Hayatın akışı bir nehir gibi ileriye veya geriye doğru insanı sürükleyebilir, önemli olanın hayatın kendisini keşfetmektir tıpkı doğanın içerisinde yaz ve kış olmasının bilinciyle.
Nelerin bekleyeceğini bilmeden ancak engellenemez durumların yolun bir parçası olduğu bilinciyle kökleri ile yol almalıdır insan. Bazen bu köklerin başka bir diyara gitmesi gerekir. Bazı durumlarda bu kökler herkes tarafından görülen ve bilinen bir nesneyken bazen de insanın içerisinde yer alan ve sadece o kişinin gördüğü bir köktür bu. Bilinmesi gereken unsur ise bu köklerin yeni yere adapte olmasında zamanın en öncelikli yapı taşlarından birisi olduğudur. Bunun idrak edilmesi için hayatın bir bildiği vardır, belki bir tesadüf eseri karşılaşma gereklidir.
1948 yılının bir sonbahar gününde Colorado'nun işlek caddelerinden birisinde kardeşi Seth için olmasaydı Wilson Moon ile hiç karşılaşmayacaktı Victoria. Bu karşılaşmanın hem Wilson hem de Victoria için kaderin bir yazgısı veya olması gerekenin bu olduğu düşünülse de iki kişinin hayatlarının şekillenmesi bir tek karşılaşmanın büyüsü ile oldu.
"Ancak hayatımızı derinden değiştiren şeyler genellikle kaderin küçük cilveleridir."
Bu karşılaşmanın yanında taşıdığı trajedi, tutku, aşk, umut ve bilinmezliğin esrarengizliği iki gençin kalbini çoktan feth etmişti. Victoria küçük yaşta annesini kaybetmiş ve evin birçok yükü kendisine kalmış, bu yükü itaat ile kabullenmiş bir genç kızdır. Günlük ev işleri, çiftlik hayatı ve gördükleri ile günler geçerken kaderin cilvesi ona bambaşka bir kapı sunmuştu. Dünya hakkında bilmediği birçok şey mevcutken içindeki minik tohum, özgür ruhunu tıpkı bir nehir gibi yaşamaya adayan Wil için yeşermeye başlamıştır.
"Aşkın özel bir mesele olduğunu, yalnızca iki varlık arasında beslenmesi ve hatta yasının tutulması gerektiğini öğrendim. Gizli bir hazine gibi, özel bir şiir gibi, başka hiç kimseye değil, sadece ve sadece iki kişiye ait."
Victoria yapacağı seçimin hayatındaki birçok şeyi değiştireceğini hissederek kendi yolunu hazırlamak için zemin oluşturdu. Bu yolun getirdiği her şeyi kabullenerek bir seçim yaptı ve bildiği her şey olan yuvasını arkasına bırakmaya karar verdi. Bu seçim ise Victoria'nın kökleri için yeni bir oluşum, yeni bir bilinmezdi. Victoria'nın doğanın kendisi gibi mücadelesine şahit olduğumuz bu eserde yüreğinizin sesini duyacaksınız.
Yazarın kendisine has duygu yüklü kalemi ile Victoria'nın yolu birleştiğinde doğanın o eşsiz sonsuzluğuna doğru yol alıyorsunuz. Okuduğunuz her sayfada Colorado'nun büyüleyici doğası arkadan sizi selamlarken Victoria'nın oluşum hikayesine şahit olacaksınız. Romanda, sadece karakterlerin hikayesi anlatmak istememiş yazar. Eserin geçtiği dönemin koşularının da barındırarak -tarihi, siyasi ve toplumsal olaylar- bir bütünlük sağlamak istemiş bana göre. Bu birleşim sayesinde okuyucu kendisini eserin geçtiği dönemde ve karakterin yanında hisseder. Victoria ile Colorado sokaklarında dolaşır, yuva dediği yeri terk eder ve bilinmezliğin tınısı ile bir nehir gibi sürüklenir.
Eğer bu türde yazılmış eserler okumaktan hoşlanıyorsanız bu kitaba mutlaka bir şans vermelisiniz.