Sun Tzu Savaş Sanatı
12:49:00MÖ 500 yılında yaşamış Sun Tzu'nun savaş
stratejisi üzerine yazdığı Savaş Sanatı adlı yazılarda toplanan sohbeti
dünyanın en eski strateji kuramları olarak kabul görür. 13 bölümde toplanan
yazıların, Çin’de çok daha eski dönemlerden beri bilinen savaşma ilkelerinin
toplu bir sunumudur.
Sun Tzu bu sohbetlerinde "Gerçek
Zafer" için şöyle demiştir: "Gerçek zafer, savaşmadan kazanılan
zaferdir. Gerçek önder savaşmadan kazanan önderdir." Tao (Yol)
bilgilerinin savaşmak üzerine yorumlandığı en etkili yazılardır. Tao
Bilgi'lerinde, kainatın bütünlüğünün doğal akışına gelen her türlü müdahale ve
zorlama tükenme yolu sayılır, akışa uyum sağlamak ise öğütlenir.
Taoizmin kurucusu Lao Tzu'dir. Ona göre
nesnelere ve kavramlara verdiğimiz anlamlar arzuları ve amaçları doğururlar.
İyi ve kötü, alçak ve yüksek, aydınlık ve karanlık gibi. Bu anlamlardan
kopmamız arzu ve amaçlarımızdan ayrılmamız sonucu eylemsizliğe varırız.
Eylemsizlik bir kere kavrandığında uyumlu yaşama geçiş kapısı açılır. Geçmişin
pişmanlıkları ve gelecek kaygısı ve planları gibi gerçek yaşamdan koparan
etkiler aynı zamanda insan yaşamında bir tür dengesizlik hali yaratır. Uyumlu
yaşam ve doğal akış insanın içinde bulunduğu an ile bütünleşerek yaşamasını
sağlar. Bu uyuma yolu izlemek denir. Yol anlamına gelen tao kelimesiyle kastedilen budur.
Sun Tzu’nun felsefesi de Tao felsefesi gibi
çatışmayı gereksiz kılmaya yöneliktir. Sun Tzu’nun ünlü deyişi «Düşman ordularını
savaşmadan yenmek en büyük ustalıktır.» sözü Tao felsefesini yansıtan en büyük
örnektir.
Savaş Sanatı’nın önerdiği bilginin yüceliği, bu
bilginin sağlayacağı Yenilmezlik Yeteneği ve bunun sonucunda gelecek, «Savaştan
Caydırıcılık» da Taoist deyişi olan, «Derin bilgi ve güçlü davranışın» bir
yansıması olarak kabul edilmektedir.
Savaş Sanatı’na göre, usta savaşçı çatışma
psikolojisi ve mekanizmalarını öylesine iyi bilir ki, düşmanın her hareketinin
derhal algılayıp, her olasılığa uygun en doğal manevrayı en az güç kullanımı
ile uygular.
Kitabın ana fikri, yenilmez olabilmek,
savaşsız zafer kazanmak, savaş ve rekabetin fiziğinin, psikolojisinin ve
politikasının doğru analizi ile rakiplere karşı üstünlük kazanmanın yollarının
anlaşılmasıdır.
Kitabın birinci Bölümde Planlamanın önemini
vurgular.
«Liderler herhangi bir şeyi
yapmadan önce mutlaka planını hazırlar.»
«Liderler sorunları inceleyerek
önleminin alırlar.»
Savaş sanatı her harekattan önce
mutlaka göz önüne alınması gereken 5 faktörün öneminden bahseder.
Uyum Faktörü: Sivil liderlikle daha doğrusu siyasal lider
ile halk arasındaki iş birliği konusuna eğilir.
Hava Faktörü: Savaş için uygun mevsimin seçilmesi.
Arazi Faktörü: Savaş esnasında
geçilmesi gereken arazinin uzunluğu, arazideki engebeler, boyutlar ve güvenlik
gibi faktörler mutlaka önceden öngörülerek planlanmalıdır.
Askeri Liderlik ve Disiplin
Faktörü: Liderlik faktörü zekanın,
insancıllığın, güvenin, cesaretin, düzenin sistemidir. Disiplin faktörü ise
örgütsel dayanışma ile verimlilik konuları ile ilgilenir.
«Koşullar ne kadar lehinize de olsa
yeni durumlara göre planlarınızda zaman zaman değişiklikler yapmakta fayda
olacağını sakın unutmayın.»
Bu bölümün ardından Aldatmacaların
öneminden bahsedilir.
«Savaş için en güçlü olduğunuzda,
kendinizi güçsüz göstermeli; kuvvetlerinizi harekete geçirirken, hareketsizmiş
gibi durmalı; düşmana yaklaştığınızda, uzakta olduğunuz izlemini vermeli;
uzakta olduğunuzda ise düşmanın burnunun dibinde olduğunuza düşmana
inandırmalısınız.»
İkinci bölümde genel olarak savaşın
ülke ve halk üzerindeki etkilerine ayrılmıştır. Bu bölümdeki ana tema savaş
esansında süratin ve etkinliğin en önemli silah olduğu prensibidir.
Üçüncü bölümde konu savaşta
stratejidir. Ana amaç düşmana doğrudan doğruya saldırarak düşmanı yok etmeye
çalışmak yerine düşmanı ve düşman kaynaklarını savaş aldatmacaları kullanarak
olabildiğince az zararla ele geçirerek düşman kaynaklarından maksimum yarar
sağlanmasıdır.
Sun Tzu bu bölümde bizlere taktikler de
gösterir. İlk olarak ana amaç savaşmadan kazanmak olduğu için Sun Tzu en iyi yöntemin düşmanın
planlarını baştan bozmak olduğunu, bu yapılmazsa düşmanı izole ederek zorda
bırakmak gerektiğini öğretir. Bu konuda zaman faktörünün önemine dikkat çeker.
