Cemal Süreya Üvercinka
14:22:00Güvercin Kanadı kelimelerinden oluşan Üvercinka, İkinci Yeni akımının başlamasına neden olmuştur. İkinci Yeni Akımı şairleri şiirlerinde imgeyi sıkça kullanmışlardır. Edebi Sanatlara yer vermişlerdir. Cemal Süreya ilk kitabı olan Üvercinka'da "Kadın" imgesine daha sık yer vermiştir. Yaşadığı olaylar şiirlerine yansımıştır. Ailesini kaybetmesi, şiirlerini oluşturan ana damarlardan biridir. 1938'de Dersim Olayı sonrasında ailesi Bilecik'e sürgün edildi. Hayata karşı olan güvensizliği daha çocukken başladı. O da kendi dünyasında ilerledi. Şair, aklın mantıksal işleyişine sırt çevirdi, gerçeküstücülüğü daha bilinçli benimsedi. Kendi şiirini tanımlarken: "Benim şiirim erotik bir şiirdir." der.
"GÜL
Gülün tam ortasında ağlıyorum
Her akşam sokak ortasında öldükçe
Önümü arkamı bilmiyorum
Azaldığını duyup duyup karanlıkta
Beni ayakta tutan gözlerinin
Ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorum
Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz
Ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum
İstasyonda tiren oluyor biraz
Ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım
Gülü alıyorum yüzüme sürüyorum
Her nasılsa sokağa düşmüş
Kolumu kanadımı kırıyorum
Bir kan oluyor bir kıyamet bir çalgı
Ve zurnanın ucunda yepyeni bir çingene"
"SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?"
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?"
"AŞK
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordı
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik."
"KANTO
Ben nerde bir çift göz gördümse
Tuttum onu güzelce sana tamamladım
Sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu
Bir bunun için yaptım
-Garson bira getir
Garsonun adı Barba
Ben nereye gittimse bütün zulumlardı
Bütün açlıklardı kavgalardı gördüğüm
Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu
Namussuz bir çağ bu biliyorsun
-Garson rakı getir
Garsonun adı Hakkı
Sen belki de bir resimsin ne haber
Kırmızı bir Beykoz’un yanında duruyorsun
Yapın bir de ağaç yapmış yanına
Dallarına konsun diye kelimelerin
-Garson şarap getir
Garsonun hali harap"
Tuttum onu güzelce sana tamamladım
Sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu
Bir bunun için yaptım
-Garson bira getir
Garsonun adı Barba
Ben nereye gittimse bütün zulumlardı
Bütün açlıklardı kavgalardı gördüğüm
Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu
Namussuz bir çağ bu biliyorsun
-Garson rakı getir
Garsonun adı Hakkı
Sen belki de bir resimsin ne haber
Kırmızı bir Beykoz’un yanında duruyorsun
Yapın bir de ağaç yapmış yanına
Dallarına konsun diye kelimelerin
-Garson şarap getir
Garsonun hali harap"
"HAMZA
Büyük bir ihtimalle ölmüştük
Şehir kan kıyametti ayaklarımızda
Gökyüzünü katlayıp bir köşeye koymuştuk
Yıldızlar kaldırımlara dökülmüştü bütün
Hamza bütün parmaklarını ortaya dökmüştü
Yirmi yıldır cebinde biriktirdiği parmaklarını
Hamza son şarkıyı kırka bölmüştü
Doğrusu iyi idare etmiştik
Doğrusu iyi haltetmiştik
Yaşayanlar unutmuştu bizi
Biz öldüğümüzle kalmıştık."
Şehir kan kıyametti ayaklarımızda
Gökyüzünü katlayıp bir köşeye koymuştuk
Yıldızlar kaldırımlara dökülmüştü bütün
Hamza bütün parmaklarını ortaya dökmüştü
Yirmi yıldır cebinde biriktirdiği parmaklarını
Hamza son şarkıyı kırka bölmüştü
Doğrusu iyi idare etmiştik
Doğrusu iyi haltetmiştik
Yaşayanlar unutmuştu bizi
Biz öldüğümüzle kalmıştık."
