Jojo Moyes sizi İngiltere'de yaşayan Louisa Clark'ın yanına götürüyor. Çalıştığı kafe kapatılınca işsiz kalmıştır. Ailesine bakması için çalışması gerekmektedir. Bir çok yerde çalışmıştır ama o işlerden de istifa etmiştir. Bulduğu en son iş ise geçirdiği kazadan sonra boynunun altı felç kalan Will Traynor'a bakmaktır. 

Sonunda hüngür hüngür ağlatan kitabın konusu bu. Aslında aşk hikayesi olduğu belli fakat yazar bana göre sonu ile okuyucuyu kendine aşık etmiş. Eğer mutlu mesut yaşanan bir son ya da Will'in iyileşmesi gibi bir son hazırlasaydı bence kitap bu kadar sevilmezdi. Kitap yorumlarını okuduğumda kitabın sonundan dolayı Will'e kızanlar olmuş. Onun açısından düşünülse o şekilde yaşasaydı hep mutsuz olacaktı. Seçimi onun kurtuluşu bana göre.

Eskiden bir çok spor alanı ile uğraşan, bir çok yeri gezen hayatını istediği gibi yaşayan bir adamı tekerlekli sandalye ile gezmek ve başkasına muhtaç olmak (özellikle de bunun altına çiziyorum) yaşadığı durumu kabul etmemesinin en büyük nedeni. Louisa onun için her şeyi yapacağına eminim ama Will bunu isteyecek midir? 

Will'in hayat görüşünü okurken onun hayatın önemini fark etmesi beni bu karakteri sevmemde en büyük etken. Hayata bir kere geliyoruz ve başkalarının hayatımızı yönetmesine izin vermemeliyiz. Bizim için önemli olan ne istediğimiz ne yapacağımız. İşte Will bunu Louisa'ya anlatmaya çalışmıştır. Bu yüzden bu kitabı sevdim.

Son peri masallarındaki gibi olabilirdi ama o zaman böyle bir etki bende yaratmazdı. Okuyup biteceğim ve bir daha bakmayacağım bir kitap olacaktı. Ama şimdi Will'in mektubunu okurken hayatın önemini her okuduğumda hissedeceğim.

Louisa için kendi geleceği kendi seçimleri hep arka plandayken Will ile tanıştıktan sonra artık kendi hayatının farkına varması ve kendini geliştirmesi kadın karakter olarak onu sevmemi sağladı. Aşkı için yılmaması ama bir çok şeye katlanması Louisa'nın hayatın önemini anlamasını sağladı. Devam kitabı da var. Kitabın ismi de Senden Sonra Ben. Ancak onu okursam bu büyü bozulur mu ondan emin değilim.

Kitabın filmi de var. Ben onu kitabı okurken izlemiştim. Filmini de izlemenizi tavsiye ederim.

"İşte böyle. Kalbimde bir iz bıraktın Clark. Komik kıyafetlerin, kötü esprilerin ve en küçük bir duygunu bile saklamak konusundaki beceriksizliğinle odamdan içeri girdiğin ilk andan itibaren bende bir iz bıraktın. Sen benim hayatımı, bu paranın senin hayatını değiştireceğinden çok daha fazla değiştirdin.
Beni o kadar sık düşünme. Seni sulu gözlü bir şekilde hatırlamak istemiyorum. Sadece iyi yaşa."


Kitaba Puanım 10/10
Keyifle okumalar.