Rövşen Abdullaoğlu Bu Şehirde Kimse Yok Mu?

19:23:00

Willy'nin hayatı Wisam'ı tanımadan önce ve Wisam'ı tanıdıktan sonra olarak ikiye ayırmamız mümkün. Böyle bir cümleyi neden yazdın diye soracaksınız, Willy'e göre hayat, ona adil davranmadan ilerlerken karşısına Wisam çıkar. Peki hayatın gerçek anlamını bulması için belki de bunları yaşamalıydı, kim bilebilir?


Willy'nin duygularını anlamak için önce ailesine doğru bir yolculuk yapalım. Annesi Helen evlenemden önce hamile kalınca çocuk için evlemek zorunda kalan bir kadın. Babası Brandon ise Helen'i seven biridir bu yüzden evlilik onun için sorun değildir. Ancak Helen yaşadıklarından dolayı sevgisini oğlu Willy'e gösteremez. Tabi bu durum aile içinde kavgalara tartışmalara da sebep olur. İşte Willy böyle bir ortamda büyümüştür. 

Annesi ve babasını boşanması ile hayatın ona her zaman kötü yönlerini gösterdiğine inanmaya başlar. Belki de başarılı bir sporcu, Amerikan futbol oyuncusu, olacakken geleceği parlakken o nedensizce bu geleceği elinin tersiye iterek kendi içinde yaşayan Onkoloji Hastanesi'nde bir temizlik görevlisi olarak çalışmaktadır. Rutin geçen bir hayat, mutsuzluklar ve yalnızlığın o uzun melodisi kendisi ile gezerken ailesinin onu düşünmediğine inanır.

Kader veya tesadüf, Onkoloji Hastanesi'nde Willy'nin karşısına Wisam'ı çıkarır. Hayat Wisam'a da iyi davranmamıştır. Hayatının son günlerinde akciğer kanserine yakalanan Wisam için yaşam ne olabilir ki? Ancak diğer hastaların aksine Wisam hayatından gayet memnundur ve etrafına pozitif enerjisini yayarak gülümsemesini yüzünden hiç eksik etmez. İlk başta bu duruma şaşıran Willy daha sonra kendini onunla konuşurken bulur. 

Biri bardağın dolu tarafından bakıyordu hayata. Diğeri ise bardağın boş tarafından... Bu iki insan çoğu kişinin yapamayacağı bir şeyi birbirlerine göstererek yaptılar. Sevginin gücünü..

Sevginin gücü ile birbirlerinin yaralarını sardılar.

Okurken kendimi onların yanında hissettim. Ne yaşadılarsa ben de yaşadım. Hayatın anlamını başka bir bakış açısı ile yeniden anlamamı sağladı bu kitap. Yazarın dilinin sizi yoracağını sanmıyorum. Karakterlerin psikolojisine de değindiğinden okuyucunun karakterleri daha iyi anlayacağını düşünüyorum.

Kitap 2016-2018 yılları arasında Azerbaycan'da çok satılanlar listesinde yer almıştır. Ayrıca KİRKUS (New York merkezli en büyük edebiyat eleştirmenlerden birdir.) bu kitap için hiçbir eleştiri yapmadan tam puan vermiştir.

Wisam ve Willy sizi etkilemek için bekliyor. Eğer psikolojik roman türünde kitaplar okumaktan hoşlanıyorsanız mutlaka bu kitaba bakın. 

”İnsan gözünü kapalı kapılara dikip açık kapıları göremeyen bir varlıktır.”

”Hayat, varsayımlar üzerine değil, eylemlerimiz üzerine kuruludur.”

”Öyle anlar olur ki evrende uçuşan yüzlerce kelimenin içinden yalnız birini, sana lazım olanı, duymak istediğini duyarsın. İnsan ruhu çok ilginç. Düşünceler farklı yönde olmasına rağmen yine de sesleri, kelimeleri duyar ve ayrıştırır. O kelimelerin ancak bazıları insanı kendine çeker.”

”İnsan yalnızlığa ve monotonluğa alışıyor. O kadar alışıyoruz ki bütün bunları mutluluk sanıp normal hayatın bir parçası gibi görüyoruz. Hatta bunları mahvedebilecek değişikliklerden korkup geleneklerimizi bozabilecek insanlardan uzak duruyoruz çünkü artık bizimle bir bütün olan yalnızlığımızı kaybedeceğimizden korkuyoruz.”

”Bir insan çevik olmak istiyorsa çevik insanlar gibi yürüyüp onlar gibi bakmalı, onlar gibi hareket etmeliydi. Mutlu olmak için de aynı şey geçerliydi.”

”Mutluluk, deliler gibi özlediğin insanı bazen bir an bile olsa görme fırsatıdır.”

”İnsan hissettiği yaştadır.”

"Willy, duygular çiçek gibidir. Onlara bakıp sulamadığında solar. Duygularını başkalarıyla paylaşmalısın, insanları sevginden mahrum etme, onlara bol bol sevgi ver. O zaman dünyanın ne kadar renklendiğine şahit olacaksın. Duygularını içine hapsedip bastırırsan bir süre sonra solup ölürler."

"İnsanlar kendi hayatlarını çizen kurşunkalem gibidir. Çizdikçe körelir, köreldikçe düzgün çizemezler. Bu yüzden ara sıra yontulmamız iyidir."

"İnsanın bir şeyi okuması ile o şeyi yaşaması arasında dağlar kadar fark vardı."

"Nefes aldığın sürece, yıkılan duvarı onarma fırsatın vardır."

"Bazen büyük duygular küçük kelimelerle de ifade edilebilir."


You Might Also Like

2 yorum