Büşra Demir Güneş Üşüyor Ülkemde

15:26:00

Kalbi yaralanan her insanın içinde bir acı vardır. Bu acı siz fark etmeseniz de orada durur ve kendini başkalarına belli etmeden yaşamını sürdürür. Tıpkı emekli öğretmen Sami gibi. Artık o acıya alışmış, günlerinin geçirirken dükkanına gelen misafir ile geçmişin tozlu bulutu açığa çıkar.


Herkesin saygı gösterip sevdiği Sami Bey öğrendiği haber ile kalp krizi geçirir. Romanımız da böyle başlıyor. Sami'nin kalp krizi geçirmesinden dolayı yoğun bakıma alınması ile ailesi de hasteneye geliyor. Kalp krizi sonucu geçmiş de toprağın altından çıkıp kendini okuyuculara gösteriyor. Sami'nin acı geçmişi ile yaşananların gerçek yüzünü okuyoruz bu kitapta. Bu kitapta ayrıca Sami Bey'in etrafındaki kişilerin de geçmişine de misafir oluyoruz. 

Kitap, şimdiki zaman olarak 2000'li yıllarda geçerken geçmişin tozlu sayfalarına yolculuk yaptığımız yıllar 1970-1980 yılları. Türkiye'nin acıklı geçmişine şahit olduğumuz o yıllar. Yaşananlar, 12 Eylül'ün acıları, insanların ayrıştırılmaları sonucu çekilen ızdıraplar sizi karşılıyor.

"Sağ-sol dediler, dövdüler. Alevi- Sünni dediler, böldüler. Kürt- Türk deiler, kardeşi kardeşe vurdurdular. Güneş doğmuş, batmış ne fark eder ki! Kardeş, kardeşi incitip itiyorsa..
-Güneş üşüyor ülkemde..."

Okurken gözlerimin dolması ve yaşanan acıları yüreğimde hissettim. Sami'nin geçmişi okurken içimi burktu. Özellikle Sanem ve Sami'nin yaşanması gereken aşkını okurken bir insanı sadece insan olduğu için kabul etmenin önemini bir kere daha anladım.

12 Eylül'ün ailelere özellikle annelere getirdiği acıları okumak boğazımda bir yumrunun oluşmasına ve anneliğin önemini anlamımı sağladı. Tabi herkesin anne olamadığını da kitapta net bir şekilde anladım.

Kitabı eleştirebileceğim bir nokta var o da bir anda konudan kopma olması. Sonra ne olacak diye okurken bir anda başka bir karakterden bahsedilmesi romanın bütünlüğünü etkiliyor. Ben fazla rahatsız olmadım ama okuyacak kişilerin bu konuyu dikkat ederek okuması gerektiğini düşünüyorum. Tiyatro türünden romana dönüştürülmesinin etkisi de olabilir bu kopukluk. 

Kitapta ayrıca Müslümanlığın tarihinden de bahsediliyor. Yeni bilgiler öğrenmemi sağladı.

Eğer bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız kitaba bakabilirsiniz. İnsanların sadece insan oldukları için sevildiği bir Dünya diliyorum.

"Kalp bir kere yara almaya görsün, inceden inceye kanar durur. Çoğu zaman kabuk bağlar yaralar. Yara iyileşmemişse, en küçük sebepten kaldırılırsa daha fazla acı verir, kanar. Tedavi uzadıkça kalp ağrısı kronikleşir. Kim bilebilir ki? Bu hale gelene kadar ne badireler atlattı, kaç gece uykusuz geçti. Nasıl çarptı dakikalarca..."


You Might Also Like

2 yorum