­

Tarık Tufan Ve Sen Kuş Olur Gidersin

21:47:00


Sayfaların derinliklerinde anlaşılma isteği var, anlatmak belki bu yalnızlığa bir çare olabilir düşüncesi ile ismi verilmeyen genç bir adamın hikayesine kulak misafiri oluyoruz.

"Geçmişi anlatmakla ne umar insan? Her şeyin yaşanmış ve bitmiş olmasının verdiği rahatlıkla, tüm olup bitenlerden bir şeyler öğrenebildiğini göstermek çabası mıdır bu? Kendisiyle, olaylarla yüzleşebilmek cesaretini kaybetmediğini ispatlamak mıdır başkalarına karşı?
Belki de içini boşaltmak... Başka hiçbir sebep olmaksızın, içini dökmek, kulak veren herkese."

Derin duyguların çarpıcı bir biçimde dışa vurumu olan bu eserde, ilk sayfalarda deneme gibi yazılmış düşünce öbekleri yer alırken ilerleyen sayfalarda ise romanın kendisi karşılıyor bizleri. Kitabı bitirdiğimde ise ilk sayfaların aslında okuyucuyu romana hazırlamak için kaleme alındığını fark ettim. Ana karakterin yalnızlık ve hayatın düzenine karşı gelişinin arkasında yatan sebepleri ise ilerleyen sayfalardaki bölümlerde okuyucuya gösteriyor yazar. Bunu yaparken ise kendisine has kalemini melankolik içe dönüşler ile sunmuş.

"Tamamlanmamış bir cümledir insan. Yalnızlığıyla bile bir araya gelemeyecek kadar ıssız..."

İyi bir eğitim almış, güzel bir şirkette çalışan ve herkesin isteyebileceği bir hayata sahip olan ana karakterin iç dünyasındaki arayışların kökenine doğru yol alırken geçmişin arkada bıraktığı enkazın ruhundaki arayışa etkisini kısa ama her bir cümlenin yoğunluğunu ruhunuzun gizli köşelerinde sezeceksiniz.

Aşk, ayrılık, ölüm, aile, sevgi, anlaşılma isteği, arayış, yalnızlık temaları iç monologlar ile okuyucuya sunulurken hem ana karakterin düşüncelerine hem de etrafındaki insanların olaylar karşısındaki fikirlerini irdeliyoruz. 

"Bir hayata saatlik etmek bazen insanın soluğunu kesecek kadar ağır bir gösterme dönüşüyor..."

Bir insanın tıpkı Simurg (Anka kuşu) gibi kendini arama yolculuğunu tasavvuf unsurlar da ekleyerek harmanlamış yazar. Gerçeklik, arayış ve bu yolculuktaki yalnızlığın aslında eskiden gidiş olduğunu da incelikle vurguluyor. Özellikle son kısımlarda kendinizi ana karakterin yanı başında hissedeceksiniz. 

"Gerçek, elinde uzun süre saklarsan eriyip gidecek bir ziynettir."

Eğer bu tarzda eserler okumaktan hoşlanıyorsanız bu kitabı seveceğinizi düşünüyorum.

You Might Also Like

0 yorum