William Shakespeare Othello

14:32:00

Bir ilişkide güvenin önemini en iyi anlatan tiyatro oyunlarından biri Othello. Bu eser, Shakespeare'ın mükemmel diliyle birleşince ortaya edebiyat şöleninin size sunduğu sofrada oturup izlemek kalıyor. İzlerken kıskançlığa, aşka, ırkçılığa, ahlak anlayışına, hırsın yaptırdıklarına bir kere daha şahit olacaksınız.

Zehrin sadece içilerek olmadığını sözlerin bile zehirli olduğunun en büyük kanıtı Othello'nun yaptıkları. Kendi hayatını sadece sözlerle mahvetmesini izlerken ona kızdım. Tabi bu sözleri güvendiği birinin söylemesi ve kanıtların kendince inandırıcı olması onu bu duruma düşürüyor. Ancak sorulması gereken en önemli sorular "Neden karına olanları, söylenenleri anlatmadın ? Neden ona güvenmedin?" oluyor. İşte güvenin önemini bir kere daha anladım.Eğer o güven sadece bir söz ile yıkıldığında yaşanan ilişkinin çıkmaza girmesini Shakespeare'in şiirsel diliyle okuyoruz. 

Okuduğum makalede;

"Othello’nun Trajedisi veya Venedikli Berberi (Mağrubi) William Shakespeare tarafından, Boccaccio’nun bir öğrencisi olan İtalyan yazar Cinthio’nun “Un Capitano Moro” (Berberi Kaptan) adlı eserinden esinlenilmiş, 1603 yıllarında yazıldığına inanılan bir trajedyadır. Eserin konusu dört önemli karakterin -Othello, Desdemona, Iago ve Cassio’nun- etrafında dönmektedir.

Othello Cinthio’nun “Un Capitano Moro” adlı eserinin bir uyarlamasıdır. Cinthio’nun bu eserinin Shakespeare döneminde İngilizce çevirisi bulunmamaktaydı ve Othello’daki kelime kullanımları 1584’te yapılan Fransızca çeviriden çok metnin orijinaline yakındır. Cinthio’nun hikayesi 1508 yılında Venedik’te gerçekleşen bir olaya ve aynı zamanda Binbir Gece Masalları’na benzerlik göstermektedir. Cinthio’nun eseriyle Othello’nun karakterlerinden Desdemona dışında ismi aynı olan bir karakter bulunmamaktadır. Aynı zamanda Cinthio, Desdemona üzerinden Avrupalı kadınların kendi uluslarından erkeklerle evlenmeyerek budalaca davrandıklarını aktarmaktadır. Cintio’nun Berberi kaptanı, Shakespeare’nin Othello karakterini yaratmasında ham madde olmuştur. Fakat Shakespeare, Cinthio’nun hikayesine ek olarak Roderigo, Brabantio gibi yan karakterler eklemektedir."

Berberi'nin anlamı "Bugünkü Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Fas'ı içine alan Kuzey Afrika'nın bilinen eski yerel halkı anlamına geliyor. Yani Othello siyahidir ve evlendiği kadın Desdemona soylu bir aileden gelmektedir. O dönemde onlarınki gibi yapılan yani soylu ve soylu olmayan kişilerin yaptığı evliliklere saygı duyulmamaktır. Bir de Othello'nun Venedik için önemli bir komutan olması bu evliliğe bir şey denilmemesine sebep oluyor. 

Iago karakteri ise hırsı ile kendini yiyip bitiren kıskançlık ateşiyle yanan ve etrafından bu duyguları gizleyerek onlara güven vermeye çalışan biridir. Ona göre Othello'nun onun üstünde olması kabul edilemez (ırkçılık) ve karısı ile ilgili söylemler ise onu çıldırtmaktadır. Ve o da gizli silahı olan sözleriyle kıskançlık zehrini Othello'ya akıtmaya başlar. Bunu öyle bir ustalıkla yapar ki kimse ondan şüphelenmez. O emin adımlarla hırsının onu getireceği yolda ilerler ve Othello'nun hayatını mahveder.

