Kağıt ile kalem başlar fısıldaşmaya
Ateşler yükselir,
Mısralar yanar,
Dizeler coşar gülüşünün etrafında..."