Sorceline'in Vorn adasındaki maceraları üçüncü ve dördüncü ciltlerde kaldığı yerden devam ederken okuyucuya bambaşka bilinmezliklerin kapısını aralamış yazar. Neler yaşanılacağı tahmin edilmesi zor olduğunu sayfaları çevirirken bilinmezliklerin içerisine daha da büyükleri serpiştirildiğini fark edeceksiniz bana göre. Özellikle dördüncü cilttin sonunda kendimi neler olacak, diye düşünürken buldum.
Üçüncü ve dördüncü ciltte fantastik dünyanın içerisine daha çok adapte olurken aynı zamanda o evrenin bir parçası oluyorsunuz. Kendimi Sorceline ve arkadaşlarının yanında hissettim hep.
İlk cilt Sorceline'in efsanevi hayvanları inceleyen bilim dalı olan kriptozooloji eğitimi almak için Vorn adasına varması ile başlayıp birçok olayın perde arkasını devam ciltlerde karakterlerin duygularını her bir sayfada hissedeceğiniz çizimler ile takip ederken bulacaksınız.
"Bakışlar ruhun aynasıdır."
Sorceline serisine ilk kitap olan Sorceline Cilt 1 ve Cilt 2'den başlanmalıdır. Eğer seriye bu kitaptan başlarsanız birçok olay ve karakterlerin özellikleri havada kalacaktır.
Öncelikle serinin devamında birçok bilinmezliğin daha eklenmesi Sorceline ve arkadaşlarının bazı durumları kavraması ve planlar yapması eseri daha da sürükleyeci hale getirmiş bana göre.
Her bir karakterin özenilerek düşünülüp çizilmesi, fantastik unsurların iç içe geçtiği karanlık ve büyülü bir evrenin yaratılması çizgi roman okuyucuları için görsel bir zevk yaratmış. Neden- sonuç ilişkisinin de yaşanılan olaylar ile birleşmesi mantık hatalarını ortadan kaldırmış bana göre. Bazı durumlara karşı daha az tepki verilmesi sanırım fantastik bir eser olmasına bağlı. Aynı zamanda bu eseri +10 yaşındaki bütün çocukların okuyabilir.
Eğer fantastik öğelerin yer aldığı ve çocukların da keyifle okuyacağı bir çizgi roman arıyorsanız bu seriyi seveceğinizi düşünüyorum.
