Bazı kitaplar için ne yazsanız az kalır. Ne söyleseniz yaşanılanları hafifletemez ancak farkındalık yaratabilir. İşte Doktor Sevda Sarıkaya Alzheimer konusunda insanları daha da bilinçlendirmek için bu kitabı yazmış. bu alanda yaptığı sosyal sorumluluk projeleri de mevcut.
Kitabın önsözünde şu cümleler yer alıyor:
"Biriktirdiğim gerçek hasta hikayelerini bir kişinin hayatı içerisinde kurguladığımda elinizdeki roman çıktı ortaya."
Bu konu hakkında bilgisi olan birisinden bir kitap okumak çok hoşuma gitti. Deneyimlerinden yola çıkarak insanlara aktarılan bilgiler romandaki karakterler ile bütünleşmiş. Sanki yaşanılanları bizim de yaşamamızı istemiş. Etrafımızda sıklıkla duyduğum bu hastalığı fark etmemiz gerektiğini, hastalara ve hasta yakınlarına olan davranışın önemini bir kere daha anladım.
Nebiş Alzheimer hastası. Ona kızı Sevgi bakıyor. Bu hikayede şimdiki zaman bir anda geçmişin saklımı olacak, gelecek ise muamma. Anne ve çocuğun rolleri değişiyor. Bazen onu unutuyor. bazen hatırlıyor. Bazen halüsinasyonlar görüyor Nebiş. Sevgi annesinin bakımı için elinden geleni yapan bir kadın. Güçlü, dik durmasını öğrenen, hayatı annesinin hastalığı ile değişen bir kadın..
Kimi yerde hüzünleneceğiniz, kimi yerde güleceğiniz anılar gizli bu kitapta. Etrafımızdakilere yardımcı olmak için onlarla empati kurmamız gerektiğini bir kere daha hatırlatıyor kitap.
Kitabın dilinin sizi yoracağını sanmıyorum. Öğreticiliği yüksek bir roman yazmak istediği için yazar, doktor terimlerinden kaçınmış. Bu sayede romanı herkes okuyabilir.
Kitabın sonunda Alzheimer hastası olan kişilerin yakınlarının yorumları da mevcut. Bu bölümleri okumak beni etkiledi.
Mutlaka bu kitaba bakmanızı öneririm.
"Hayat, bir sonbahar yaprağının ardından gidilemeyecek kadar değerliydi. İnsan seviyorsa hemen söylemeli, küsse barışmalı, hayatı ertelememeliydi. Zaman gelip de hatıralara bir silgi vurmadan yaşanmışların değeri bilinmeliydi."
"Sev sessizliğini ve sana hissettirdiklerini. İşte yaşam denen kaos sana öğretileri ile güzellikler sunabilir hala gelecektir."
"Bir saniye sonrasını dahi bilemediğimiz bu hayatta, yıllar sonra olacağını tahmin ettiklerimiz için kendimizi hırpalamanın gereksizliğini öğrendim."
"Anlar" birleştirip "anılar" biriktirmeyi öğrendim."
"...yaşlılar çocuklardan daha çaresiz ve bağımlılar."
"O zaman anladım ki bir kız çocuğu için baba sıcaklığının yenemeyeceği hiçbir korku yokmuş."