Leonid Andreyev Kızıl Kahkaha
19:33:00Savaşın insanlar üzerindeki etkisini çarpıcı bir dil ile anlatılan bu kitap, bir anda okunup rafa kaldırılan eserlerden değil. Savaşın kan kırmızısı kahkahası daha ilk sayfadan kendisini gösteriyor. Savaşın yıkımı ve insanlar üzerindeki karamsar etkisi sayfaların içerisinde kahkahanın umutsuz yükselişi ile okuyucuya aktarılıyor.
"Bir düşün: İnsana onlarca, yüzlerce yıl merhamet, sağduyu ve mantık öğretip, onu bilinçlendirdim diyemezsin, her şeyin bir bedeli var. En önemlisi de bilinç. İnsanlar acımasızlaşabilir, hassasiyetlerini yitirebilir, kan, gözyaşı ve acı görmeye alışabilirler, tıpkı kasaplar ya da bazı doktorlar ya da askerler gibi; ama hakikati bir kere öğrendikten sonra ondan vazgeçmek nasıl mümkün olabilir? Benim fikrime göre bu imkânsız. Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum; gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım redediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?”
Savaşın bazı durumları hissizleştirdiğini ve insanların deliliğe doğru giden zihinlerini betimleme ve diyaloglar ile okuyucuya aktarmak istemiş. İmgelerin ve gerçekliğin iç içe olduğu, birbirini tamamladığı bu metin okuyucuyu derinden sarsacaktır.
İlk bölüm, savaşa katılan bir askerin yazdıkları bölük pörçük anılardan oluşuyor. Bu bölümü okurken kendimi kızıl kahkahanın etrafındaki insanlar gibi hissettim. Kaçmak isteyip de kaçamadım. Bazı gerçekler yüzüme kızıl bir rüzgar gibi çarptı.
Özellikle beni etkileyen kısım, askerin kendi ordusu tarafından sakatlanması oldu. Savaşın vahşeti en kızıl hali ile burada gizli.
İkinci bölüm ise askerin erkek kardeşinin yazdıklarından oluşuyor. Savaşın bir ruhu yavaş yavaş deliliğe doğru götürmesini bu kısa yazılardan anlayabilirsiniz. Zamanla ölüm ve delirmeye karşı duyulan o hissizlik, ölü kişilerin yazdığı mektuplar ve ölü bir kişiye başka ölen bir kişi tarafından gelen mektup...
Dünya çıldırıp kızıl kahkahasını bu eserde en güçlü sesiyle gösteriyor.
Eğer bu tarzda kitaplar okumak hoşlanıyorsanız bu eseri sindirerek okumanızı isterim.
0 yorum