Bu kitabın yorumuna başlamadan önce söylemem gereken durum kitabı bir an önce bitirmeye çalışmamanız olur. Çünkü içerisinde bilmediğiniz yönleriyle Osmanlı Tarihi, Türk Tarihi, Hz. Muhammed'in anıları, onun halifelerinin yaşadıklarını okuyacaksınız. Bana bir çok şey kattığını düşündüğüm bilgiler öğrendim.

"Biz de eserimizde yediden yetmişe herkesin anlayabileceği bir şekilde, akıcı ve sade bir dil kullanarak tarihi olayları hikayeleştirmeye çalıştık. Bunu yaparken ise aslına sadık kalarak, tarihi olayları değiştirmeden yazıya aktardık. Amacımız milletimize tarihi sevdirmek ve tarihi okutmaktır. Elinizdeki eser titiz bir çalışanının ürünü olup, yüzü aşkın kaynaktan istifade edilerek derlenen yaşanmış hikayelerden oluşmaktadır."

Kitabın içinde yüzden fazla yaşanmış hikaye bulunmaktadır. Bu hikayelerin hangi kaynaklardan yararlanıldığı numaralandırılmış ve kitabın en arka sayfasında Kaynakça bölümünde okuyuculara sunulmuştur. Kaynakçanın olması okuduğunuz hikayenin gerçekliğini arttığı için gönül rahatlığıyla önerebileceğim bir eser oldu. Çünkü tarih ile ilgili bu tarz eserlerde Kaynakça önemlidir. 

Kitapta dikkatimi çeken bir durum ise tarihte önemli olan kişilerin insanlarla yaşadığı konuşmaları, onlarla olan anılarına yer verilmesi oldu. Bu sayede bize okullarda öğretilen kişileri tanımak daha da kolaylaşacak ve o kişiden bahsedildiğinde aklınıza bu kitapa okuduğunuz anıları gelecektir. Yazarların amacı da okuyucularına tarihi sevdirmek. 

Yazının başında da dediğim gibi kitabı bir anda okumak yerine yavaş yavaş okumanızı tavsiye ederim. Bu sayede anlatılanları daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. Tabi tarihe ilginiz varsa o zaman yavaş okumanıza gerek yok ancak ilk defa bu tarz bir kitap okuyacaksanız yavaş okumanızı öneririm.

Tarihe merakınız varsa seveceğinizi düşündüğüm bakmanızı önerdiğim bir kitap. 

“Sır Saklamak
Tüm Osmanlı Padişahları, devletin selameti ve seferin muvaffakiyeti için sefer hazırlıkları esnasında seferin nereye yapılacağını gizli tutarlardı. Yavuz Sultan Selim de bunlardan biriydi.
Yine sefer hazırlıkları yapıldığı sırada vezirlerden biri Yavuz Sultan Selim Han’a seferin nereye yapılacağını ısrarla sorar. Yavuz Sultan Selim:
- Sen sır saklamasını bilir misin? Der.
Vezir cevap alacağı umuduyla evet sultanım bilirim der.
Yavuz Sultan Selim cevaben; “Ben de bilirim” der.” 

"Güçlü, kuvvetli akıllı ve kelamsın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarından savrulup gidersin."

"Bir devlette zulüm yayılırsa, haksızlık şayi olsa, işitenler de, ‘neme lazım’ deyip uzaklaşsalar, sonra ko­yunları kurtlar değil çobanlar yese, bilenler de bunu söyleme­yip sussa, fakirlerin, yoksulların, muhtaçların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başka kimse işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür."