Ray Bradbury Fahrenheit 451

11:11:00

"Fahrenheit 451: Kitap kağıtlarının yanıp tutuştuğu sıcaklık derecesidir."

Bu dünyada kitap okumak yasak. Evinde kitap bulunması yasak. Evinde kitap varsa ve kitap okuyorsan sen delisindir. Devlete karşı gelirsin ve tutuklanırsın. Kitaplar kötüdür ve kitaplar yakılmalıdır. 
"Yakmak bir zevkti. Bazı şeylerin yitmesini, kararmasını ve değişmesini görmek özel bir zevk veriyordu. Avuçlarında, dev piton yılanını andıran bakır çinko alaşımı hortumla dünyaya zehirli gazyağı püstürtürken, kanının beyninde zonkladığını hissediyordu... Elleri, tarihin paçavralarını ve kömürleşmiş kalıntılarını yok etmek için ateş ve alevin tüm senfonilerini olağanüstü bir şekilde yöneten bir orkestra şefinin elleriydi. Duygusuz kafasında 451 numaralı sembolik başlığı, gözleriyle bundan sonra neler olacak düşüncesiyle turuncu alevler vardı. Elindeki tutuşturucuya vurdu. Ev onu oburca onu yutan alevlerin içerisinde kaybolup giderken adeta gökyüzünü kızıl, sarı ve kapkara renklerle yakıyordu. Hızla bir ateşböceği sürüsünün arasından geçti. Güvercin kanatları gibi uçuşan kitap yaprakları verandada ve çimenlerin üzerinde savrulurken, her şeyden önce, eski bir nüktedeki gibi, şekerlemeleri sopaya dizip şömine ateşine tutmayı arzuladı. Kitaplar kıvılcım saçan burgaçlarla yükselip rüzgarda uçarken yanarak karardılar."
Guy Montag itfaiyecidir. Fakat bu itfaiyecilerin görevi kitapları yakmaktır. Artık evler yanmaz şekilde inşa edildiği için itfaiyecilere bu görev verilmiştir. Montag'ın her şeyi vardır fakat mutsuzdur. Bunun nedenini bilmiyordur. Bir gün eve dönerken Clarisse McClellan diye bir genç kızla karşılaşır. Clarisse'in "Mutlu musun?" sorusundan sonra Montag mutlu olmadığını fark eder. Sonra düşünmeye başlar ve Clarisse ile konuşurken kendini mutlu hisseder. Bir gün Clarisse görünmemiştir. Karısı onun öldüğünü söyleyince ilk defa birisi için üzüldüğünü anlayınca şaşırır. Çünkü karıs ölse üzülmezdi. Clarisse yaşıtlarından çok farklı biri olduğu için dikkat çekmiştir. Psikologa giden düşünen biri yaşıtları gibi davranmayan biri tabiki dikkat çeker. İnsanlar birbiriyle konuşmazlar. Konuşsalar bile gülüp geçerler. Düşünmezler. 
Bir gün Montag ve ekibi yine kitapları yakmaya gittiklerinde ev sahibi kitaplarla birlikte kendini yakınca Montag şoka girmişti.
"Kitaplarda bir şey olmalıydı,hayal edemeyeceğimiz şeyler, kadının yanan bir evde kalmasını sağlayacak bir şeyler; orada bir şeyler olmalı. Bir hiç için kalmazsın."
"İlk kez anladım ki bütün kitapların arkasında bir insan vardı. Her birini bir insan düşünüp yaratmıştı. Bir insan onları kağıda dökmek için günlerini veriyordu. Ben bunları düşünmeyi bile daha önce asla düşünmemiştim." 
Montag kendisine yardım etmesi için Faber adında yaşlı bir adamın evine gider. O ise buna karşı çıkarak kendisini korktuğunu söyler. Montag'ın sözleriyle ona yardım etmeyi kabul eder. Ve ona kendisini dinleyebilmesi için cip verir. Fakat Montag karısının ve arkadaşlarının konuşmlarını duyunca sinirlenir ve onlara kitap okur. Kadınlar şoka girerek evden kaçarlar. En sonunda Montag'ın evinin ihbar edilmesiyle birlikte Montag'ın evi yakılır. Tam Montag tutuklanacakken Yüzbaşını ve iki itfaiyeciyi öldürür. Ve mekanik tazıyı yakarak oradan kaçar. Bütün şehir artık Montag'ı arar ve bu aramayı özel mekanik bir tazıyla gerçekleştirirler. Bu olayı televizyona verdikleri için her yerde Montag'ın arandığı bilinmektedir. Montag, Faber'in yanına giderek onunla vedalaşır. Ve Faber'in tavsiyesi ile nehire doğru kaçar. Polislerden kurtulmuştur. Ve nehrin ilerisinde ormanın arasında ateşin etrafında bir grup insan görür. 
"Ateş tıpkı kıpraşan bir göz gibi, kayboldu, yeniden gözüktü. Sanki ateşi bir nefesiyle söndürmekten korkarak durdu. Fakat ateş oradaydı;ona uzaktan dikkatle yaklaştı. Ona gerçekten yaklaşmak aşağı yukarı on beş dakikasını aldı.; sonra gizlendiği yerden onu inceledi. Küçük bir kımıltı, beyaz ve kırmızi renk... Garip bir ateşti bu, çünkü onun için başka bir şeyi ifade ediyordu. Yakmıyordu; ısıtıyordu!"
Oradakiler Montag'ı yanlarına çağırınca Montag ilk afalladı sonra yanlarına gitti. Onlarla tanıştığında onların beyinleri içinde kitapları sakladıklarını ve dünya düzelirse tekrardan basacaklarını öğrendi. Artık Montag onlardan biriydi ve onlarla birlikte savaş olmuş şehirden, nehrin ters yönüne doğru yürümeye başladı.

You Might Also Like

2 yorum