Jessica Au Kar Havası

20:15:00


Her yolculuk harekete geçmek için bir adımdır. Küçücük de olsa atılan her adım insanı bambaşka bir evrene doğru götürür. Zihinsel veya fiziksel olarak...

"..bu kadar basit şeylerden nasıl böyle mutluluklar çıkabileceğini düşündüğümü hatırladım."

Eser, ana hatları ile genç bir kadının annesi ile yaptığı Japonya seyahati olarak gözükse de sayfalar ilerledikçe okuyucuyu başka duygular ve düşünceler de karşılıyor. 
Bir kez yola çıkıldığında görünmeyen düşünceler de insanın peşinden gelir. Bu düşüncelerde geçmişin tortuları birleşmek ister, bilenen bir mekan farklı bir açı ile selamlar insanı. Ünlü eserlerin yapılışı veya sergilendiği, mekan veya müzelerde kişilerin beklentileri devreye girer. Hepsi bir araya geldiğinde içsel veya fiziksel yapılan bir yolculuğun yapı taşı oluşur. 

Kar Havası'nı okurken Japonya'nın yağmurlu sonbaharında parkları, müzeleri veya mekanları keşfederken aslında gidilen her yerde minik geçmiş kırıntıları ve düşüncelerin sonsuz derinliğini de tanık olacak okuyucu. Yazar, genç kadının gezi anında gördüğü bir manzaradan veya ünlü eserlerden, yapılan sohbetlerden ve gidilen yerlerden çıkardığı çıkarımlardan özellikle annesi, kız kardeşi ve kendi geçmişine doğru yaptığı yolculuğu Japonya seyahatı ile harmanlamıştır.

"Bazı zamanlar bir resme baktığımda hiçbir şey hissetmediğim oldu. Bir hissim olduysa da bu sadece sezgiseldi, bir tepkiydi, kelimelerle ifade edilebilecek bir şey değildi. Sorun değil, dedim, öyle olup olmadığını söylemekle yetindim. Önemli olan açık olmak, dinlemek, ne zaman konuşup ne zaman susacağını bilmekti."

Geçmiş ve şimdiki zamanın birleşimi diyebileceğim bu eserde aslında bir kadının içsel düşüncelerine de şahit olacaksınız. Özellikle geçmişi yeniden hatırladığında sanki başka bir bilinmeyeni çözmek istediğini düşündüm okurken. Bu seyahat, bir nevi annesi ile kendisini karşılaştırmasına yol açmaktadır. Fiziksel benzerliğin yanında yaşanılan olayların zihinde canlandırılarak bulunmak istenilen benzeliğin keşfi diyebilirim buna. Bir nevi ailesel mirasın didiklenmesi...

“…çünkü nihayetinde bir yaşamı başka bir yaşamla karşılaştırmak imkansızdı ve her zaman asıl başladığımız yere dönüyorduk."

Yazar yapmış olduğu betimlemeler ile okuyucuya görsel bir canlandırma sunmak istemiş bana göre. Görülen eşyaları, mekanları, eserleri ayrıntılı ve incelikle göstermiş. Böylece geçmişin hatıralarını da öne çıkarıyor. Çünkü bu seyahat bir şeyleri hatırlama ve geriye dönüş üzerinedir.

Türü sevenlerin bu eseri seveceğini düşünüyorum.

You Might Also Like

0 yorum