Güldüren ve güldürürken düşündüren bir kitap, Şimdiki Çocuklar Harika. Zeynep ve Ahmet'in birbirine yazdıkları mektuplar gibi görünse de o mektuplarda düşündürücü öğeler mevcut. Çocukları sadece çocuk olarak görmek yerine onların da her şeyi anladığını bilmek gerekiyor. Onların içindeki cevheri büyükler olarak çıkarmalarına yardımcı olmalıyız.
Bu kitabı bana göre öncelikle büyükler okumalı. Hepimiz çocuktuk, kimimiz büyürken içindeki çocuğu öldürdü, kimimiz ise onu kalbinde taşımaya devam etti. Çocuklara, "Bunu yapma, şunu deme." gibi sözler kullandığımızda aslında bu dediklerimizi büyükler olarak da yaptığımızı yeniden fark etmemi sağladı bu kitap. Sonrasında da çocuklardan yapma dediğimiz şeyleri yapmamasını bekliyoruz. İşte ironi ve mizah burada karşılıyor bizleri. Çocuklarımız bizden ne görürse onu yaparlar, anlamaz dediğimiz her şeyi anlayıp bunları dile getirirler. Bu yüzden çocuk gelişimi çok önemli bir konu.
Mektuptaki olayları okurken kahkaha attım. Aynı zamanda çocuk olmaya çalışarak büyükleri çocukların gözüyle yeniden gördüm.
Ahmet ve Zeynep yaşadıkları olaylardan bahsediyorlar mektuplarında. Bu mektuplardaki anılarda öğretmenlerini, arkadaşlarını, ailelerini ve çevresindeki insanları eleştiriyorlar. Onların hiçbir şey anlamadığını, "sadece çocuk" olarak düşünen kişilere aslında her şeyi bildiklerini ve anladıklarını göstermiş oluyorlar.
Aile düzeni ve eğitim sistemine eleştirken aynı zamanda bunların düzeltilmesi gerektiğini vurgulamak istiyor Aziz Nesin. 1967 yılında basılan bu kitabı okurken aslında pek de ilerleme olmadığını görünce, acı gerçek yüzüme güzelce çarpıyor.
"Çocuklar, ben anladım bu vicdan azabı denilen şeyi. Hiçkimse kendisininkini hatırlamıyor. Herkes, başkalarının çekmesi gereken vicdan azabını biliyor."
Bu cümleler bazı konuların en büyük özeti. Kötü şeyler başkaları yaptığında kötü, ancak kendimiz yaptığımızda kötü olmaktan çıkıyor. Belki de kendi öz eleştirimizi yapamadığımız için bu durumdayız. Yaşanılan her olaydan ders çıkarmak yerine unutmayı ve silmeyi seçersek bunu çocuklarımız da görecek ve aynı şeyi kendi hayatlarında da yapacaktık.
Çocuklarımıza güzel bir gelecek vermeliyiz ve bunun için ilk önce onları her şeyi anlayan birer insan olarak görmeliyiz.
Bana göre bu kitabı mutlaka herkes okumalı.
"Bir davranış fedakârlık olsun, bunu herkes bilsin, duysun diye yapıldı mı, o davranış fedakârlık olmaktan çıkıyor."
"İster kadın, ister erkek olalım, kendi kendimizden memnunsak, şanslıyız demektir."
"İnsanın sesini iyi kullanmasının gerekli olduğuna inanıyorum."
"Her çocukta bir kabiliyet vardır, ama bu ruhunda gizli bir tohumdur. Bu tohumu keşfedip filizlendirmeli, çocuğun kabiliyetini ortaya çıkarmalı."
"İnsan ne yapsa eski öğrendiğini birden unutamıyor."