Polisiye türünde kitaplar okumaktan hoşlanıyorsanız, yeni yazarlarla tanışmaktan keyif alıyorsanız bu kitabı seveceğinizi düşünüyorum.

Sevgi ve şefkat güzel duyguların oluşması için ilk adımlardandır. Peki ya sevgi ve şefkatten yoksun olarak yaşayan kişiler için hayat nasıl devam eder?

Kitap, Şile'de şehirden uzak bir evde bulunan 17-18 yaşlarında mumyalanmış cesetlerin kendini göstermesi ile başlıyor. Evi satın alan yeni ev sahiplerine mükemmel bir sürpriz ile karşılarında duruyor. Peki onları kim mumyalamış ve kim öldürmüş? Eski ev sahipleri ise biri ölmüş diğeri de huzurevinde kalmaktadır. Tabi bu mumyalanmış cesetlerin ortaya çıkmasından sonra evin çevresi ve evin diğer bölümleri de araştırıldığında yeni cesetler kendilerini gösteriyor. Hepsi 17-18 yaşlarında olduğu tahmin edilen kız cesetleri. 

İşte Başkomiser Ali ve ekibine sırlarla dolu geçmişin tozlu raflarından kendilerine el sallayan sırları çözmek sandıkları kadar kolay olmayacağının bilincinde her ipucunun önemini anlayarak ilerlemeleri gerektiğini bilerek katilin izinden gideceklerdir.

Peki katil kimdir?

Bir solukta okudum bu kitabı. Sanki katilin izinden giden kişi bendim. Cinayetlerin işlenme nedenlerini ben araştırıyordum. Bazı yerlerde mantık hatası vardı ancak bu kitabın heyacanlı bir şekilde ilerlemesini değiştirmiyor.

Yazarın ilk kitabı Son. Sizi psikolojik olarak düşünmeye itiyor. Sevginin bir insan üzerindeki etkisini karakterler sayesinden irdelemenizi sağlıyor. Bu yönüyle çok beğendim.

Annelik kutsaldır. Peki her çocuk doğuran kişi anne olabilir mi? İşte bu konu üzerinden insan psikolojisini işleyerek okuyucuya derin mesajlar veriyor.

Yaşanan olaylar, insanın büyüdüğü çevre koşulu bir kişinin yaşamını etkilerken aslında çevresindeki insanların yaşamını da etkilediğinin en büyük kanıtlarından biri bu kitap.

Eğer bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız kitabı seversiniz.

"Belirsizlik en kötü sonuçtan bile daha karmaşık, daha acı vericiydi."

"Hayat bir film biz de oyuncularıyız ama senaryo her an değişebilir."