Bonnie Garmus Bir Kimya Meselesi
20:20:00Sizleri Elizabeth Zott ile tanıştırmak istiyorum. 1950 ile 1960'ın Amerikasında kendi doğrularını dile getirerek yaşamaya çalışan bir kimyager. Biliminsanı olarak yapacağı birçok araştırma mevcut ancak çalıştığı yerdeki erkekler için o sadece bir kadın. İşte yazar "sadece kadın" olarak lanse edilen bütün kadınların sesini Elizabeth Zott ile duyurmak istiyor.
İş hayatında kadın olmanın bütün zorluklarını yaşayan ancak kendi bildiğinden asla şaşmayan birisi o. Kadınların tek hayalinin iyi bir eş ve anne olarak lanse edildiği bu dönemde Elizabeth kulağının arkasına yerleştirdiği iki numaralı kurşun kalemi ile dünyaya meydan okuyor. Onun meydan okumasını destekleyen bir kişi de ünlü biliminsanı Calvin Evans'tan başkası değil.
"Sorun şu, Calvin,"diye belirtti Elizabeth, "nüfusun yarısı harcanıyor. Olay sadece benim işimi bitirmek için ihtiyaç duyduğum malzemelere ulaşamamam değil, kadınların aslında yapmaları gereken şeyi yapmak için gerekli eğitimi alamaması. Hem üniversiteye gitseler bile oralar asla Cambridge gibi yerler olmayacak. Bu da kadınlara ne aynı fırsatların sunulacağı ne de aynı saygının gösterileceği anlamına geliyor. En alttan başlayacak, orada kalacaklar. Hele maaş konusunda hiç konuşturma beni. Sırf onları kabul etmeyeceği baştan belli bir okula gitmedikleri için."
Elizabeth o dönemin ahlak düşüncelerini hiçe sayarak kendi mantığı ve kalbinin sesini dinledi. Hayatın kurmacası ve bilinmezliği Elizabeth'in yaşamını da etkiledi. Yıllar sonra kendisine Altı'da Akşam Yemeği adlı bir yemek programını sunması teklif edildiğinde bu teklifi kabul edeceğini aklının ucundan bile geçirmezdi ancak yaşamın ona süprizi bununla sınırlı kalmadı.
Bu yemek programı bilinen yemek tariflerini içermiyor gibi görünse de aslında yemek yapmanın kimya ile bağlantısını seyircilere vurguluyor. Bu programda tuz, sodyum klorür; sirke ise asetik asittir. Kimya ile yemek yapmanın bütünlüğünü herkese duyuran Elizabeth aynı zamanda kadınlara sadece yemek yapmayı değil kadınlara kendi içlerindeki gücü de gösteriyor.
"Kendinizden şüphe etmeye başladığınız zaman," dedi yeniden seyirciye dönerek, "korktuğunuz zaman şunu hatırlayın. Değişimin temeli cesarettir ve bizim kimyasal tasarımımızda değişmek var. Bu yüzden yarın uyandığınızda kendinize söz verin. Kendinizi tutmak yok. Neyi başarıp başaramayacağınız konusunda başkalarının fikirlerine tabi olmak yok."
Mizahı olarak güldüren ve okuyucuyu düşündüren ustalıkla kaleme alınmış bir eser. Aynı zamanda Amazon ve Goodreads tarafından 2022 yılının En İyi Roman Ödülü'nün sahibi.
Sayfaları çevirdikçe Elizabeth Zott'un güçlü mücadelesine ve kendisine has duruşuna şahit olacaksınız. Mutlaka okunması gereken bir eser.
1 yorum
Mutlaka okunmalı diye düşünüyorum yazdığın yazından sonra. 😍😇 Konusu özellikle çok dikkat çekici. Okunacaklar listesinde ilk sırada yerini aldı bile!
YanıtlaSil