Bir Şeftali Bin Şeftali, çocuk kitabı olarak bakılmamalıdır. Çünkü bir şeftali ağacından alınması gereken dersi her yaştan insanın alması gerektiğini düşünüyorum. Bu hikayede en çok dikkat çeken çatışma ise zengin ile fakir çatışmasıdır.
Hikaye, en güzel toprağın ağanın sahip olduğu bir yerde geçmektedir. Bir gün bahçıvan ağaya bir sepet şeftali götürür. Fakat en güzel şeftalilerden birini sepetten düşürür. O şeftaliyi de köyün en cesur çocuklarından olan Sahip Ali ve Polat görür ve o şeftaliyi doya doya yerler. Geriye kalan çekirdeği ise daha verimsiz bir toprağa dikerek kendi şeftali ağaçlarını dikmeye karar verirler. Şeftali ağaç olur. Sahip Ali ve Polat daha verimli olsun diye yılan öldürüp getirirler. Onu da toprağa gömdüler. Ve şeftali ağaçları bir şeftali vermeye başlar. O günlerde Sahip Ali ve Polat ağaçları için bir tane daha yılan öldürmek için giderler. Birden Sahip Ali düşer ve yılan sırtından sokar. Polat da onu kucaklayıp götürür. Fakat Sahip Ali zehirlenip ölür. Polat da bu durumu şeftali ağaçlarına anlatmaya başlar ve şehre dayısının yanına gideceğini bu köyün her yerinde Sahip Ali'yi gördüğünden bahseder.
Bu duruma çok üzülen şeftali ağacı ise bir tane şeftalisini Polat yesin diye düşürür. Polat üzüntüyle gider.
Zaman geçtikten sonra bahçıvan şeftali ağacını görür ve çok sevinip onu diğer ağacın yanına taşır. 15 tane şeftali verir ve bunların kimin yiyeceğini bildiği için yere düşürür. Artık hiç şeftali vermeyecektir çünkü bu şeftaliler Sahip Ali'nin ve Polat'ın şeftalileridir. İsterse bahçıvan onu kessin.
"Güneş yeryüzüne küsüp ışığını ona vermezse, artık yeryüzünde hiçbir canlı kalmaz! Ne bitki ne de hayvan."
"Aslında her şey anbean değişir ve bu değişimler birikip belli bir düzeye gelince "bu"nun "daha önceki" olmadığını ve başka bir şey olduğunu hissederiz."