Wolfgang Amadeus Mozart My Dearest Father (En Sevgili Baba)

19:57:00

Bana göre elleriyle hayatını mahveden yetenekli besteci ve müzisyen olan Mozart'ın babası ve kendisinin yazdığı mektupları okuyoruz bu kitapta. Neden böyle düşünüyorsun diye sorarsanız cevabım onun hayatında gizli. Zekası ve yeteneğini güvenmemesi gereken kişilere güvenerek harcayan bir müzisyen Mozart.

Bu kitapta da babası sanki oğlunun geleceğini görmüş gibi ona nasihatler veriyor ancak bu nasihatler otoriter bir şekilde verildiği için Mozart pek kaile almıyor. Tabi bu da ona pahalıya mal oluyor.

Kitaptaki mektuplar 1777-1778 yılları arasında birbirlerine yazdıkları mektuplardan oluşuyor. 


"23 Eylül 1777'de annesi ile beraber Mozart, Münih, Mannheim ve Paris'i kapsayan bir Avrupa turuna çıkar. Mannheim'da, o dönemin en iyisi Mannheim Orkestrası ile çalar. Aloysia Weber'e aşık olur, ancak daha sonra ikili ayrılır. Dört yıl sonra da Aloysia'nın kız kardeşi Constanze ile evlenir. Paris'e başarısız bir ziyareti sırasında, annesi 1778 yılında ölür."

Çıktığı turnede neler çaldığını, nasıl çaldığını ve neler yaşadığını babasına yazar mektuplarında. Babası ise ondan hep haber bekler, eğer uzun bir süre mektup yazmasa sitem eder. Ve oğlunun mutlu olmasını ister. Belki de oğlundan beklentisi fazla olan bu dindar baba ile anlaşmak Mozart için bir sınavdı.

Babasının müzikçi olması ve o dönemde tanınan biri olması ise Mozart ile mektuplarında kendini gösteriyor.

Mozart'ın müziğe aşık olduğunu onun satırlarından anlıyoruz. Müziksiz bir hayat onun için var olmayan bir hayat. O müziğe tutkun ve bu tutkusunu herkese göstermesi gerekiyor. Hissederek çaldığı piyanosunu herkes duymalı.

Eğer mektup okumayı seviyorsanız bu kitabı seveceksiniz.Kısacık ama sizi içine çekecek.

"In a word, it is no idle speculation when one has something in mind and formulates 2 or 3 plans and makes all the necessary arrangements in advance so that if one plan doesn't work out, one can easily turn to another. Anyone who acts otherwise is an unintelligent or thoughtless person who, especially in today's world, will always be left behind, no matter how clever he is, and who will even be unhappy as he will always be duped by flatterers, false friends and those who envy him. "

Mozart'ın hayatı:

"Wolfgang Amadeus Mozart, 27 Ocak 1756 yılında Avusturya'nın Salzburg kentinde doğmuştur. Babası Leopold Mozart, ablası ise Nannerl Mozart'tır. Babası Leopold Mozart, Salzburg Başpiskoposluğu Saray Orkestrası'nda keman çalan, bir çok besteler ve keman için bir metod yazan bir müzikçiydi. Mozart, henüz çocukken müzik dersleri almaya başladı. Hatta bu dönemde bazı eserler besteledi. Müzik otoriteleri Mozart'ın henüz çocukken bestelediği eserlerde bile müzikal dehasının izlerinin görüldüğünü belirtir.

Daha küçük yaşta kendiliğinden çaldığı piyanoda, parçaları babası dikkatle dinliyor, notalarını yazıyordu. Babası onun üstün kabiliyetini bütün dünyaya tanıtabilmek için Avrupa'nın baş kentlerinde uzun bir konser turnesine çıkardı. Dinleyiciler bu sakin tavırlı küçük çocuğun kabiliyetine hayran olmuşlardı. Mozart her gittiği yerde alkış topluyordu. Viyana'ya, Paris'e, Londra'ya gitti. Londra'dayken keman için 6 sonat besteledi. Ayrıca ilk senfonisini de tamamladı.

