Baek Sehe Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki De Yemek İstiyorum

20:12:00


Gerçek yaşam hikayeleri beni her zaman düşündürür, kendi hayatımı ve çevremdeki hayatı sorgulamama yardımcı olur. Ölmek İstiyorum ama Tteokbooki de Yemek İstiyorum eseri de yazarın psikiyatristi ile yaptığı seanslar ve bu seanslardan sonra hayatındaki değişimleri konu alıyor ana hatları ile. Derinlere girdiğinizde ise bir çırpınışa şahit olacaksınız. Depresyon ve anksiyete bozuklukları kişinin ruhsal sağlığına olan etkisini yazarın deneyimi ile okuyucuya sunuluyor. Bu sunuş kimisine göre samimi gelirken kimisine göre ise fazla bilindik gelebilir. 

"Çocukken okuduğumuz peri masalları tek boyutludur. O hikâyelerde iyi ve kötü insanlar vardır. Fakat okuduğunuz yetişkin kitaplarında karakterleri tümüyle iyi ya da tümüyle kötü insanlar olarak ayırmak zorlaşır. Umarım bir kişiyi yargılamadan önce ona bütünüyle bakabilmeyi öğrenebilirsiniz. Kendinize de her şeyiyle bütün bir birey olarak bakmayı da."

Yazar, Kore'deki bir yayınevinin sosyal medya yöneticiliği yapmaktadır, bu işte başarılı olmasına rağmen içinde her zaman yer alan depresyon onun ruhunu ve düşüncelerini ele geçirdiğinde kendisi için ilk adımı atarak psikiyatriste gider. Yazar sosyal çevresine karşı takındığı maske, çevresi tarafından depresyonda olmadığını düşündürebilir ancak her bir bölümde depresyonun izleri mevcut. Yapılan eylemlerin ince eleyip sık dokuyarak yazarın zihinde canlanması, çevresinde bulunan kişilerin söyledikleri veya söylemekleri her bir şeyin detaylıca kötü yönden analiz edilmesi, ruhsal mutsuzluk gibi durumlar psikiyatristi ile paylaştığı birçok anısında mevcut.

"Mutsuzluk yağ gibi üste çıkarken mutluluk dibe çöküyor. Fakat ikisini de içinde bulunduran kaba hayat diyor ve tam da burada teselli ve neşe buluyoruz."

Yazarın bu seansları ses kaydı almasından dolayı seansların olduğu yerler diyaloglar şeklinde ilerlemektedir. Diyaloglarda yazarın kendi eylemleri hakkında daha sonrasında neler düşündüğünü hiçbir sansür uygulamadan kaleme alması belki de kitabın bilinirliğini arttırdı.

"Bir şeyin farkında olmak doğru yöne doğru ilk adımdır."

Kendi hayatını ve davranışlarının nedenini sorgulayabilmek için aldığı bu kararın ondaki etkisini de kitabın son sayfalarında sunmuş. Benim için bu son kısımlar daha düşündürücü oldu, çünkü bir bireyin yaşam ve düşünce şeklini yeniden tartması kolay bir eylem değildir.

"Bu anılar bana “Bu kişi değişti” kelimelerinin bazı durumlarda tamamen boş olduğunu düşündürüyor; birisinin daima aynı şekilde kalmasını ya da tutarlı bir şekilde davranmasını beklememin o kişi üstünde büyük bir yük oluşturduğunu fark ettim sonunda."

Eserle ilgili söyleyebileceğim bir diğer konu ise gerçek yaşamın ele alındığı bilinci ile okunması gerektiği yönünde olur. Kişisel gelişim olarak değil, yazarın hayata bakış açısının sunulduğu ve bu sunuşda kendi hayatınızı irdeleyebileceğiniz bir yoldaş gibi düşünebilirsiniz bu eser. Yol arkadaşlığı yaparken yargılanma ve başka bireylerin neler düşündüğü, yetiştirilme tarzı gibi etkenlerin bireyin karar verme eylemi üzerindeki bilinmeyen etkisini fark edeceğiniz bir kılavuz. Aynı zamanda yaşananlar ve düşünceler edebi bir dile gerek duyulmadan kaleme alınmış. Çok bilinen bir eser olduğu için de bu kitabı yazarın iç döküşü olarak okursanız beklentinizi karşılayabileceğini düşünüyorum.

You Might Also Like

0 yorum