İsterseniz büyülü gerçekçilik, isterseniz tarihin harmanlandığı bir roman, isterseniz de felsefinin karakterlere nüfus ettiği bir metin diyebilirsiniz bu roman için. Hem büyülü gerçekliğin efsunuyla romanın içine adım atacaksınız hem de düş ve gerçekliğin felsefesini tartacaksınız. Descartes'in "Düşünüyorum öyleyse varım." sözünü bambaşka bir bakış açısı ile okuyucuya gösteriyor eserinde İhsan Oktay Anar. Kendi varlığını düşüncelerinden fark eden birisi aslında her an var ancak etrafındaki her şey...
Derin bir roman Adımı Deniz Koydular. Aile kavramını sorgulatıp okuyucunun yaşanan onca acıyı görmesi isteniyor. Kimisinin huzuru olan aile, Deniz ve James için kalplerinin en gizli köşelerine sakladıkları yara. Bu yara büyüdükçe kabuk bağlasa da bir söz ile kabuk yerinden kopup kan revan içerisinde kalıyor o bölge. Kanı durdurmak ise sanıldığı kadar kolay değil."Sevgi, her biri ayrı büyüklüğe ve biçime sahip taşları bir...
Bazı anıların, yaşandığı anda sıradan olduğunu ancak o anıyı birlikte yaşadığın kişiyi kaybettiğinde fark edilir. Bu kaybediş ile anılar yeniden canlanmak ister. O kişi daha dün yaşarken bugün bu dünyada olmaması inanılması güç bir durumdur. Bir anda artık her şeyin daha farklı olacağının bilinci ile yas ve keder birleşip ruhta yer edinmeye başlamıştır. Tıpkı yazarın pandemi döneminde kaybettiği babasının yokluğu ile ruhunu işgal edenler...
Esrarengiz hayvanların yaşadığı Vorn adasının gizemli büyüsüne doğru yapılan yolculuğun heyecanıyla sayfalardaki çizimlerin büyüsü birleştiğinde okuyucuyu fantastik bir şölen karşılıyor. Çizgi romanın ana kahramanı Sorceline'in hayvanlara karşı olan ilgilisi hayatı için önemli bir karar almasına neden olmuştur. Ancak Sorceline bilinen hayvanlar dışındaki hayvanları sevmektedir. Ejderhalar, canavarlar, gorgonlar ve daha fazlası.. Efsanevi hayvanları inceleyen bilim dalı olan kriptozooloji eğitimi almak için Vorn adasına ayak bastığında kendisi hakkındaki sırların...
Ünlü yazar Osamu Dazai'nin İnsanlığımı Yitirirken eserinin uyarlaması olan bu manga serisinin üçüncü ve son kitabında; bulmuş olduğu mutluluğun kendisi tarafından yok oluşuna şahit olacaktır Yozo. Güzel bir evliliğin hislerini okurken her şey bir anda farklılaşır. Beklenmedik bir zamanda yaşanan bir olay sonrasında toparlanması çok zor kırıntılar bırakacaktır hem Yozo hem de eşi Yoşi'nin ruhunda. Bu olaydan sonra Yoşi'nin eski sevencenliği azalacak, Yozo ise kendisini içki...
Değişim bir kişinin içine düştüğünde çevresindeki insanlar ve olaylar artık eskisi gibi görünmeyecektir onun için. Çünkü o artık ruhundaki çırpınışların içerisinden değişimin sesini duymuş ve anahtarın bu kilitli kapıyı nasıl açacağını öğrenmek için büyük bir heyecan duymaya başlamıştır. Tıpkı Canan gibi...Sevilmeyen bir iş, sonu hüsranla biten birçok ilişki, maddi durumun yetersizliğine eklenen borçlar Canan'ın hayatının en büyük merkezidir. Bu olumsuzlukların içerisinde kendisini mutsuz, öfkeli, sıkıntılı, yorgun ve güçsüz...
Ünlü yazar Osamu Dazai'nin İnsanlığımı Yitirirken eserinin uyarlaması olan bu manga serisinin ikinci kitabında; kurtulma olarak gördüğü ölüm ile yüz yüze gelecektir Yozo. Sevgilisi ile intihara kalkıştığında kadının ölümü ve kendisinin kurtulması ile ilerleyen çizimlerde yalnızlığın derin çukuruna doğru sürüklenmesine konuk oluyoruz. Öncelikle serinin ikinci ciltini okumadan önce birinci cilti okumanız gerekmektedir. Ana karakterin ilk mangada yaşadıklarının devamı olduğu ve Yozo'nun ruhsal değişimini daha net bir...
Ünlü yazar Osamu Dazai'nin İnsanlığımı Yitirirken eserinin uyarlaması olan bu manga serisi konu olarak aynı olsa da Usamaru Furuya, kendisine has dokunuşları ile esere başka bir açıdan bakılmasını sağlamış. Öncelikle mangadaki olayların yaşandığı dönem; Osamu Dazai'nin eserinin geçtiği dönemden yaklaşık 70 sene sonrasıdır. Burada Furuya, aslında hissedilen duyguların her çağda aynı olduğunun somut bir kanıtı göstermek istemiş okuyucuya."Giriş çok mühim. Giriş tüm eserin gidişatını...
Osamu Dazai'nin melankolik kalemini derinlemesine hissedeceğiniz bir eser İnsanlığımı Yitirirken. Japon Edebiyatı'nda önemli bir tür olan "ben roman" anlayışının sayfaların arasından göz kırptığı bu roman, yazarın/anlatıcının itiraflarından oluşmaktadır. Hayatın gidişatı ve birçok yönde yaşanan ilişkilerin anlatıcı açısından sorgulanarak bir iç döküşün temellerini barındıran yarı-otobiyografik romanda okuyucuyu "gerçek" ile "kurgunun" harmanlanması karşılıyor.Küçüklüğünden beri diğer insanlardan farklı olduğunu düşünen ana karakter Oba Yozo gerçekliğini soytarılık...
Suat Derviş gözlem gücünü harmanlayarak kaleme aldığı Şoför Mustafa ile 1960'lı yılların Türkiye'sine doğru okuyucuyu keşfe çıkarıyor. Mustafa yıllardır şoförlük mesleği ile ailesini geçindirmek için sabahtan garajını yolunu tutar, gün boyunca birçok müşterinin kahrını çeker, akşam evine geldiğinde ise karşılaştığı manzara mutsuz eşi ve iki çocuğudur. Yaşanan yürek parçalayıcı bir olayın suçunu eşi Munise'yi yüklemek onun için en basit şeydi. Yıllar boyunca eşine sırt çevirmiş...