Fatma Nur Kaptanoğlu Babam, Ev ve Yumurta Kabukları
20:42:00
Hayatın kendisi, dünya gibi dönerken, bu dönüş esnasında içten veya dıştan alınan bir darbeyle kırılıp parçalara ayrılabilir. Tıpkı hassas bir yumurtanın kabuklarından kırılıp soyulmasına benzer bu durum. Geriye kalanlar veya ayrılanlar ile devam eder yaşananlar. Geçmişin tortuları vardır her zaman, bilinse veya bilinmesi de. Eserdeki ana karakter Bilge'nin yaşadıkları gibi...
Uzun yıllar boyunca görüşmediği babasının komaya girdiğini öğrenen Bilge'nin dönüş hikayesi Babam Ev ve Yumurta Kabukları. Babasına bakacak kimsenin olmadığı bilinci ile yıllar sonra açılan bir kapıdır bu yolculuk. Her şeyin farkında olunan bir sonun bip sesleri evin içerisinde yankılanmaya çoktan başlamıştır.
"Bip sesine kulak kabartıyorum, ritmi hiç bozulmadı. Babam henüz ölmüyor. Birinin her an ölebilme ihtimalinin hissedildiği bir evde nasıl yaşanır bilmiyorum. Her şey olması gerektiği gibi devam mı etmeli? Müzik dinleyebilir miyim mesela? Bir sigara sarıp televizyon izleyebilir miyim? Ara ara yürüyüşe çıkabilir miyim? Fotoğraf çekebilir miyim? "Hayat devam ediyor sözü" böyle anlar için mi, yoksa ölüm sonrasındaki mutluluklar için mi vicdanımızı temizliyor?"
Farkındalığın verdiği duygunun yoğunluğu evin içerisinde dolanırken Bilge'yi de geçmişin içerisine davet eder. Evin odaları ve bahçesine atılan her adım sadece ayaklar ile yapılmaz. Çünkü yılların birimi ortalıkta dolaşmaktadır.
Aile ve birey üzerinden kaleme alınan bu eserin benim için dikkat çekici olmasının bir yönü de yazarın kalemi. Ana hattın Bilge'nin hasta babası için yıllardır uğramadığı büyüdüğü eve ayak basması olsa da derinlerdeki inceliğin terzi dikişi gibi incelikle ruha dikilmesini yazarın usta kalemi sağlamış. Baba figürüne şimdiki zamanın içerisinden bakarken aynı zamanda geçmişin sessiz çığlıklarına da tanık oluyoruz. Babasının her gün kötüleşen bedeni Bilge için geçmişinin ve benliğinin kırık bir bağını da temsil etmektedir.
"Güçlü olmayan, sökülmüş, incecik bir bağın varlığı, kalın, güçlü ve sağlam bir bağdan daha fazla zarar verebiliyor insana."
Geçmiş şu an ve ikili ilişkileri vurucu, derin ve okuyucuyu düşündüren cümleler ile Bilge'nin duyguları ile aktıyor okuyucuya yazar. Yumurtanın içerisinde kalmaktan yorulan Bilge'nin kendi kabuğunu kırmasını hissedeceğiniz bu romanı türü seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim.
0 yorum