Eda Şahin Her Şey Kontrol Altında
16:46:00
Bu ülkede her şey ve herkes kontrol altında olmalı, hiç kimsenin savaştan sonra oluşturulan düzeni bozmaması gerekiyor, eğer hükümete karşı gelip veya sorun çıkaracak kişiler belirlendiği zaman ise gönderilecekleri yer çoktan hazır, karantina bölgesi...
Kaybedilen bir savaşın izlerini taşıyan bu ülkede yaşam eskisi gibi değil, ömür boyu hangi mesleği yapacağını belirleyen bir hükümet, psikiyatri ilaçları ve terapi seansları ile kontrol atına alınmaya çalışılan bir halk ve evliliğin, çocuk yapmanın teşvik ediliği bireylerin ruhları da hastalanmaya çoktan başlamıştır.
"Sizleri her zaman hayali düşmanlarla korkutmaya çalışanlar olacak. Sistem bunun üzerine kurulu. Korkuyu kontrol eden, herkesi kontrol eder. Savaş söylemlerini unutun ya da ülkemizin tekrar kuşatılacağını. Ailelerinizin ya da geleceğinizi belirleyecek olanların yolunuza çıkmasına izin vermeyin yoksa kendiniz olamazsınız."
Savaştan sonra yaratılan düzene ayak uyduramayan Rüya'nın sonu ise karantinaya gidiş bileti olmuştur, üstelik iki çocuk annesi olmasına rağmen. Hayatını mutsuz ve sevgisini veremeyecek şekilde çocuklarını büyütmek yerine o karantinanın bilinmezliğine doğru adım atmıştır.
Annesiz büyüyen Deniz'in ise içerisinde yer boşluğu ne terapi seansları ne büyük annesi ne de babası doldurabiliyordu. Kafasında dolaşan sorular ise içerisinde bir yer saklanmalıydı, çünkü ortaya çıktıklarında sisteme ayak uyduramadığı fark edilecekti. On altıncı yaş gününde aldığı bir haber ile hayatını değiştirmeye karar veren Deniz'in geçmiş ile yüzleşmesine şahit olurken bilinmeyen suların ve karakterlerin derinlerine doğru sayfaları çevirecek okuyucu.
"Bir ruhun yaşayabileceği en büyük ıstırap, hayata tutunamamak olmalıydı. Öyle ki ait olmaya duyulan özlem beraberinde benliğin parçalanmasını ya da yeniden inşa edilmesini getirebiliyordu. Sürekli takip edildiğini ya da dinlendiğini düşünmenin 'fark edilme özleminden', kişilik bölünmesinin ise 'şekil değiştirerek, kabul görebilecek forma dönüşme arzusundan' kaynaklandığını düşünürdü."
Yazarın her bir bireyin psikolojisini derinlemesine işlemesi yaratılan distopyanın içerisine okuyucunun daha da adapte olmasına yardımcı olmuş bana göre. Özellikle Deniz ve Rüya'nın psikolojisini ele alırken onların çevresinde yer alan karakterlerin de psikolojisini işlemesi olay bütünlüğünü sağlamış. Savaş önce ve savaş sonrasında yaşananları aktarırken bireylerin hayatlarında yer alan en önemli izlerin de peşinden gitmiş.
Aynı zamanda yaratılan distopyanın birey üzerindeki kalıcı etkisini müziğin gücünü de kullanarak şekillendirirken Freud'un izlerini de serpiştirmiş. Yazarın kendisine has düşündürücü cümleleri ile birey ve toplum arasındaki çatışmayı ruhunuzda hissedeceksiniz. Bireyin özgürleşmek için yaptığı eylemlerin sonuçları ise karantinanın sessiz duvarlarında saklı.
"Zamanın hızlı akan bir nehre benzediğini düşünenler, aslında hareket halinde olanın nehirden çok suda yüzenler olduğunu gözden kaçırırlar ve zamanın, nehrin kıyısında duranlar ile içinde boğuşanlar için farklı düzlemlerde ilerleyebileceğini."
Distopya türünde eserler okumaktan hoşlanıyorsanız bu derinlemesine düşünülerek yazılmış esere bir şans verebilirsiniz.
0 yorum