Neval El Seddavi Sıfır Noktasındaki Kadın
16:14:00Bazı eserlerin yorumuna nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Boğazda bir düğüm kalıp yutkunmamı engelliyor. İşte bu eserlerden birisi de Sıfır Noktasındaki Kadın. Ana hatları ile Firdevs'in yaşamının anlatıldığını söylemem bu kitap için yetersiz. Firdevs'in yaşadıklarında her kadından bir iz mevcut. Evli, bekar, dul, yoksul, zengin, çalışan, ev kadını, anne, evlat veya nasıl tanımlamak isterseniz. Bu eserin beni etkilemesindeki en büyük neden okuduğum her şeyin yaşanmış olması. Firdevs aslında her yerde mevcut. Onu görmek bizlerinden elinde.
1973 yılına, Mısır'da bulunan Kanatır Kadın Cezaevi'ne götüreceğim sizleri. Yaşamı reddeden bir hayat kadınının duygularını yüreğinizde hissetmenizi isterim. Bir reddediş, fakat bu reddedişin bir direniş olduğunu gözler önüne seriyor Firdevs.
Araştırmacı bir doktor olan yazar Kanatır cezaevindeki Mısırlı kadınlarda nevroz konusunu araştırırken cezaevindeki doktor arkadaşından duyuyor Firdevs'i. Ana hatları ile sonucu bilinen ve bu direnişten etkilenen yazar Firdevs ile görüşmek istiyor. Firdevs ilkin onu red ediyor. Bir gün tam umudunu kaybettiği o anda ise Firdevs onu kabul edip yaşadıklarını anlatmaya başlıyor. İşte bu yaşananlar benim yüreğimde bir sızı ve bazı gerçeklerin bir kadının hayatına etkisini her sayfada buram buram irdelememe neden oldu.
Fakir bir aileden gelen Firdevs'in çocukluğuna indiğimizde her şeyin hakimi olduğunu düşünen bir baba ve kendisi ile çocuklarının durumunu düşünmekten çoktan vazgeçmiş bir anne karşılıyor bizleri. Çocukları anılarının etkisinin yaşamındaki bazı olayları etkileyeceği de su götürmez bir gerçek. Amcasının onlara gelişleri ve onu götürsün diye çırpınışlarını okumak içimi sızlattı. Anne ve babası öldüğünde ise amcası ile Kahire'ye gidiyor ve yaşam başka şekilde kendisini göstermeye başlıyor. Okula gitmek, amcasının evliliği ve ortaokul mezunluğu derken bir karar ile kendisinden onlarca yaş büyük cimri bir adamla evlenmek zorunda kalıyor.
"Çünkü gelecek, istediğim renklerle boyamak üzere hala benimdi. Özgürce karar vermek, istersem değiştirmek üzere hala benim..."
Bazı şeyleri değiştirmek veya harekete geçmesi gerektiğini anladığında onu bekleyen sokaklardan ilk başta korktu fakat sokakların ve insanların dilini öğrendiğinde artık eski Firdevs yoktu.
Ortaokul diploması ile çalışmak istediğinde erkeklerin düşünceleri, kadınların kullanılması, dinin isteklere göre şekil değiştirmesi, devrimin ülkenin değil bir kişinin amacına hizmet ederek yürütülmesi ve daha nice detayın yer aldığı bu eserde Firdevs'in yaşama tutunurken ölümü seçme süreci kadınların birey olarak kendi yaşamını görerek adım atması gerektiğine vurgu yapıyor. Bu adım belki de hayatın küçük ama etkili taşını yeriden oynatacaktır. Firdevs ise ölümü seçerek aslında dimdik ayakta kaldığını ve kimseye muhtaç olmadığını kanıtlamak istedi bana göre.
0 yorum