"Bodrumlar pek de davetkar sayılmazdılar. Genellikle inşası bitmemiş, rutubetli, tuhaf kokan ve eski sandıklar, antika oyuncaklar, eski zamanlardan kalma anılar gibi genç çocukları korkutacak şeylerle dolu olurlardı. Bu tür bodrumlarda geçmişin parçaları içerideki havaya karışmış olurdu. Ne kadar çok çaba sarf ederseniz edin, geçmişin izlerine rastlamaktan kaçınamazdınız. Ve o geçmişte saklı kalmış sırlardan da."
Yenilenen evde babaannesi tarafından yıllar önce kapatılan odayı kendisi için tasarlamaya karar veren Tess, kapının arkasında onu bekleyen sürprizden habersizdir. Kış geldiğinde her gece gördüğü kabuslar ve tırmalama sesleri Tess'in düşüncelerini alt üst eder.
Tess kapalı kapıyı açtırması ile geçmiş ve sırların lanetini de serbest bırakmış oluyor.
"Sürekli gözünüzün önünde olan bir şeyin, çok güzel olsa bile, değerini unutmak çok basit, diye düşündü. Olağanüstü olan bile sıradanlaşıyor, hatta bayağı haline geliyordu."
Wharton'un doğası ile büyülenmiş gizemin peşinden giderken aynı zamanda karakterlerin yaşadıklarını da okuyoruz. Doğaüstü bilinmezlikler ile harmanlanmış bir geçmiş ve kapısının arkasında bekleyen tablolar...
Öncelikle yazarın okuyucuyu kendisine çeken bir dili mevcut. Bundan dolayı Amazon'da en çok satılan yazarlardan birisi olduğunu düşünüyorum. Eseri okurken bilinmezliğin peşine düşüp aynı zamanda yeni bir sorunun gün yüzüne çıkması benim hoşuma gitti.
Gizemin her sayfada yer aldığı bu eseri türü seviyorsanız tavsiye ederim.