Napoli-Naples (İtalya)

17:02:00

Napoli bana göre İtalya'nın asi ruhlu şehri. İnsanların sadece gününü yaşadığı ve o anda mutlu oldukları bir yer. Bir de inatçılık özellikleri var. (Normalde üniversitenin olduğu caddeden geçen otobüs şoförü bizi sahilde bırakmıştı.) Ama sizi arka sokakları ile içine çekmeyi başaran şehirlerden biri. Bana göre turistik yerlerinden ziyade ara sokaklarında hayat olan şehir.



Napoli, İtalya’nın Campania bölgesinde bulunan bir şehirdir. Napoli , İtalya'nın nüfus bakımından 3. şehridir ve genç nüfusun fazla olduğundan hayat hiçbir zaman durmaz. Napoli Krallığı’na başkentlik yapan bu şehir 2800 yıllık tarihi bulunur. Bu şehir M.Ö 750 yıllarında Yunanlılar tarafında kurulmuş olup M.Ö 763 yıllında bağımsızlığını kazanıp şehir devleti olmuştur. 1860 yıllında İtalya’ya katılmıştır.  O günden beri sürekli gelişme açık bir şehir olmuştur.



1.Gün:
Roma'dan trenle Napoli'ye geldiğimizde ilk başta otele gittik ve otelin manzarasına hayran kaldım.  Gün batımında tüm Napoli ayaklarımın altında hissettim.


Dinlendikten sonra Napoli sokaklarında dolaşmaya başladık. Otelden çıkıp ara sokaklarda girince Napoli'nin ticaret odasının olduğu caddeye doğru yol aldık. (Camera di Commercio Industria Artigianato E.Agricoltura)







Cadde de ilerlediğimizde bizi, 1224 yılında kurulan Università degli Studi di Napoli Federico II (Napoli II Federico II), orta ölçekli Napoli kentinin (500.000-1.000.000 nüfuslu nüfusun) kentsel ortamında yer alan, kar amacı gütmeyen bir kamu yüksek öğrenim kurumudur. Campania. Resmi olarak Ministero dell'Istruzione, dell'Università e della Ricerca, Italia (Eğitim, Üniversiteler ve Araştırma Bakanlığı, İtalya), Università degli Studi di Napoli Federico II (UNINA) tarafından tanınan ve / veya tanınan çok büyük (aralık: 45.000 'den fazla öğrenci) meslek yüksek öğrenim kurumu. Università degli Studi di Napoli Federico II (UNINA), lisans dereceleri, yüksek lisans dereceleri, çeşitli çalışma alanlarında doktora dereceleri gibi resmi olarak tanınan yüksek öğrenim derecelerine götüren kurslar ve programlar sunmaktadır.Bu 794 yıllık yüksek öğrenim kurumunun giriş sınavlarına dayalı seçici bir kabul politikası vardır. Uluslararası öğrenciler kayıt başvurusunda bulunabilirler.



Otelin yakınlarında bulunan Piazza Mercato, önünde bulunan boş alanı ile dikkatimi çekti. Kilesi olan Piazza Mercato 13.yy da Charles I D'anjou tarafından yapılmıştır. Kilisenin kolanlarından birinde yazan "Asturis un ung, Leo pullum rapiens aquilinum; hic deprumavit acephalumque deedit " çevirisi ise şöyle:


 "Astura noktasında, Aslan Kartal'ı ele geçirdi, burada tüysüz, başını verdi." Bu, Torre Astura'daki Angevin (Aslan) tarafından Konradin'in (Kartal) yakalanmasına ve bundan sonra da burada baş kaldırmanın şerefsizlik yani onursuzluk olduğunu anlatılmak istenir.

1781 yılında, bir yangın  kiliseyi tahrip etmiştir. Bu yüzden 1786 yılında Francesco Sicilo tarafından kilise yeniden inşa edildiKilise 1980 yılında depremde hasar gördü ve o zamandan beri kapalı.







Piazza Mercato'nun biraz ilerisinde bulunan Sant’Eligio Maggiore, Napoli'de inşa edilen ilk kilisesidir. Angevin hanedanı tarafından 1270 yılında yapılmıştır.






Akşam yemeği için üniversitenin bulunduğu caddedeki Perfectoo'ya  gittik. Yemekler gerçekten güzeldi.  Aşağıya İnternet adresini ve yediğimiz yemeklerin fotografını koyacağım oradan bakabilirsiniz.

http://www.perfectoo.it








2.gün:

Sahilden ilerlediğimizde bizi Nuovo Kalesi karşıladı.1282 yılında Angevinler tarafından yapılmış,15.yüzyılda Aragonlar tarafından yeniden inşa edilmiştir.Yeni kale olarak çevirebileceğimiz kale girişindeki Zafer Takı türünün en güzel örneklerinden biridir. Kalenin içindeki Museo Civico 14. ve 19. yüzyıllardan kalma heykel,mozaik,tablolarla doludur.








