Gökhan Dağıstanlı Kokunun İzi
20:43:00Mektupların ayrı bir tınısı olduğuna inanmışımdır her zaman. Bu eserde de ilmek ilmek kaleme alınmış duygular. Kimisinde itiraf, kimisinde özlem, kimisinde sesleniş... Özellikle duyulmasını istediği ancak yanındayken anlatamadığı bütün hisleri bu mektuplara sığdırılmak istenmiş.
"Bazı şeyler göze değil yüreğe görünür."
Kafa Dergisi'nde yayımlanmış olan mektupların derlemesi bu kitap. Mektupların her birisinde ayrı bir duygu yoğunluğu var. Yaşanmışlık kokan ve yüreği sarsan anılar...
Bazı düşünceler kişiye söylenmek istediği anda onun yüzüne baktığında yok olur. Arkaya saklanır. İşte bu düşünceler yazıldığında her şey dile gelmek ister. Dile geldikçe duygular aşılanır.
Mektupların içerisinde bireye yapılan eleştireler de mevcut. Okuduğum bazı cümleler kendi hayatımı gözümün önüne getirdi.
"Şimdi buz kesince sahiller, bir yaşama telaşı alır hepimizi. Ölümün kokusu tüter mezarlıklardan. En kazınmış hafızasıdır bu insanın, alın yazısının en gücenik paragrafıdır. Hatırladıkça, adımları hayatın ortasına doğru hızlanır. İçini doldurmaksızın, heba edercesine, sevmeden, sadece ölümü üzerimize yakıştıramadığımızdan yaşamak... İşte bu da insanın ruhuna yetmez."
Her bir kelimeyi hissederek okuyacağınız aşk mektupları. Yazarın dili şiir gibi hissettirdi bana. Duyguların yoğunluğu ile harmanlanmış anılar ve bu anıların birey üzerindeki hassas etkisi. İşte mektupların melodisi okuyucuya sesleniyor.
Hayatta ne yaşarsa yaşasın aşkın ve sevginin gücünü derinliklerine hissedip her bir sayfa da buram buram aktarmış yazar. Kaleminin ince ucu, kaybetmekten korkmayan aşkı ve sevgiyi iliklerinde yaşanan insanların düşüncelerine derman olmuş.
Mektup okumaktan hoşlanan özellikle duygu yüklü yazıların kendine has tınısını hissetmeyi seven kişilerin bu eseri seveceğini düşünüyorum.
1 yorum
Güzel bir kitap tanıtım yazısı olmuş. Kaleminize kuvvet... Mektup biçimindeki eserleri beğenirim. İster gerçek olsun, ister kurmaca... Kalın harflerle alıntıladığınız cümleler ne kadar dolu.
YanıtlaSil