Eğer güvensizliğin bir hayatı nelere doğru sürüklediğini merak ediyorsanız mutlaka bu kitabı okuyun.

“İşin kötü yanı bu: artık eskisi gibi yeteneklerine bakılmıyor kimsenin, göze girmelerle, kendini sevdirmeyle oluyor bu işler. “

“Çaresi olmayınca, keder tükenince, umutların bağlandığı şeylerin yıkıldığını görünce, geçmiş bitmiş için kederlenmek yeniden kederleneceğin bir şeyi başına getirmekten başka bir şey değildir. Kaderin önüne geçilemiyorsa, alaya almayı bileceksin. “

“Güldüğümüz kadar kaybetmeyiz. Hiç yükü olmayana da pek bir ceza yüklenmez, yükleneceği tek şey huzur olur. Ama hem cezaya hem de kedere katlanmak zorunda kalanlar zayıf bir sabra sahip olur. Bu cümleler ya şeker gibi algılanır ya da kızdırır, her iki taraf da güçlü olarak belirsizdir. Ama laf lafta kalır, hiçbir zaman yaralı bir yüreğin kulağından giren sözlerle iyileştiğini görmedim.”

“ Bedenlerimiz bizim bahçelerimiz, iradelerimiz de bahçıvandır. Isırgan ya da marul ekersek, zufa otu ya da buğday dikersek, onları ekip biçmemek ya da bakımını yapıp verim elde etmek elimizde, bizim kontrolümüzde. Yaşam terazimizin hislerimizin karşısındaki akıl kefesi boş ise, duygularımız bizi hiç olmayacak yerlere götürebilir. Ama kabaran duygularımızı, azgın şehvetimizi, bastırılmaz dürtülerimizi yatıştırmak için aklımız var, bu durumda aşkı filizlenmek olarak görebilirsin.”

“İtibar dediğiniz şey aylak ve kusurlu bir yüktür insana. Çoğu kez çalışmadan kazanılır, hak etmeden kaybedilir, itibarınızı kaybetmiş hissetmezseniz eğer kendinizi, itibarınızı kaybetmiş olmazsınız. “

“...ok yaydan fırladıysa bir kere olayları kendi lehinize döndürmekten başka çare yok.”

“Hangi yara birdenbire iyileşmiştir? Bizim büyüyle değil, akılla çalıştığımız bilinir. Akılla tasarlamak aceleye gelmez, zaman ister. “

“Yine de sağduyunuzu bir yana bırakıp önem vermeyin düşünceleri belirsiz, kuruntulu bir insana, onun dağınık ve güvenilmez kuşkularından sıkıntı yaratmayın kendinize.”

“Yoksul ama haline şükreden insan zengindir her zaman. Ama serveti dağlar kadar olmasına karşın ya bir gün yoksullaşırsam diye düşünenin bir kış kadar yoksuldur hayatı.”

“Kuşku uyandıran bir düşünce tatsız gelmez önce. Ama aslında zehirlidir, insanın kanına bir girdi mi sülfür madeni gibi tutuşturur.”

“Ama kıskanç ruhlara söz geçiremezsiniz. Böylesi kişiler bir şey olduğu için kıskanmaz ki kıskanç oldukları için kıskanırlar. Bu kıskançlık denilen şey kendi kendine gebe kalan, kendi kendini doğuran bir şeydir.”

“Tanrı bana yanlışlardan yanlış çıkarmayı değil, yanlışlardan doğru çıkarmayı öğretsin!”




You Might Also Like

2 yorum

  1. Zaten hayatımızı çekilmez kılan şeylerin altından hep kıskançlık ve ötekileştirme çıkmıyor mu? Konusunu çok beğendim. Alıntılar da bir ayrı güzel. ^^

    YanıtlaSil