Tuğçe Aksal Karaoğlan Kelebek Etkisi
18:45:00Geçmişin siyahlığından kurtulmak için yepyeni bir başlangıç yapmak isteyen Elif'in hikayesi Kelebek Etkisi. Bu yükünün bir anda yok olmadığını, hatta yeni hayatında da peşinden geleceğinden habersiz beyazlığın son ümidini taşıyor içinde. Taşımak zorunda olduğu bu yükün ağırlığı altında bazen ezildiğini hissetse de gözyaşlarını kimseyeye göstermemeye yemin etmiş, kendisine sahte bir yüz ifadesi yaratmayı bile öğrenmiş birisi Elif ya da kendisinin kullanmayı sevdiği isim olan Effy.
"Yeni bir başlangıç yapmak...
Lafta geçmişte yaşanan hayatı silip atmaktır. Gerçekte ise ruhuna daha fazla yayılmasını engellemek için anıların yarattığı izlerin sadece etrafını temizlemektir."
Effy'nin yaşadıkları ise sindirilmesi güçken o, ruhundaki son kırıntı ile hayata tutunmak ister, kimsenin onu tanımadığı, bilmediği ve umursamayacağı bir yerde. 18 yaşında olduğu için okulunu değiştirmesi ve ailesi ile yaşadığı evinden ayrılması da yasal olarak kolay ancak manevi olarak yıpratıcı bir süreçtir. Romanın ilk sayfalarında bu ruhsal süreci okura aktarırken birçok duygu durumunu kaleme almayı başarmış yazar.
"Hayat cevap anahtarı olmayan bir sınavdır Elif. Doğru şıkkı işaretleyip işaretlemediğini yaşayıp göreceksin."
Taşındığı bölgedeki bir lisede eğitimini devam edecektir ancak hayatın onun için farklı bir planı olduğundan çoktan habersizdir. Kaybedecek hiçbir şeyinin olmadığı bilinci ile hareket ederken aslında herkesin dikkatini çoktan çekmeye başlamıştır. Özellikle Demir Kara'nın..
Demir Kara soyadı gibi birçok gizemi içinde barındırıyor, adının hakkını vererek herkese karşı demir gibi sert. Aslında lisede olmaması gerekirken çetesi ile her gün okula gidip sadece ilk derse giriyorlar. Sonrası ise karanlık...
Effy ise bir gün karşılaştığı bir ipucunun onu geçmişine götüreceğinden emindir. Bunun için plan yapması gerektiğini fark ettiğinde yeni okulunda tanıştığı Emir ve Melek'e durumu anlatır. Geçmişin sırrı çözüldüğünde hayatındaki bir bilinmezlik de kaybolacaktır. Bir bilinmezliğin peşinden sürüklenirken yeni sırların açığa çıkacağından habersiz..
"Gözyaşları, insanın dışa vuramadığı, başka kimselere anlatamadığı acıların sessiz çığlığıdır. Avaz avaz bağırmadığında kalbe zarar verirdi. Sürekli sızlayan, durmadan kanayan yaralar gibi..."
Kitabın işlediği konu bakımından +16 yaş olduğunu düşünüyorum. Bunu bilerek eseri okumanızı isterim. Yazarın akıcı bir dil kullandığını ve ana karakterin ruhsal durumunu okuyucuya güzel aktardığını düşünüyorum. Benim sevdiğim tarzda birçok karakterin düşüncesini anlayabileceğimiz şekilde kaleme alınmış. Kitabın sonunda "Devamı gelecek" ibaresi ile ikinci kitapta işlerin farklı bir yöne evrileceğinin minik sinyallerini vermiş bana göre yazar.
Eğer bu türdeki eserlerden hoşlanıyorsanız kitaba bir şans verebilirsiniz.
0 yorum