Eğer Napoli'den hediye almak isterseniz size  Napoli’nin ünlü şans biberlerinden bahsetmek isterim. Bu biberler bildiğimiz kurutulmuş biberlerin plastiklerinin iplerle birbirine bağlanmış şekilde anahtarlık vari bir şans objesi.
Satın alıp evinizde yüksek bir yere astığınızda evinize bereket ve şans getirdiği, üstünde bulunan çan sayesinde de ufak bir tını yayarak kötü ruhları evinizden uzaklaştırdığına inanılıyor. Tanesine 2€ fiyat biçecekler, hazırlıklı olun 1€’dan alabilirsiniz tanesini pazarlık yaparak.



Alışveriş yapmak için gezerken etrafınızda bir çok tarihi eser ile karşılaşmanız mümkün.Bunlardan bahsedersem;
İlk başta Milano'daki çarşıyı andıran ancak onunla kıyaslandığında sönük kalan Galleria Umberto I de gezmeden Napoli'den ayrılmayın.  

İsmini İtalya’nın 1887-1891 yıllarındaki kraliyet zamanından almış. Napoli‘deki ünlü yer, günümüzde ise en lüks kıyafet mağazaları, kafeler ve pastanelerin bulunduğu bir galeri konumunda. 

Galleria Umberto, Napoli’de şehrin tam kalbinde Teatro San Carlo’nun karşısındaki caddede bulunuyor. Dünya’nın her yerinden gelen mimarlar cam tavanın ve demir köprülerin modern tasarımı karşısında şaşkına düşüp ve adeta bir ders niteliğinde inceliyorlar.

Benim dikkatimi çeken bu binanın ortasındaki yerde, 12 tane burcun simgesini saat gibi yuvarlak şekilde çizimin bulunması oldu. 
















Galeria Umberto'dan ilerlediğimizde bizi Piazza del Plebiscito karşılıyor. Napoli’ye 1860 yılında kazandırılan meydan, şehirde pek çok büyük olaya şahit ev sahipliği yapmış. Şehrin buluşma noktalarından biri haline gelen meydanda San Francesco di Paola kilisesi bulunuyor. Kilise, 1506’da inşa edilen Vatikan Müzesi’nden esinlenerek yapılıyor. Kilisenin görkemli kubbesi 53 metre yüksekliğinde.







Hemen biraz ilerledikten sonra Napoli Krallığına ev sahipliği yapmış Napoleon’un da bir zamanlar bulunduğu Royal Palace göze çarpıyor.Bourbon Kralları’nın kentte kullandığı 4 saraydan birisi olan Kraliyet Sarayı‘nın (Royal Palace of Naples) inşası mimar Domenico Fontana’nın gözetiminde 17. yüzyılda gerçekleştirilmiş. İtalyan Barok ve Neo-Klasik mimari akımlarından izler taşıyan saray günümüzde ise müze olarak hizmet veriyor. Taht odası ve diğer önemli bölümleri aslına uygun olarak korunan sarayda Napoli krallarına ait heykeller bulunuyor.







Deniz kenarına doğru indiğinizde sizi muhteşem manzarası ile Castel dell’Ovo karşılıyor. 
 6. yüzyıl Yunan yerleşimi kalıntıları üzerine 15. yüzyılda inşa edilen kale, deniz kenarında olmasından kaynaklanan eşsiz manzarası sayesinde gezginlerin Napoli gezilecek yerler listelerine giriyor. 19. yüzyıldan itibaren doğu duvarının dışında gelişen köydeki marina sayesinde kale, tarihe meraklı gezginlerin yanı sıra deniz tutkunu bireylerin akın ettiği bir mekân haline gelmiş. Konserlerin düzenlendiği kalenin etrafında ayrıca bol miktarda restoran bulunuyor.









 Napoli'ye gitmişken pizza yemeden geri dönmeyin. Biz Napoli'nin arka sokaklarında Trattoria e Pizzeria 'O Vesuvio 'e gittik. Aşağıya yorumları okuyabileceğiniz internet sitesinin linkini bırakıyorum.

www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g187785-d10457559-Reviews-Trattoria_e_Pizzeria_O_Vesuvio-Naples_Province_of_Naples_Campania.html




You Might Also Like

0 yorum