Beyza Kocaaslan Mai
15:03:00Geçmişte yaşananaların ayak izleri şimdiki zamanın yaşamına ulaştığında Mavi geçmişin kanlı enkazından onu evlatlık edinen aile sayesinde çıkıp ünlü bir psikolog olur. Geçmiş onu bırakmak niyetinde değildir. Terörün kanlı gülümsemesi onu ailesinden kopardığında, o ailesine olanları açığa çıkarmak için geçmişin peşinden gitmeye karar verir.
Onun yaşadıklarını kimse yaşamasın diye terör karşıtı dernekte başkanlık etmeye karar verir. İşte bu kararı ile karşısına çıkacak duygu aşk mı yoksa nefret mi olacak ?
Onu evlatlık edinen aileye olan minnetini göstermek için çok çalıştı, mesleğinde başarılı oldu ancak insan ilişkilerinden her zaman bir sınır koydu o sınırı Sancar Tuna hedefleri için yıkabilecek miydi? Duvar kendini yok etmeye başladığında orada oluşacak şey ne olacak?
Sancar Tuna geçmişin acısı ile kendini korumayı öğrenmiş, kimseye sevgi beslemeyen hayatını kurtarmak için yaşayan bir psikolog. Gençlik Kulübü adı altında olan terör örgütünün bir üyesi. Karşı derneğe gelen her başkanı baştan çıkartıp onları tehdit edip görevlerinden ayrılmalarına neden oluyor. Şimdiki hedefi ise Mavi...
Her şey planlanırken hayat bu planı istediği şekle soktuğunda yaşananların akışında Mavi ve Sancar'ı hangi diyarlara götürecek? Siyah'ın içine Mavi karıştığında Mavi renginin huzuru Siyah'ın içinde kaybolacak mı ? Yoksa Mavi ve Siyah karışarak Siyah'ın içinde Mavi yaşayabilecek mi?
Farklı dünyalarda yaşayan aynı mesleği yapan iki insan. Bu iki kişinin hayatı birbiriyle kesiştiğinde yaşananlar ve hayaller birbiriyle uyum içinde olacak mı? Hedefler bir anda hayatın kendisi olduğunda kişi kendi hayatını kontrol edebilir mi? Peki bu çemberde aşk nerede ?
Okurken kendinizi Mavi ve Sancar'ın yaşadıklarının içinde bulacaksınız. Yaşananları hem Mavi'nin gözünden hem de Sancar'ın gözünden okumak benim için keyifli oldu. İkisinin gözünden okumak her ikisinin düşüncelerini anlamamı sağladı.
Bir çırpıda bir sonraki olay ne olacak diye merakla okuyorsunuz kitabı. Ben severek okudum. Mavi ve Sancar'ın yaşadıklarını, hayatın onlara oynadığı oyunu okurken kendimi sevgi ne diye sorarken buldum. Birisi için kendinden bir şeyler mi vermek yoksa onu olduğu gibi mi kabul etmek ? Yalanların oluşturduğu bir ilişki gerçeğe dönüşür mü?
Eğer bu tarz kitaplardan okumaktan hoşlanıyorsanız kitaba bakabilirsiniz.
"Bazı şeyler söylenmez Mavi. Hareketler söyler, ortam söyler bazı şeyleri. Dilin söylediği büyüyü bozar çünkü bazı zamanlar."
"..insanlar kelimelerin gücünün farkında değiller."
"Hayatımda her şeye katlanabiliyorum, sarf ettiği her cümleden kalitesizlik, saçmalık akan insanlara katlanamıyorum."
"Müslüman olup olmamanın bir önemi yok ki. İnsansın ya o yeter benim için."
"En çaresiz anında ufacık bir ümit ışığı bulsa insan o ışığa nasıl tutunur bilirsiniz...
Ümit, insanın içini tırmalayan bir kedi gibi, vazgeçecek olduğumda bir pati atıyor "Ya bir yolu varsa?" diyor. Ben yeniden beş yüz metre engelli koşuda olan bir sporcu gibi depar atıyorum."
2 yorum
sevdim okuyabilirim :)
YanıtlaSilBen severek okudum umarım sen de seversin :)
Sil