Elif Şakar Herkes Çıplak

21:16:00

"Her kayıp bir var olma mücadelesi midir?" sorusuna kitabın içerisindeki karakterler üzerinden yanıt arayacağınız bir roman karşılıyor sizleri. Polisiye olarak gözükse de aslında derin anlamların barındığı bir roman. 


Kitap, Şile civarında bulunan bir kadın cesedi ile başlıyor. Cesedin sahibini bulmak için polis, maktulün eşkalideki kişinin ailesini arar. Cesedin kime ait olduğunu düşünürken bir anda yaşanılan olayların içerisinde bulacaksınız kendinizi. Çünkü cesedin bulunmasından önceki zamanda neler olduğuna tanıklık ederek gizemli izleri takip edeceksiniz.

Ataerkil bir ailede yetişen ve büyüyen Nazlı, evliliğinde de umduğunu bulamıyor. Eşi Ömer'e başkasına aşık olduğunu itiraf ettiği gecede Ömer'in kendisine attığı tokat sonucunda ailesinden kalan Şile'deki eve gidiyor Nazlı. Abisi Kemal'e gideceği yeri telefonla bildiriyor. Ertesi gün Nazlı'dan haber alamayan Kemal de kardeşinin kaybolduğunu polise bildiriyor. 

"Keşkelerin ucu bucağı yoktur. Bitmez."

Yazar Nazlı'nın bir anda ortadan kaybolmasının her bir karakter üzerindeki etkisini en ince ayrıntısına kadar nakış gibi işleyerek anlatmış. Bu sayede karakterlerin psikolojik olarak neler düşündüklerini ve yaşamın onlar üzerindeki izlerine şahit olacaksınız.

Aslında her şeyi olan ve mutlu gibi görünen karakterler mevcut kitapta. Bu karakterler dıştan en kalın giysilerini giyinmiş etrafta dolaşırken içlerinin çıplaklığından vücutları buz tutmuş bir şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar. Hayat onlar için akıp giderken Nazlı'nın kaybolması ile vücutlarındaki buz kütlesi kırılıyor ve yavaş yavaş kendi gerçekleri ile yüzleşmeye başlıyorlar.

"Hafızamız yaşadığımız bazı anların eşsiz olduğunu bize hatırlatmak için elinden geleni yapar. Belleğin katmanlarında saklanmış tüm kokular, renkler ortaya çıkar. Geride bıraktığını ya da tüm insanlıktan sakladığını zannettiğin duyguyu tüm coşkusuyla tekrar tekrar yaşatır."

Kitabı sadece polisiye bir roman olarak değil, her bir karakterin ruhsal durumunu sorgulayarak okumanızı tavsiye ederim. Böylelikle yazarın okuyucuya aktarmak istediği ince mesajları keşfederek kendi hayatınızı sorgulamaya başlayacaksınız. 

Yazarın psikolojik ve toplumsal eleştirilerini romandaki olay ve kişiler üzerinden yapmasını çok beğendim. Aynı zamanda dil olarak sizi yormadan, bir sonraki sayfada neler olacağını merakla okuyacaksınız. 

Özellikle kadınların kendilerini ruhsal olarak tanımaları ve var olmaları için bu romanı okumalarını tavsiye ederim.

"Kapağından anlaşılmaz kitap, birkaç sayfa okumadan kenara koymamak gerekir."



You Might Also Like

0 yorum