Fırat Öztürk En Son
22:31:00Yazarın yayımlanan üçüncü eseri ile karşınızdayım. Ben de yazarın yazmış olduğu üç kitabı da okudum. Yazar bu sefer tek bir kişinin oynadığı manzum tiyatro eseri ile karşımıza çıkıyor.
Sayfa sayısı az olarak gözükse de anlam olarak derinliğin mevcut olduğunu söyleyebilirim. Manzum olarak yazıldığı için kelimeler ve cümlelerin özenle seçildiğini fark edeceksiniz. Kitap ana hattıyla bir kişinin hayat hakkındaki düşüncelerini bahsetmesinden oluşuyor. Bu düşünceleri aktarırken bireysel ve toplumsal eleştiriler de mevcut.
"Aklıma düşen: Yaşadığımız anların
Yedek parçasının bulunmadığıydı."
Hayatın şu andan ibaret olduğunu ve geri gelmeyeceğini az ama öz cümleler ile ifade etmiş. Özellikle kendini iyi ve kötü yönlerini bilme -kendini olduğu gibi tanıma- konusuna önem vermiş. Kitapta dikkatimi çeken bir diğer unsur ise aile. Aile yapısına -özellikle baba figürü- değinerek bir kişi üzerindeki etkisini göstermeye çalışmış. Büyürken bir kişinin baba figürünün onu beğenmesi, taktir etmesi ve sevmesi için olduğu kişi gibi davranmadığını ve bunun o kişide derin yaralar bıraktığını fark ettim.
"Doğruluşu ilk insanın;
Önce kendi bedenine,
Sonra dışındakilere durmaksızın acı çektirmek içindir ya
Siz de aynı acıya hazır olun!
Doğrulacağım, doğruluyorum."
Bir kişinin yaşarken acı çektiğinden de bahsediyor. Kendi gibi olamadığı için acı çektiğini, insanların birbirlerine acı çektirdiğini..
Ben yazarın kalemini beğeniyorum. Kelimeler ile oynayışını, anlatmak istediğini bir anda değil de okuyucuyu düşündürerek yapması hoşuma gidiyor.
Kitabı hızlıca okumak yerine düşünerek okumanızı isterim.
"Şimdiyse ellerinde,
Karanlığın meşalesi,
Sönmüş bir ocak gibi soluyan;
İs renkli, duman kokulu insanlar;
Ya da metal sarısı yüzleriyle
Robot görünümlü,
Robot sesli:
Kalbi atımsız, ruhu çöl,
İskeletine iğreti yapışık,
Şekilsiz et yığını ki onu da soyunsa;
İş elbisesini göreceğiniz,
Bencilliğince küçülmüş,
İnsancıklar mı demeliyim?"
Kitapta insanların gerçek yüzlerini sakladığını ve gösterdiği yüzün sahte olduğuna dem vurarak insalığı da eleştiriyor.
Eğer bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız bu kitaba bakabilirsiniz.
0 yorum