"BALZAMİN
Sen el kadar bir kadınsındır
Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli
Bazı ağaçlara kapı komşu
Bazı çiçeklerin andırdığı
İş bu kadarla bitse iyi
Bir insan edinmişsindir kendine
Bir şarkı edinmişsindir, bir umut
Güzelsindir de oldukça, çocuksundur da
Saçlarınla beraber penceredeyken
Besbelli arandığından haberli
Gemiler eskirken, deniz eskirken limanda
Sevgili"
"ASLAN HEYKELLERİ
Çoğaltan ellerini seviyorum kaç kisi
Dokundukça dokundukça aslanlara
Parklarda yakisikli aslan heykelleri
Birdenbire önümüze çikiyorlar buysa çok güzel
Bizim bu askimizin aslan heykelleri
Sahane degisik hüzün heykelleri yani
Ben bütün hüzünleri denemisim kendimde
Bir bir denemisim bütün kelimeleri
Yeni sözler buldum bir nice seni görmeyeli
Daha genis bir gökyüzünde soluk aldiracak siire
Hadi bir de bunlarla çagir gelsin aslan heykelleri
Oldurmanin yikmanin yeniden yapmanin aslan heykelleri
Olduran yikan yeniden yapan gözlerini seviyorum kaç kisi
Bir senin gözlerin var zaten daha yok
Ya bu basini alip gidis boynundaki
Modigliani oglu modigliani
Az sey degil seninle olmak düsünüyorum da
Içimde bir sevinç dallaniyor kaç kisi
Bir geyik kendini çiziyor karanliga sonra kayboluyor
Karanlik maranlik ama iyi seçiliyor
Yorgan toplanmis bacaklarin seçiliyor
Bir uçtan bir uca bacaklarinin aslan heykelleri
Ayik gecemizi dolduruyorlar bir uçtan bir uca
En olmiyacak günde geldin tazeledin ortaligi
Alip kaldirdin bu kutsal ekmegi düstügü yerden
Bunlar hep iyi seyler ya öte yanda
Olsa yüregim yanmiyacak aslan heykelleri
Ama yok aslan heykelleri var köpek
Delikanli bir köpegi var onunla yatiyor
Adalet Hanim iki kisilik karyolasinda
Bozulmus burjuva ahlakina örnek"
Dokundukça dokundukça aslanlara
Parklarda yakisikli aslan heykelleri
Birdenbire önümüze çikiyorlar buysa çok güzel
Bizim bu askimizin aslan heykelleri
Sahane degisik hüzün heykelleri yani
Ben bütün hüzünleri denemisim kendimde
Bir bir denemisim bütün kelimeleri
Yeni sözler buldum bir nice seni görmeyeli
Daha genis bir gökyüzünde soluk aldiracak siire
Hadi bir de bunlarla çagir gelsin aslan heykelleri
Oldurmanin yikmanin yeniden yapmanin aslan heykelleri
Olduran yikan yeniden yapan gözlerini seviyorum kaç kisi
Bir senin gözlerin var zaten daha yok
Ya bu basini alip gidis boynundaki
Modigliani oglu modigliani
Az sey degil seninle olmak düsünüyorum da
Içimde bir sevinç dallaniyor kaç kisi
Bir geyik kendini çiziyor karanliga sonra kayboluyor
Karanlik maranlik ama iyi seçiliyor
Yorgan toplanmis bacaklarin seçiliyor
Bir uçtan bir uca bacaklarinin aslan heykelleri
Ayik gecemizi dolduruyorlar bir uçtan bir uca
En olmiyacak günde geldin tazeledin ortaligi
Alip kaldirdin bu kutsal ekmegi düstügü yerden
Bunlar hep iyi seyler ya öte yanda
Olsa yüregim yanmiyacak aslan heykelleri
Ama yok aslan heykelleri var köpek
Delikanli bir köpegi var onunla yatiyor
Adalet Hanim iki kisilik karyolasinda
Bozulmus burjuva ahlakina örnek"
"ONLARIN YANİ SİZİN
Onların, yani sizin hayatınıza
Şarkılar girmiş, şarkısız edemiyorsunuz
Şarkılar, yani barış, yani gökyüzü
Yani bazen burun buruna geldiğini köşebaşlarında
Sonra usul usul, yavaş yavaş kaybettiğiniz
Yani dos geldi gelecek, sevgili sevdi sevecek
Yani yaşamak adına güzel düştüğü olan
Şarkılar, yani yanıldığımız...
Sizin, yani onların hayatlarına
Allahlar girmiş, Allahlardan kurtulamıyorlar
Alahlar, yani çarşıda, pazarda, yani evde
Yani arabalarına taş koydukları caddelerde
Bir dilim jandarma ekmeği kürekte, kürek denizde
Yani sızlayageldiği şey öbür taraflarının
Yani gölgesinden ölümü görmüş gibi korkulan
Allahlar, yani yine yanıldııkları...."
Şarkılar girmiş, şarkısız edemiyorsunuz
Şarkılar, yani barış, yani gökyüzü
Yani bazen burun buruna geldiğini köşebaşlarında
Sonra usul usul, yavaş yavaş kaybettiğiniz
Yani dos geldi gelecek, sevgili sevdi sevecek
Yani yaşamak adına güzel düştüğü olan
Şarkılar, yani yanıldığımız...
Sizin, yani onların hayatlarına
Allahlar girmiş, Allahlardan kurtulamıyorlar
Alahlar, yani çarşıda, pazarda, yani evde
Yani arabalarına taş koydukları caddelerde
Bir dilim jandarma ekmeği kürekte, kürek denizde
Yani sızlayageldiği şey öbür taraflarının
Yani gölgesinden ölümü görmüş gibi korkulan
Allahlar, yani yine yanıldııkları...."
0 yorum