Rus Edebiyatına olan ilgimin arttığı bir dönemde okumaya karar verdiğim bir kitap. Şunu söyleyeyim eğer Rus edebiyatından kitap okumaya çekiniyorsanız bu kitap ile bu düşüncenizi yenebilirsiniz. Çünkü dili sade ve anlaşılır. Okurken sizi yoracağını düşünmüyorum. Ayrıca klasiklere başlamayı düşünüyorsanız doğru kitaplardan biri olabilir.

Fransız edebiyatının özgür ruhlu yazarlarından etkilenmiştir. " Aleksandr’ın edebiyat anlayışına göre şiirde bir kurala kesinlikle ihtiyaç yoktu ve Romantizm'in etkileri onun şiirlerinde iz bırakamazdı. Ona göre her şey olduğu gibi, tüm doğrularıyla anlatılmalıydı."

"Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, bugün de bildiğimiz ve kabul ettiğimiz üzere Rus Edebiyatı’nın oluşmasına ve gelişmesine katkısı oldukça fazla olan bir sanatçıydı. "Gerçekçilik akımı"nı başlatmış ve bu konuda çok özel eserler vermişti."

İşte bu eserlerden biri de Yüzbaşının Kızı. Rusya'nın o dönemdeki askeri sistemini eleştiren ve içinde aşk öyküsü bulunan bir kitap. Tıpkı Puşkin gibi gerçeklerin ve aşkın büyüsünü hissedebileceğiniz kitap. 

Yüzbaşının Kızı, (Rusça  (Kapitanskaya dochka)) Puşkin tarafından 1833-1836 yılları arasında yazılmıştır. 

Roman, Rusya’da on sekizinci yüzyılda  Kazak ve köylü isyanı olan 1773 yılındaki Yemelyan Pugaçov Ayaklanması sırasında yaşanılanları Rus bir subayın ağzıyla yazılmasıyla oluşmaktadır.  Bu subayın görev yaptığı kalenin komutanın kızı ile (yani Yüzbaşının Kızı) arasındaki duygusal ilişki konu edilmiştir.

"Puşkin, modern Rus Edebiyatı’nın oluşmasına en çok katkıda bulunan yazın ve düşün adamıdır. Puşkin, klasik Batı edebiyatını ve Rus halk ruhunu sentezleyerek, Rus Edebiyatı’nda “gerçekçilik akımı”nı başlatan liderdir."

Aşkın ve gerçeklerin izleri ile yazılmış bu eseri okumanızı tavsiye ederim.

“... en iyi en sağlam değişimler zorlanmadan meydana gelen, ahlakın temellerini sağlamlaştıran değişimlerdir.”