1762 yılında, Bavyera Elektörlüğü'nün başkenti Münih'te, Bavyera Kurfüstü (Elektör prensi) lll. Maximillian' ın sarayında konser verdi. Aynı yıl Prag ve Viyana'da da imparatorluk saraylarında konser vermiştir. Konser turu, üç buçuk yıl sürmüştür. Viyana'ya 1767'de giden ikili, burada 1768 yılının kasım ayına kadar kalırlar. Bu gezi sırasında Mozart çiçek hastası olur. Sonradan iyileşmesi babası Leopold tarafından Tanrı'nın oğlu için sevgisini temsil etmektedir.

Salzburg'da geçen bir yıl sonunda, üç kez İtalya'ya yolculuğa çıkmıştır. 1769 kasımından, 1771 martına kadar, 1771'in ağustosundan kasım ayına kadar ve 1772 ekimi 1773 martı arası dönemde Mozart, üç opera besteler: "Mitridate Rè di Ponto" (1770), "Ascanio in Alba" (1771) ve "Lucio Silla" (1772). Üç opera da Milan'da oynanmıştır.

Mozart 21 yaşında Almanya'ya gitti. Bir yandan yeni eserler besteliyor bir yandan da geçimini sağlayabilmek için piyano dersleri veriyordu. Weber adında bir müzikçinin evin de pansiyon olarak oturuyordu. Evin büyük kızı Aloysie'ye aşık olmuştu. Kızın sesi güzel idi ve opera sanatçısı olmak istiyordu. Mozart ona müzik dersleri verirken ileride evlenmek için de sözleşmişti. Yalnız kısa bir süre sonra Mozart konserler vermek üzere Paris'e gitmek zorunda kalınca bu macera da sona erdi. Bir yıl sonra Aloysie Mozart'a olan aşkını çoktan unutmuş kendini tamamen opera sanatına vermişti. Mozart çok üzgün bir halde Salzburg'a döndü ve bol bol eser besteleyerek üzüntüsünü unutmaya çalıştı. 1781'de Weber'lerle Viyana'da karşılaştı. Bu defa da ailenin küçük kızı Constanze'ye aşık oldu. Mozart'ın babası Constanze'nin müsrif, bencil bir kız olduğunu anlamıştı ve oğlunu ondan vazgeçirmek istiyordu ama Mozart bu konuda babasını dinlemedi. İki genç evlendiler.

Evlendikten sonra maddi durumu hiç düzelmeyen ve devamlı borç içinde bir hayat geçirmeye başlamıştır ve yaptığı evlilikte babasını haklı çıkararak, başarılı olamamıştır. 1787 yılında yaptığı besteler ile gereken başarıya ulaşamayan Mozart, giderek kötüleşen maddi durumu nedeni ile babası gibi Mozart ta, sarayda müzikçi olmuştur.

Mozart'ın otuz altı yaşını doldurmadan 5 Aralık 1791'de Viyana'da öldü. Cenazesi fakir cenazeler için uygulanan biçimde kaldırıldı. Mezarının nerede olduğu ise bilinmemektedir. Söylenenlere göre, Mozart'ın tanıdığı insanlar arasından sadece altı kişinin katıldığı katedraldeki cenaze duasından sonra bu küçük kafile şiddetli yağmur nedeniyle mezarlığa kadar tabuta eşlik edemeyince cenaze aceleye getirilerek dilenciler için ayrılan bir mezara gömüldü. En fenası, bütün araştırmalara rağmen bu mezarın yeri öğrenilemedi, tabutun nasıl olup ta sahipsiz kaldığı ise ölüm sebebi gibi hiç bir zaman anlaşılamadı."



You Might Also Like

0 yorum