Christopher Horrocks Baudrillard ve Milenyum

22:40:00



2000'lı yıllara geçiş dönemi olan Milenyum'un insan ve toplum üzerindeki etkisini postmodern bakış açışı ile ele almış Baudrillard. Bu bakış açısına Nietzsche'nin felsefesini de ekleyerek günümüzün toplum ve birey yaşamını irdelemiş. Hiçlik ve teknolojinin etkisi ile insanın maruz kaldığı imajın sonsuzluğuna dem vurmuş.

"Milenyum, her şeyden önce, insanlığın bağışlanmayı geçmişte bulabilme arzusuyla belirlenir. Baudrillard bunu, modern tarihin en iyi ve en kötü öğelerini yeniden canlandırarak yerine getirdiğimizi öne sürer. Amaç iyi olanı kötü olandan ayırmaktır. Baudrillard buna milenyumcu "hysteresis" (gecikme, atalet) adını verir. Onun gözünde bu kavram, tarihin, siyasetin, toplumsal olanın anlamlarını kaybetmiş olsalar bile devamlı büyümelerini ifade eder."

Yeniden yapılanan modern dünyada tarih ve son kavramları üzerinde de durmuştur. Bu bölümleri okurken "Tarih tekerrürden ibarettir." atasözü aklıma geldi. Yeniden yapılanan tarih medya ile birleştiğinde milenyumun izleri daha da belirginleşiyor. Baudrillard'a göre, tarih sayı olarak ileriye doğru ilerlemek yerine 0'a doğru yaklaşmaktadır.

"O halde "tarihin sonu," "siyasalın sonu," "toplumsalın sonu" ya da "ideolojilerin sonu"odan söz ettiğimizde hiçbirinin doğru olmadığını artık biliyoruz. En kötüsü ise hiçbir şeyin sonunun olmayacağıdır. Tüm bunlar, her şeyin hysteresisi (gecikmesi, ataleti) içinde, tırnaklarımız ve saçlarımız misali yavaş yavaş, sıkıcı biçimde, tekrar tekrar açığa çıkmaya, ölümden sonra bile büyümeye devam edecektir."

Küreselleşen ve medya araçlarının yaygınlaştığı milenyumda insan benliğini ele alırken sonsuzluk kavramını tarih bilimi üzerinden inceliyor. Kitap ince olsa da bana göre yavaş ve anlaşılarak okunması gerekiyor. 

Baudrillard, teknolojinin ilerlemesi ile bilgisayarların geliştiğini ancak bilgisayarların içinde de virüs olduğunu belirttiği örneğinde simülasyon dünyasına adım atıldığını belirtmek istemiştir. İnsanların bu simülasyonun içerisinde yaşadığını ve kimlik olgusunun teknolojiden önceki çağdakilere benzemediğini savunur.

Everest Yayınları'nın basımını yaptığı "Postmodern Hesaplaşmalar" serisini konu olarak ön bilgi almak istediğiniz alanlarda size bir rehber olacağını düşünüyorum. 







You Might Also Like

0 yorum