Ancak süratin mutlaka acelecilikten ayrılması gerektiğinin ve hazırlıkların
hakkı verilerek yapılması gerektiğini dile getirir.
«Başkasını ve kendini bilirsen sen,
yüz kere savaşsan da tehlikeye düşmezsin başkasını bilmeyip kendini bilirsen
bir kazanır bir kaybedersin; ne kendini ne de başkasını bilirsen, girdiğin her
savaşta tehlikedesin demektir.»
Dördüncü bölümde savaş
stratejisinin en önemli unsurlarından biri olan Taktik konusuna ayrılmıştır.
Sun Tzu burada zaferin anahtarının değişik
koşullarda uyumda ve anlaşılmaz olmakta olduğunu öğretir. Önemli olan başkalarının göremediklerinin
görmek, düşmana kendini göstermemeyi becermektir.
Beşinci bölümün konusu Enerjidir.
Enerjiden kastedilen savaş alanında Güç, ya da Moment’in kullanımıdır. Ana tema örgüt içi
dayanışma ve birlikteliktir. Bu sayede bireysel yeteneklere bağlı olma
zorunluluğu yerine örgütün yani ordunun tümünün oluşturacağı Güçün momenti öne çıkacaktır.
Altıncı bölüm Boşluk ve Doluluk
kavramlarını öne çıkaran Gücün Kullanımı konusuna ayrılmıştır. Ana fikir
düşmanın enerjisini tüketirken kendi enerjini koruma becerisidir. Bu beceri
bize,, düşmanın zayıf düştüğü anda saldırma kapasitesi vererek bizi yenilmez
yapar.
«Bu bir "Boşluk" ve
"Doluluk" meselesidir. Astlar ile üstler arasında ayrılık varsa,
komutanlar ve subayları birbirlerine etki edemiyorsa, birliklerde tatminsizlik
oluşmuşsa, buna "Boşluk" denir. Sivil Yönetim akıllı, askeri yönetim
iyi, astlar ile üstler tek bir düşüncede, istek ve enerjilerini
birleştirmişlerse buna "Doluluk" denir. Becerikli lider halkını
enerjiyle besleyerek , başkalarının "Boşluklarını da doldurabilirken;
beceriksiz lider başkalarının "Doluluğu" önünde kendi halkının
enerjisini boşaltır. Adalet ve refah tüm halka ulaştığında, devlet çalışmaları
ulusal krizlere çözüm olabildiğinde, göreve o pozisyona layık olanlar
atandığında, planlama zayıf ve güçlü noktaları görebildiğinde, başarı
kesindir.»
Yedinci Bölümde silahlı çatışma ile
ilgili olup ordunun savaş alanındaki düzeni ile savaş Manevraları hakkında Sun Tzu’nun görüşlerinin özetler.
Haber alma
ve ön hazırlığın öneminden bahseden Sun Tzu «Hesabını yaptıktan sonra harekete
geç. Uzağı ve yakını ilk gören kazanır, silahlı savaşın kuralı budur.»
Sekizinci bölümde savaş ustalığının
köşe taşlarından biri olan Taktik Değiştirme ya da Uyumluluk konusuna
ayrılmıştır.
«Komutanlar karşılarına çıkan
koşullara uyum sağlayarak avantaj yaratma yeteneğine sahip değillerse,
bulundukları arazinin yapısını ezbere bilseler bile bundan
yaralanamayacaklardır.»
Dokuzuncu bölüm Orduların
İlerlemesi üzerine yazılmıştır. Savaş sanatının üç açısı üzerinde durmuştur.
Fiziksel, sosyal ve psikolojik açılardır. Fiziksel açıdan ilk olarak
konuşulması gereken konu arazinin belirgin noktalarına dikkat çekerek özellikle
arazideki yüksek noktaların, nehir yukarı pozisyonların, tepelerin güneşli
yamaçların, doğal kaynakların bol olduğu yörelerin önemini vurgular.
Onuncu bölüm Arazi faktörü konusuna
eğilir. Arazi türleri ayrı ayrı incelenerek hangi tür arazide nasıl bir hareket
tarzı takip edilmesi gerektiğini irdeler.
On birinci bölümde arazi iyice
detaylandırılarak arazinin yalın konumundan çok sosyal konumu ile bu sosyal
çevre içinde hangi konumda hangi hareket tarzının seçilmesi gerektiğine yönelik
öğütler vermektedir.
On ikinci bölümde Saldırıda Ateşin
kullanımı üzerinedir. Bu konu çeşitli kundakçılık yöntemleri ile kundaklama
sonrasına yönelik teknik hazırlıklar ve stratejilerin incelenmesi ile başlar.
On üçüncü bölümü Casusluğa ayırarak
kitabın birinci bölümünde altı çizilen strateji konusu ve strateji için en
büyük gereksinim olan haber almaya geri dönüş bu dönüşüyle de kitabı
bütünleştirmiştir.
«Casus kullanmanın tek amacı düşman
hakkında bilgi toplamaktır. Bu bilgi ise ilk olarak Devşirme Casustan
alınabilir. Bu nedenle bu casuslar el üstünde tutulmalıdır.»
2 yorum
Çok çok dikkatli okumuştum bu kitabı. Hatta ara ara okunmaı diye de düşünüyorum. İnce detaylarda gizli tüm sırlar.
YanıtlaSilUzak Doğu felsefesini kendime çok yakın bulmamdan dolayı seviyorum bu kitapları.
Ben de İş Kültür yayınları çevirisini okumuştum.
İyi haftalar.
Kesinlikle katılıyorum ara ara okunması gereken bir eser. İyi haftalar diliyorum. :)
Sil