Birkan Yağcı Azberin Alesmera
10:42:00Beni şaşırttan, sonunu tahmin edemediğim kitaplar okumaktan çok keyif alıyorum. Bu kitabın sonunu okuduğumda da, şunları düşündüm: "Böyle bir son beklemiyordum."
Kitabın seri bir kitap olduğu söylemem gerekiyor. Çünkü kitap öyle bir yerde bitti ki, devamında neler olacağını baya merak ediyorum. Fantastik türde kitaplar okumaktan hoşlanıyorsanız bence bu kitabı da seversiniz. Türk yazarlarına karşı bir önyargınız varsa bu kitap için onu bir kenara bırakmanızı tavsiye ederim.
Sizleri Sorasa ülkesine götüreceğim. Ana karakterimiz Kira'nın sıradan bit hayatı vardır. Herkesin girmek istediği bir üniversite olan Elvaras Üniversite'sinde okuyup kendi geleceği için hayaller kurarken hayatın onun için düşündüğü plandan habersizdir.
Yaşanılan sıra dışı olaylardan sonra Kira yaşadığı, o bildiği hayatın ona ait olmadığını öğrenir. Aslında o Azberin gezegenin Prensesi'dir ve halkının ona ihtiyacı vardır. Bu yüzden o sıradan hayatını bir kenara bırakarak Azberin gezegenine gitmek için yanındaki kişilerle yola çıkar.
Bahsedilen, herkesin dilinde olan efsanenin inanılmazlığı ile kendi gücünün sırlarını yavaş yavaş öğrenecektir Fakat bilmediği o kadar çok şey vardır ki, bu bilmedikleri hayatının akışını değiştirmeye hazır bir şekilde beklemektedir.
Yazarın hayal gücünün ne kadar derin olduğunu yarattığı karakterler ve yeni yerlerden daha net bir şekilde anladım.
Yazarın yaptığı betimlemeler sayesinde karakterlerin özelliklerini, gittikleri yerleri daha net bir şekilde anladım. Dil olarak sizi yoracağını sanmıyorum bence anlaşılır bir dil ile yazılmış kitap.
Fantastik türde kitaplar okumaktan hoşlanıyorsanız bu kitaba bir şans verebilirsiniz. Ben ikinci kitabı merakla bekliyorum.
“Birini kaybettiğinde düşüncelerin onunla yaşadığın anılarla dolup taşıyormuş.”
"Sevgi bulunabilecek en nadir şeylerden birisidir ve bunun büyüyle alakası yoktur."
"Gözlerin, ah !! O gözlerin
Ruhunun penceresi gözlerin,
Ne de çok şey söyler
Hiç konuşmadan.
Bakışlardaki anlamlar mı doğurtmuş kelimeleri?
Sussak, uzun uzun sussak...
Anlatabilir miyiz içimizdeki depremleri..!"
Ruhunun penceresi gözlerin,
Ne de çok şey söyler
Hiç konuşmadan.
Bakışlardaki anlamlar mı doğurtmuş kelimeleri?
Sussak, uzun uzun sussak...
Anlatabilir miyiz içimizdeki depremleri..!"
“İnsanız Prenses ve hatalar insanlara sunulmuş olan zor derslerdir. Ayağımız tökezler, yeri gelir düşeriz. Bazen yaptığımız hataların yükü o kadar ağır gelir ki sırtımıza, kalkmak için derman bulamayız. Durum böyle olsa bile hep umut deriz... Küçücük bir umut doğmayıversin içimizde, umut varsa sürünerek kalkar, yine iyileştiririz yaralarımızı. Bazen yaralarımızın kabuk tutmasına izin vermeyiz, hatta o acıyla koşmaya devam ederiz; ama her düştüğümüzde, o hatayı diğerinde yapmamaya gayret ederiz. Bu sefer de farklı şekilde düşeriz... Yanan ateşe yüzünü dönen Safa, gözlerini kısarak: “...Ta ki düşmeden koşabilmeyi öğrenene dek.”
"Her zaman bir seçeceğimiz daha vardır ama... Değil mi?"
Sert bakışlarını yine yüzüne işleyen Bares: "Evet; ama her seçenekte bir bedel var."
"İnsan, umutlarını kaybetmediği sürece hissedebilir. Umutlarını yeşertmekten vazgeçtiğin an, bu savaşın sonunda mağlupsun demektir."
"Toplumca doğru gelene değil, benim inandığım doğru önemli Kira. Başkasına yanlış gelebilir, ama beni, ben yapan benim doğrularımdır."
”Küller soğumadan bitmeli bu tören
Çünkü her yolcu sesini bulunca ölür rüyasında”
Çünkü her yolcu sesini bulunca ölür rüyasında”
"Bir insan, insansa eğer nasıl sevmez bir canlıyı?”
”Her olayda mantık araman mantıksızdır Kira. Mantık tamamen bizi sarmışsa eğer, en basit olan sevmek bile çok mantıksız ve ilk başta bunu yaparız.”
””Anlaşılması zor olan bazı şeyler yaşıyorum. Bilirsin işte; düşünmeden olmaz, bazen karışık gelebiliyor.”
Kafasını onaylar gibi hafif aşağı yukarı sallayan Safa: “Evet, bazen... Peki, düşündüğünde açığa kavuşuyor mu?”
“Hayır, Safa. Sorunum da tam olarak bu sanırım.”
Sağ eliyle başını kaşıyıp devam etti Safa:
“O zaman sana bir şey önereyim. Bana böyle olunca, her zaman karışıklığın başladığı noktaya giderim.”
Ellerini iki yana açarak: “Ya bir çözüm bulamazsam?”
Tebessüm eden Safa: “O zaman karışıklık orada başlamamıştır.””
”Her olayda mantık araman mantıksızdır Kira. Mantık tamamen bizi sarmışsa eğer, en basit olan sevmek bile çok mantıksız ve ilk başta bunu yaparız.”
””Anlaşılması zor olan bazı şeyler yaşıyorum. Bilirsin işte; düşünmeden olmaz, bazen karışık gelebiliyor.”
Kafasını onaylar gibi hafif aşağı yukarı sallayan Safa: “Evet, bazen... Peki, düşündüğünde açığa kavuşuyor mu?”
“Hayır, Safa. Sorunum da tam olarak bu sanırım.”
Sağ eliyle başını kaşıyıp devam etti Safa:
“O zaman sana bir şey önereyim. Bana böyle olunca, her zaman karışıklığın başladığı noktaya giderim.”
Ellerini iki yana açarak: “Ya bir çözüm bulamazsam?”
Tebessüm eden Safa: “O zaman karışıklık orada başlamamıştır.””
8 yorum
İlk defa duydum bu kitabı konusu farklı görünüyor.;)
YanıtlaSilEvet farklı bir konusu var umarım okuduğunda seversin :)
Silson yazımda süfer bir kitap mimi var yaaa yapsan yaaa :)
YanıtlaSilUnutmazsam yapacağım mimi :) söylediğin için teşekkür ederim :)
SilÇok güzel bir konusu var bayıldım🌸
YanıtlaSilUmarım severek okursun :)
SilHem fantastik türde hem de sonu tahmin edilemeyen bir kitap mı😍
YanıtlaSilEvet umarım severek okursun :)
Sil