Ewald Arenz Gün Işığının Tadı
13:42:00Bir kişinin sessizliğinden onu anlayabilir misiniz? Sessizlik aslında kısık bir sestir. Bunu duymak isteyen duyar, duymak istemeyen ise duymazdı. İşte Liss ve Sally birbirlerinin sessizliğini duydular. Dinlediler ve çoğu kişinin yapmaktan kaçındığı durumu yapıp birbirlerini anladılar.
"Çoğu insan beraber susulabileceğini ve bunun aslında her şeyden daha değerli olduğunu anlayamıyordu."
Sally, her şeye öfkeli, bu öfke onu kızgın dağlardaki volkanlar gibi patlatıyor. Bu yüzden onu tıktıkları rehabilitasyon merkezinden kaçıyor. Başkaları gibi olmadığı için onu kimse anlamıyor. Farklı olduğuna dair yansıtılan her söz ve bakıştan nefret ediyor. Onun iyiliğini düşündüğünü söyleyen ailesine sitemli ve kimsenin ona ulaşmasını istemiyor.
Bu kaçışın aslında onun hayatına etkisini bilmeden tarlaların enginliklerine doğru yürürken yardıma ihtiyacı olan Liss ile karşılaşıyor. Tek başına koca bir çiftliği işleten Liss, ondan yardım istedikten sonra onun kalacak yeri olmadığını anlıyor ve çiftlikte kalmasını teklif ediyor.
Her şey bu teklif ile başlıyor. İkisinin hayatlarının akışı bu teklif ile değişiyor. Yalnız başına yaşayan Liss, diğer yetişkinler gibi değil. Daha iyi karşılaşmalarında Sally bunu anlıyor. Bazı hislerin tarif edilmez kokusu, tarlanın baharatlı havası ile karışıp Sally ve Liss'in ruhuna işliyor.
"Onlarınki de hayattı işte, kendi bakış açılarından anlamsız görünüyor diye, bunun değersiz bir hayat olduğunu kim söyleyebilirdi?"
Sally'ın çiftlikte günlerce değil, haftalarca kalmaya devam ediyor. İçindeki yeşermemiş dal, tarlarlardaki toprağın nemi ile yeşermek istiyor. Belki acıyacak ancak yeşermek için ihtiyacı olan güce bu çiftlikte bulduğunu biliyor.
Başlarda birbirleri ile az konuşan bu iki insan sessizliğin yoğun gücü ile yaşamın ne demek olduğunu anlamaya başlıyorlar. Birlikte tarlada çalışırken, armut bahçesinde takılırken veya arıcılık yaparken hayatın bütünlüğü ve kendilerinin diğer insanlardan ne kadar farklı olduğunu keşfediyorlar.
Kitapta beni etkileyen en önemli etken Liss'in geçmişi oldu. Yalnızlığının ana nedenini oluşturan bu geçmiş ile kabuğuna çekilen Liss, Sally'in gelişi ile hayatındaki bazı parçaların yavaşça değiştiğini anlayacaktır.
"Bazı insanların yaraları içindeydi, bazılarının ise dışında."
Birbirini yeni tanıyan bu iki insanın, birbirini ve kendi benliklerini anlama ve keşfetme yolculuğu ile kendi hayatınızı yeniden keşfeceksiniz. Bir kişiyi olduğu gibi kabul etmenin erdemliğini okurken kendi serüveninizin ve hayatınız akışını yeniden elinize alma vaktinin geldiğini anlayacaksınız.
"Bazen, sadece ne olduğuna bakmanın bile zor geldiği günler vardır. Geçmişe değil, geleceğe değil. Şu an ne olduğuna. Çünkü şu anda var olan hiçbir şey, hiçlikten gelmemişti ve yine o hiçliğe doğru gitmiyordu. Her şeyin bir hikayesi vardı. Hareket etmeyen şeylerin bile bir hikayesi vardı."
Beni etkileyen bu hikayeye tanık olmak ister misiniz? Sally ve Liss'in sessizlikten çıkardıkları özgürlüğe şahit olmanızı isterim. Yazarın kalemi ile bütünleşen bu hikayeyi herkese öneririm.
0 yorum