Sunay Akın Makiler

19:54:00

Kitaba başlarken sizi Cemal Süreya karşılıyor. Sanki mesajını iletmek istiyor Sunay Akın'a. Ona söylemesi gereken onca kelime varken o dört cümle ile ona anlatmaya başlıyor.

"Hiçbir zaman didaktik olmayan bir düşünce. Ve her zaman düşünce... Lirizme ve dünya sularına batırılmış bir düşünce... Budur gibi geliyor bana Sunay Akın'ın şiiri."

İlk şiir kitabı Makiler. Bu kitabın ismini Cemal Süreya vermiş. Belki de bu yüzden bende Cemal Süreya esintisi hissettirdi. Bu his ile sayfalar çevrildi. Her çevrilişte buram buram eski anıların soluk tebessümü koktu. Bu tebessüm belki de anıların birikimi belki yaşamın kırık notaları..

Cemal Süreya bir konuşmasında şöyle demiş: "Şairler şiir yazarlar; o arada bir şiirleriyle de uçamaz başlarlar. İşte o zaman şair olunur."

7 yaşında şiir yazmaya başlayan Sunay Akın da Cemal Süreya için "Uçmuştu." Bu genç yaşında yazdığı şiirler tıkanmıyordu. Cemal Süreya ondaki cevheri görmüş ve yarın ne yapacak, ne diyecek diye merak etmeye başlamıştı. Tabi bu söylediklerim 1989-1990'lı yıllarda gerçekleşir ama 2019 yılında da Sunay Akın kendini yaptığı işlerle kanıtlamış biri. Onun yaptıklarını takip ediyoruz.

Sunay Akın'ın tavrı Cemal Süreya'ya göre; "Ölü askerin miğferinden güvercine serin su içirten bir mizah." 

O tavırda benim hissettiğim bir diğer konu ise yaşınılan her olayda bu olaydan en fazla etkilenen kişinin çocuklar olduğunu vurgulamak istiyor. Yaşanılan savaşta aslında savaşın ne olduğunu bilmeyen çocuklar yaşamaya çalışıyor bu hayatta. Onları nereye götürürsen oraya sürüklenen ama soran beyinleri ile yaşamın gerçeğini arayan çocuklar. 

 “Elişi
Savaş haberleriyle dolu 
Renkli gazete sayfasını 
Katlayıp bir çocuk üstüste 
Kesiyor özene bezene 
Elindeki makas ile 
Ve insanlar oluşuyor kağıttan 
Tutuşmuşlar elele”


Hayattaki yaşanılanları şiirlerine yazmalıydı Sunay Akın. Kağıtlara mürekkep değerek yaşamalıydı şiirleri. Belki de bu yüzden şiirlerinde hayatın lirizmi vardı. Bana göre Cemal Süreya'nın ruhu ve Orhan Veli'nin yaşama isteğini tadıyoruz şiirlerinde. Okurken sizi şaşırtan kelime oyunları barındırıyor şiirleri. Sanki şunu dile getirmek istiyor. "Ben yazdım sen sadece okuma yazdığımı hisset ve en önemlisi de anlayarak yaşa yazdıklarımı. Yazdıklarımı hayatının bir köşesine ekle. Bu düşünceleri anlat herkese ve Dünya yaşanacak bir yer olsun."

Özgürlük, belki de yaşamın en büyük hediyesi. Peki neden özgürlükler bu kadar zor elde ediliyor ve savaşlar hayatımızın bir parçası haline geliyor? Belki de düşünülmesi gereken en büyük sorular. Savaşın içinde açan minik bir çiçek gibi. Toprağa ve sevgiye ihtiyacı var yaşamak için. Ama ayakların önüne bakmadan ileriye doğru ilerlemesi onu tedirgin ediyor. Ya basarlarsa ya beni görmezlerse.?İşte özgürlük de böyle düşünüyor. Ya beni engellemek için her şeyi yaparlarsa? Bu yüzden çocuklarımıza barış dolu özgürlük içinde yaşanacak bir Dünya bırakmalıyız. 

"Tutuklu

Tutsak olacağını bilerek
yine bu sabah
demirparmaklıktan içeri
usulca sızdı
güneş 
Yasaklanınca görüş gününde
çiçek getirilmesi
arka duvarın dibinde
sarmaşık tohumu
dikmiş annem 
Oysa el bile
sallayamamıştım ona
kuyrukta saatlerce bekleyip
doldurduğu içme suyunu
dökerken ardıma"

"NOKTALI VİRGÜL

Virgül
hiç susmayan
bir davulun tokmağı
çağırır kelimeleri
kağıtlardaki düğüne
Nokta
tepeden inme
sonradan görme
son verir
yazının özgürlüğüne
Biraraya geldiklerinde
hemen çıkar üste
acımasız nokta
virgül ise gariban
boynu bükük
ezilir altta"

"Ticaret
Çocuk hastanesinin
karşısındaki oyuncakçı
gün geçtikçe artan
kazancı için
şükreder Tanrı'ya
Yem satan ihtiyarın
yıllar önce kanatlarına
taş attığını bilmeden
her sabah aynı meydanda
toplanır güvercinler
Ve kitapçı tezgahının
en önüne sıralanır
bir şairin
öldükten sonra
bütün kitapları"

"Çocuk Ve Hüzün

I
Ne zaman bir çocuk ölse
gözü evlerinde
annesinin kavurduğu
helvada
kalır

II
Yoksul bir çocuk görsem
yağmur altında üşüyen
köprü olmak geçer
hiç değilse
içimden

III
Her akşamüstü oyuncakçı
camekanından
çocuk ellerinin
izlerini 
siler"
"Biraraya
eşit olmadığı
söylenir insanların
aynı boyda olmayan
beş parmağı gibi bir elin
oysa uzanır
nice yorgun
emekçinin dudağı
su dolu avucuma
elimin
eşit olmayan
beş parmağını
getirince biraraya"
"Tornavida
Vidayla tutturuldukça
onca nükleer bomba
silahlanmaya karşı
tek umuttur
halkın elindeki
tornavida"
"Yüreğim 
Islaktir benim 
Kuytularda aglamaktan 
Ve hafif ucuktur rengi 
Kurusun 
Diye kac kez 
Gunese asilmaktan 

barış yüreğimde 
çam kokulu bir orman 
bırak konsun dallarına 
savaş denen 
yaşlı ağaçkakan 

yüreğim 

ilk şiirim"
"Gözyaşı
Odunsuz bir sobanın 
yanında titreyen 
çocuğu görse yağmur 
gözyaşlarını odaya 
tavanarasındaki delikten 

usulca bırakır "
Şiir kitabı okumayı sevenlerin mutlaka okumasını düşündüğüm bir eser.








You Might Also Like

0 yorum