Şennur Kasa Portakal Kokulu Kız

13:07:00

Yazarın kalemi ile tanışma kitabım oldu Portakal Kokulu Kız. Dilini beğendim. Sizi sıkmayan olayların içine doğru sürükleyen naif bir dil ile anlatmış eseri. 

Defne geçmişinde yaşadıklarından kaçmak için İstanbul'da okumaya karar verir. Bir yıl geçtikten sonra annesi, kardeşi Barış'ın sağlığından dolayı onu Mersin'e çağırır. Tabi asıl neden bu değildir. İflas eden şirketin yeni bir alıcısı çıkmıştır. İşte annesi de o alıcıyı kızı oyalasın diye çağırmış ona. Bunları okurken inanın ne diyeceğimi bilemedim. Bazı insanlar çocuk yapmamalı, tezime mükemmel bir örnek Melda Hanım. Bir insan çocuklarını bu kadar mı düşünmez, dedim okurken. Sadece kendi çıkarlarını düşünen biri. Barış'ın tedavisi için mecburen bu durumu kabul etmek zorunda kalır. Üstelik annesi de kurnaz, kızının kabul etmesi için Barış'ı öne sürüyor. Valla okurken "Pes" dedim.

Şirketin alıcısı olan Murat ile böyle karşılaşır Defne. Tabi daha sonra olacak olaylar ile yaşam onları aynı çatıda buluşturur. 

Murat, namazında niyazında dediğimiz insanlardan. Zengin olması onu dininden uzaklaştırmamış, hatta dinin kurallarına uygun bir yaşam sürüyor. Defne'nin ve Murat'ın farklı yetiştirilme durumdan dolayı yaşanan olayları da okuyoruz. Tabi bu durumları ikisinin de birbirlerine gösterdiği fedakarlıkla biraz da olsa halletmeye çalışıyorlar. Çünkü fedakarlık iki kişinin de göstermesi gereken bir şey. Tabi bana göre Defne daha çok fedakarlık gösteriyor. Bazı yaşanan olaylarda ben onun kadar sabırlı olmazdım sanırım. 
Defne'nin Murat'ın yaşamına uyum sağlarken dinin ne olduğunu da Murat ona öğretmeye çalışıyor. Tabi bunu bir anda değil, yavaş yavaş onu alıştırarak anlatıyor. Din konularının da harmanlandığı bir kitap. Bunu bilerek okumanızı öneririm.

Bazı durumlarda Murat'a sinirlensem de onun da geçmişinin tozlu raflarında kırıntılar var. Bunları bir anda yok etmek kolay değil. Ancak kalbindeki surlar yavaş yavaş yıkılmaya başladığında ne yapacağını bilemez. 

Kitabı okurken şunu düşündüm: Bazı tesadüfler hayatımızın akışını nasıl da etkiliyor. Tıpkı Defne'nin ve Murat'ın hayatını etkilediği gibi..

Kitabın sonunu bu şekilde biteceğini tahmin etmemiştim. Kitabın devamının olacağı etkisi uyandırdı bende. Kitapta ayrıca güzel bir Karadeniz turu da yapacaksınız. Şiveli konuşmalar benim hoşuma gitti. Yaşanan bazı olaylarda yüzümde bir gülümseme oluştu.

Eğer bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız kitaba bakabilirsiniz.

"Bu dünyada nasıl yaşadığın değil, ne kadar mutlu olduğun önemlidir."

"Huzur şu dünyada tüm servetlerin üzerinde bir değere sahiptir."

"Kalbimizi yoran tüm taşları ortalığa dökelim bu gece. Belki onlardan yeni bir saray inşa ederiz kendimize. Kim bilir..."

"İnsanlar kanıksamıştı artık yaşanacak tüm duygusal etkileşimleri. Ya da herkes bencilliğinin içinde kendi hayatını yaşamaktan yorgun olduğu için başka hayatlara müdahale edecek enerjisi kalmıyordu kimsenin."

"Hayat şu yaşadığın andan ibarettir. Geçmişin vicdan azabını ya da geleceğin kaygısını yük etme kendine. Kuşların kanatlarını rüzgara bıraktığı gibi bırak kendini hayatın akışına."



You Might Also Like

3 yorum

  1. Sanirim normalde karsima ciksa, alip okuyacağım bir kitap değil. Klasik genclik kitaplarindan biri gibi görünüyor. Ama konusu fena degil, siz de blogunuzda konuk ettiginize gorw okumaya deger bir kitap gibi.listeme ekleyecegim Ins. Emeginize saglik��

    YanıtlaSil
  2. Çoğu kez karşıma çıkıp almak istemiştim ama bir tülü kısmet olmadı. Detaylı yorumda hiç okumamıştım, senin yorumundan sonra şimdi listeye ekleyip en kısa zamanda almak istiyorum, seviyorum böyle kitapları. Yorumuna sağlık^^

    YanıtlaSil
  3. Yazarın kitabını daha önce okumamıştım

    YanıtlaSil