Chimamanda Ngozi Adichie Keder Üzerine
20:22:00Bazı anıların, yaşandığı anda sıradan olduğunu ancak o anıyı birlikte yaşadığın kişiyi kaybettiğinde fark edilir. Bu kaybediş ile anılar yeniden canlanmak ister. O kişi daha dün yaşarken bugün bu dünyada olmaması inanılması güç bir durumdur. Bir anda artık her şeyin daha farklı olacağının bilinci ile yas ve keder birleşip ruhta yer edinmeye başlamıştır. Tıpkı yazarın pandemi döneminde kaybettiği babasının yokluğu ile ruhunu işgal edenler gibi..
"Zihnimi tek başına sığ yüzeyine kuvvetle sıkıştırıyorum. Çok fazla düşünemiyorum, çok derin düşünmeye cesaret edemiyorum yoksa sadece acıyla değil, boğucu bir nihilizmle yenileceğim; hiç anlamı yok, ne anlamı var ki, hiçbir şeyin anlamı yok, düşünce döngüsüne girip yenileceğim. Bir anlam olmasını istiyorum, o anlamın ne olduğunu şimdilik bilmesem bile."
Babasının ölüm haberini aldıktan sonraki yaşadığı kederin anlatımı bu roman. Ruhun dayanamadığı bu durumu bir telefon ile öğrenmek, pandemiden dolayı vatanına uçamadığı günler, dört yaşındaki kız çocuğunun yaşadığı kedere tanık olması...
”Seksen sekiz yaşındaydı.” sözü derin bir öfkeye sebep olur, çünkü kederli kişi için yaşın önemi yoktur; önemli olan ölenin yaşı değil, ne kadar sevildiğidir.”
Sevilen bir kişinin kaybı ile unutulan veya her daim hatırlanan anılar sandığın içerisinden çıkartılıp tartılır. Daha fazla zaman geçirme isteği ve keşkeler yoklar insanı. Bu yoklayışın ağırlığı ile günler geçer. Yazarın yaşadığı derin kederin içerisinden babası ile yaşadığı anılar da bizleri karşılayacaktır. Özellikle babasının dik duruşu ve inandığı her şey için savaşması, ailesine olan düşkünlüğünü okuduğum satırlarda kızının babasına olan sevgisini ve saygısını yeniden hissettim.
"Keder zalim bir eğitim. Yas tutmanın ne kadar kaba, ne kadar öfke dolu olabileceğini öğreniyorsunuz kederliyken. Düşünmeden söylenen başsağlığı dileklerinin nasıl hissettirebileceğini öğreniyorsunuz."
Sayfa sayısı az olsa da derin duyguların barındırdığı, ruhun beklemekten neler olacağını bilemediğinden ağırlaştığı, hayatınızın en kötü gününü yaşasanız bile dünyanın döndüğünü bildiğiniz bir iç döküş bu eser. Yazarın bir nevi yazarak kendisi anlatması...
Bu türde okuma yapmaktan hoşlananların kederin derinliğini hissedeceği bir roman.
0 yorum